Tevhit inancının önderleri...
ŞİMDİ MAHSUN MESCİD-İ AKSA Tevhit inancının önderleri olan peygamberlerin Allah'ın dinini en yoğun olarak insanlara tebliğ ettikleri kutsal bir mekân olan Kudüs, Kutsal topraklarıyla
ŞİMDİ MAHSUN MESCİD-İ AKSA
Tevhit inancının önderleri olan peygamberlerin Allah’ın dinini en yoğun olarak insanlara tebliğ ettikleri kutsal bir mekân olan Kudüs, Kutsal topraklarıyla şimdi bir zulüm ve işkence şehri.
Ne yazıktır ki İslam dünyası bu duruma çok sessiz ve KUDÜS MESCİD İ AKSA BİZE KÜSKÜN…
Peki, Hangimiz bu duruma çok üzgün… Evet, üzülmek birçok şeyi değiştirmiyor sesimizi yükseltmeliyiz… Çünkü Düşman her geçen gün daha asi ve daha acımasız oluyor!
Hz. Peygamber; “Ziyaretler ancak üç mekâna yapılır. Mekke’deki Mescidu’l-Haram’a, Medine’deki benim bu mescidime ve Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya” buyurmuştur. Resulullah’ın bu hadisi ile bu üç belde İslam’da kutsal ilan edilmiş, ayrıca Enbiya süresinin 71. Ayet-i kerimesi “Biz onu (İbrahim’i) ve (yeğeni) Lut’u âlemler için mübarek kıldığımız arza (yere ulaştırıp) kurtardık.”
Evet, Maalesef Çirkin Planları Uygulayanlar Hedeflerine yaklaştıkça Müslümanlara maalesef bir ağırlık bir uyku ve bir sessizlik kaplıyor… O çamurlu potinler, o kanlı potinler en kutsal mabedimizde geziniyor…
Bu kutsal şehir yıllarca işgal altında ve bu işgale tüm dünya devletleri sessiz! En üzücü yanı ise Bazı İslam Devletleri sanki ölümlerden, yıkımlardan, zulümlerden habersiz!
Peki, birçoğumuz Kâbe’yi görmeden içimizde büyüttüğümüz o sevgiyi Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da olan o zulmü, o ölümleri bir haykırışa hangimiz döndürüyoruz. Birçoğumuz sessiz peri Peygamber Efendimizin (s.a.v) en büyük mucizesini barındıran bu şehre, bu kutsal mabede sessizliğimiz neden? Yoksa Siyonist’in böldüğü o koca duvar mı?
Unutmayın ki orada öyle umut dolu aydınlık hayalleriyle ve içinde biriken o aşkla o duvarları aşan ölümü bile bile bir çocuğun annesine koştuğu gibi koşup sarılan yürekler var… O Mescid-i Aksa’da ezildiklerini aşağılandıklarını bilseler de sanki son kez sarılacakmış gibi koşup sarılmak, belki birçoğunun belki son sarılışı oluyor. Birçoğumuzun da yüreğine koça bir taş…
Evet, O Kutsal şehir şimdi işgal altında ve MESCİD-İ AKSA MAHSUN! Bizler hep suskun… Lanette kinini azaltmıyor, zalimin her gecen gün öfkesini daha fazla arttırıyor. Her gecen gün yeni planlar… Ve bu plan ölüm ve yıkım üzerine! Her gecen gün sessizlik… Kalan çaresiz, giden Çaresiz!
MESCİD-İ AKSA Kimsesiz bir yetim gibi. Bu mahzun şehrin özgürlüğüne kavuşturulması mesajını vermesinin tam zamanı… “Zulmün karşısında hiç bir şey yapamıyorsan bile en azından zulmü duyur” Hz. Ali…
ŞİMDİ TAM SIRASI, SESİMİZİ DUYURMANIN…
UNUTMAYALIM Kİ HİÇ BİR ŞEY YAPAMIYORSAK, SESİMİZLE GÜC VERELİM… ORADA BULUNAN YORGUN YÜREKLER, DAHA SIKI SARILSINLAR MESCİD-İMİZE...
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnını koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu
Gözlerim yollarda bekler dururum
Nerde kardeşlerim diyordu bir ses
İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin
Unuttu mu bunu acaba herkes
Burak dolanırdı yörelerimde
Miraç’a yol veren hız üssü idim
Bellidir kutsallığım şehir ismimden
Her yana nur saçan bir kürsü idim
Hani o günler ki binlerce mümin
Tek yürek halinde bana koşardı
Hemşehrim Nebi’ler yüzü hürmetine
Cevaba erişen dualar vardı
Şimdi kimsecikler varmaz yanıma
Mümin’de yoksunum tek ve tenhayım
Rüzgârlar silemez gözyaşlarımı
Çöllerde kayıp bir yetim vâhayım
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Götür Müslüman’a selam diyordu
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslâm diyordu
Mehmet Akif İnan