TÜBA-Rüzgâr Enerjisi Teknolojileri Çalıştayı ve Paneli Başladı

TÜBA-Enerji Çalışma Grubu tarafından düzenlenen Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi M Salonu'nda 'Rüzgâr Enerjisi Teknolojileri Çalıştayı ve Paneli' başladı

TÜBA-Enerji Çalışma Grubu tarafından düzenlenen Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi M Salonu’nda “Rüzgâr Enerjisi Teknolojileri Çalıştayı ve Paneli” başladı.
Çalıştay’a TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, TÜBA Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Nuri Yurdusev, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Özen, Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özcan Yıldırım Gülsoy, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Dr. Veysel Yayan ile bakanlıkların üst düzey yöneticileri, konuyla ilgili çalışan öğretim üyeleri, ilgili kamu ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, ilgili dernek yöneticileri katkı ve katılım sağladı.
TÜBA-Enerji Çalışma Grubu Yürütücüsü ve Yıldız Teknik Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Dinçer’in TÜBA-Enerji Çalışma Grubu’nun öncelikli olarak Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bilgi, bilim ve teknolojileri belirlemeye odaklandığını dile getirdi. Prof. Dinçer ayrıca; bu önceliklere yönelik stratejik raporlar ve yol haritaları hazırlamak aynı zamanda bunları oluşturabilecek insan gücünün nasıl sağlanacağı, tüm bu altyapı imkanlarının ne şekilde oluşturulacağına dair süreçleri tanımlamak için çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti ve “Türkiye’nin en büyük ithalat kalemi 68 milyar dolar ile enerji gideridir. Enerji konusunda %75-80’lik bir oranla yurt dışına bağlıyız. Dolayısıyla enerji problemi ülkemizin çözülmesi gereken sorunları arasında öncelikli görünüyor. Bütün bunların ışığı altında enerji üretimi ve teknolojik gelişimi Türkiye’nin olmaz olmazıdır diyebiliriz. Enerji çözümleri ihtiyaç listemizin en başında duruyor. Bu doğrultuda TÜBA – Enerji Çalışma Grubu olarak yenilenebilir enerji kaynaklarını tanımladık, aynı zamanda temiz kömür teknolojileri üzerine çalıştık. Türkiye için önem arz eden “nükleer enerji” konusunda yarın ayrıca bir çalıştay ve panelimiz daha var. Enerji depolamadan enerjinin verimli kullanımına kadar çözümleri tanımlamayı hedefliyoruz. Bu konularda söz sahibi olan paydaşları bir araya getirerek, doğru koordinasyonla ülkemizin ihtiyaç duyduğu çözüm politikalarını geliştirmeyi sürdüreceğiz” dedi.
Bilginin günün sonunda bir teknolojik çıktıya dönüştürülmesinin çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dinçer, bir proje ya da bir bilimsel çalışma yapıldığında ana hedefin yayın değil teknolojik çıktı olması gerektiğini vurguladı ve yayının bir amaç değil araç olduğunu söyledi. Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını sağlaması için, enerji ithalatı nedeniyle bütçede en büyük cari açığı oluşturan enerji açığını gidermek noktasında teknolojinin çok önemli olduğunu belirtti ve Rüzgar Enerjisi Teknolojileri Çalıştayı ve Paneli’nin politikalardan, enerji teknolojilerine ve ayrıca araştırma-inovasyon-ticarileştirme konseptinin nasıl hayata geçirilebileceğine dair konuları içerdiği bilgisini verdi.
Prof. Dinçer konuşmasının sonunda Almanya’nın geliştirdiği “Endüstri 4.0” konsepti ve Japonya’nın “Endüstri 5.0” konseptinin yanında Türkiye’nin de kendi süreçlerini tanımlayarak kendi kavram ve konseptini geliştirmesi gerektiğini söyledi.
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar TÜBA-Enerji Çalışma Grubu’nun üçüncü çalıştayını düzenlediğini söyledi ve daha öce de temiz kömür ve güneş enerjisi teknolojileri çalıştayının gerçekleştirildiğini hatırlattı. Türkiye’de ortak akıldan çok söz ediyoruz fakat ortak aklı aktive edecek faaliyetler konusunda performansımız çok iyi düzeyde değil diyen Prof. Acar, bir arada çalışmanın ve ortak değerlendirmenin ne denli önemli olduğunun altını çizdi. 9 Mart günü gerçekleştirilecek olan “Nükleer Enerji Çalıştay ve Paneli’nin de düzenleneceği bilgisini veren Prof. Acar sözlerine şu şekilde devam etti: “Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları açısından çok da kötü bir durumda değil. Fosil yakıtlar konusunda ise toplumdaki genel kanının aksine pek de zengin olmadığımız görülüyor. Güncel çalışmalara göre bizim petrolümüz komşu bazı ülkelere oranla sanıldığı gibi bol değil. Kömür rezervimizin ise kalitesi düşük. Rüzgâr enerjisi konusunda Batı Marmara bölgesi başta olmak üzere ülkemiz önemli sayılabilecek bir potansiyele sahip. Yani rüzgâr enerjisi potansiyelimizi tam kapasite kullanırsak şu andaki enerji ihtiyacımızın 1/5’ini karşılayabiliriz. Ülkemizin rüzgâr enerjisinin kurulu gücü giderek artıyor fakat maalesef hala %4-5 seviyesinde. Potansiyelimizin çok küçük bir kısmını kullanıyoruz. Rüzgâr enerjisindeki kurulu gücümüzün yarısı Marmara Bölgesi, %23’ü Ege Bölgesi’nde geriye kalanı ise Akdeniz, Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülüyor” dedi.
TÜBA’nın temel fonksiyonlarından birinin de önemli, öncelikli ve güncel konulara ilişkin politikalar ve stratejiler seviyesinde durum değerlendirmesi yaparak ilgili tüm paydaşların katılımıyla bu konuda politika önerileri üretmek ve bu önerileri kamuoyu ve kamu yönetimine sunmak olduğunu söyleyen Prof. Acar çalıştay raporunun en kısa sürede hazırlanarak kamuoyuna sunulacağını vurguladı.