ULUSLARARASI MİNDER SAVAŞLARININ KAHRAMANI
Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonu Milli Güreşçimiz Yaşar Doğu, vefatının 56
1913 yılında Samsun’un Kavak ilçesine bağlı Karlı köyünde doğan Yaşar Doğu, I. Dünya Savaşı sırasında babasının şehit olması üzerine annesinin köyü olan Emirli'ye yerleşti. Bu köyde çok küçük yaşta güreşe başladı. Daha 15 yaşında iken yörenin ünlü pehlivanları arasına girdi. Askere gidinceye kadar Karakucak Güreşi yaptı.
İlk Milli Güreşine 25 Nisan 1939’da Oslo’daki Avrupa Grekoromen Şampiyonasında çıktı. Bu şampiyonada karşılaştığı dört güreşçiden sadece Estonyalı Toots’a karşı 2-1 sayı ile yenildi. Hayatı boyunca ilk ve son yenilgisi olup, şampiyonalarda aldığı tek ikinciliği de bu olmuştur.
-1939’da Oslo’daki Avrupa Şampiyonasında 66 kilo Grekoromen ikinci.
-1940’da İstanbul’da yapılan Balkan Şampiyonasında, 66 kilo Serbest Birinci.
-1946’da Stockholm’de yapılan Avrupa Şampiyonasında 73 kilo Serbest Birinci.
-1947’de Prag’da yapılan Avrupa Şampiyonasında 73 kilo Grekoromen Birinci.
-1948’de Londra Olimpiyat Oyunlarında 73 kiloda Serbest Birinci.
-1949’da Avrupa Şampiyonasında 79 kiloda Serbest Birinci.
-1951’de Helsinki Dünya Şampiyonasında 87 kilo Serbest Birinci.
Girdiği müsabakalarda hem Serbest hem de Grekoromen olmak üzere iki stilde de birincilik alabilen tek şampiyondur. Beynelmilel güreşlerde her iki güreş dalında 6 altın, 1 gümüş olmak üzere 7 madalya kazanmıştır.
Türk güreşinin efsane isimlerinden biri olan Yaşar Doğu, ay yıldızlı mayo ile yaptığı 47 güreşin yalnızca birinde sayı ile yenilmiş, galip geldiği 46 karşılaşmanın 33'ünü tuşla kazanmıştır. Kazandığı 46 karşılaşmanın normal süre toplamı 690 dakika olduğu halde, kısa sürede yaptığı tuşlar nedeniyle bu güreşler toplam 372 dakika 26 saniye sürmüştür.
1939’da Oslo’da kazandığı Avrupa İkinciliği Türk Güreşinde yeni dönemin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Yaptığı yüzlerce müsabakada sırtı mindere gelmeyen bu cihan pehlivanı Türk Güreşinin Sembol ismi olarak güreş tarihine geçmiştir. Yaşar Doğu aktif güreşi bıraktıktan sonra da vefatına kadar çok sayıda Avrupa-Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu güreşçi yetiştirmiştir.
08 Ocak 1961 günü geçirdiği kalp kriziyle hayata veda etmiştir,
Tüm yönleriyle Yaşar Doğu’nun Hayatı isimli kitabın yazarı Samsun Yazarlar Derneği Başkanı Arş. Yazar Ahmet Seven yaptığı açıklamada günümüzde Yaşar Doğu’nun sahip olduğu milli ahlak ve duruşa ihtiyacımız olduğunu ifade ederek şunları söyledi;
“Türk Gibi Kuvvetli sözünün karşılığını bulduğu bir milli kahramandır Yaşar Doğu. 1914-18 birinci Dünya Savaşında birbirleriyle kozunu paylaşamayan devletlerin bu hırsı 2. Dünya Savaşının fitilinin ateşlenmesine sebep olmuştu.
Bu iki savaş birçok ülkeyi mağdur, yoksul ve bitkin hale getirmiştir. Ancak ülkeler birbirlerine karşı üstünlük savaşlarına devam etmişler bunu sporda özellikle güreşte sergileme yarışına koyulmuşlardı. 1936 Berlin Olimpiyatlarından sonra araya 2. Dünya Savaşının girmesiyle tam 12 yıl Olimpiyat yapılamamıştı. Bu arada sadece 1946'da Stockholm Avrupa Şampiyonası gerçekleşebilmişti. Ülkeler 1948 Londra Olimpiyatları için hırslıydılar. (Bu Olimpiyatlara Rusya ve Peykleri kabul edilmemişti)
ULUSLARARASI MİNDER SAVAŞLARININ KAHRAMANI
Artık bütün dünyanın gözünün üzerinde olduğu Beynelmilel güreş şampiyonaları minder savaşlarına dönüşüyordu. İşte bu savaşlarda muhteşem Türk Savaşçıları minderlerde yerlerini alıyor son sözü söylüyorlardı. Avrupa basını manşetlerini Türk Güreşçilerine bu eşsiz kahramanlarımıza ayırmak zorunda kalıyor: Bize elde ettikleri galibiyetleriyle dinlete dinlete İstiklal Marşını ezberlettiler. Şimdide karşımıza Kara saçlı Türk İlahları çıktı, Onları minderde durdurmak imkânsız… Diyorlardı.
Garantiye güreşen aslanlarımız gittikleri her Şampiyonadan birinciliklerle dönüyorlar İstanbul’a iner inmez 15-20 bin kişilik yüreği vatan millet aşkıyla dolu vatandaşlarımız tarafından karşılanıyorlardı. Onlar sporcu olmaktan öte Anadolu’nun gözünde birer kahramandı. Elde ettikleri şampiyonluk zaferdi. Savaşlarda yorgun yoksul ve bitkin düşen, seferberliğe gidip dönmeyen babaların evlatları öfkesini böyle almış oluyordu. Herkesin dilinde sözleşmiş gibi aynı söz dolaşıyordu; Eze eze yendik! Bu sonuçla büyük güç ve moral depoluyorlardı.
ÖRÜMCEK ADAMDAN KAHRAMAN YAPIP ÇOCUKLARIMIZA PAZARLADILAR
Minderlerde kahramanlaşan ve Türk milletinin gönlünde taht kuran yenilmesi imkânsız kahramanlarımızı 1952'de masa başında durdurmak zorunda kalıyorlardı. Bunun devamı da vardı. Güreş sporunu ötekileştirerek bu millete gerçek kahramanlarını unutturmaya çalışmak... Ve yaptılar da. Örümcek adam, Süpermen... Gibi çizgi kahramanlarını pazarladılar. Film aktörlerini çocuklarımızın önüne sürdüler. Haritada yerini dahi bulamayacağımız ülkelerin gerilla kahramanlarını, eşkıyalarını kahraman olarak sunup örnek almalarını istediler. Ne yazık ki bizim kendi kahramanlarımızı unutturdular.
Yaşar Doğu ve onun gibi kahramanlarımızı neslimize aşılayabilseydik emperyalistlerin oyununa gelmeyecektik. Bugün eğitime harcadığımız enerji ve para karşılığında bile elde edemediğimiz etkiyi onlara sahip çıkmakla felsefelerini ideallerini gayelerini anlamakla elde edebilirdik.
Bugün ihtiyacını duyduğumuz asıl mesele Yaşar Doğu'nun felsefesi, örnek kişiliği, vatan Millet Bayrak Sevdasının gençliğimize yeniden aşılanmasıdır. Bunun için gece gündüz demeden mücadele verilmesi gereğine inanıyorum.
Bunu istemeyen ancak Emperyalist kafalardır. Zira bu millet Yaşar Doğu'yu kahraman kabul ettiğinde kendi kahramanları yüzüstü düşecek cam sürahi gibi parça parça olacaktır. Bununla da kalmayacak kendi kirli içyüzleri ortaya çıkacaktır.
Kendisine yapılan yurtdışı tekliflere "Ben ülkemin dışında başka bir ülke adına güreş yapmam ve güreşçi yetiştirmem. Ben Türk Bayrağının dışında başka bir bayrak altında güreş yapmam" diyen bir kahramandan söz ediyorum.
Anadolu’nun çok sayıda vilayetlerine gül eker gibi Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu ekerek Milletimizi gururlandırırken onları onurlandıran bir dava adamından söz ediyorum.
"Bugüne kadar onlarca güreş yaptım. Tek derdim şampiyon olup bayrağımızı göndere çektirmek ve milletime zafer armağan etmektir" diyen bir yiğitten söz ediyorum.
Yaşar Doğu'yu anlayabilmek için gösterişten öteye gidemeyen davranışları aşmak gerekiyor. Onun felsefesine idealine gayesine ihtiyacımız var. Sporcularımıza ve yeni
kuşaklara bunu anlatmak zorundayız. Yaşar Doğu'yu anlamak Vatanı Milleti Bayrağı anlamaktır.
MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN SÜREKLİLİĞİ İÇİN YAŞAR DOĞU’YU ANLAMAK ZORUNDAYIZ
Yaşar Doğu'yu anlamak Milletlerarası mücadelenin minderlerde nasıl gerçekleştiğini anlamaktır.
Yaşar Doğu'yu anlamak Türkün Gücünü anlamaktır.
Yaşar Doğu'yu anlamak seferberliğe gidip bir daha dönemeyen yiğitlerimizin ardında bıraktıkları evlatlarının yoksulluk ve imkânsızlık içerisinde nasıl bir mücadele verdiklerini anlamaktır.
Yaşar Doğu'yu anlamak Vatana Millete Bayrağa olan sevgiyi aşkı heyecanı anlamaktır.
Yaşar Doğu'yu anlamak Milli Birlik ve Bütünlüğümüzün dünyaya haykırılışını anlamaktır.
Yaşar Doğu'yu anlamak İstiklal Marşımızı, Bayrağımızın Şerefini, Milletimizin büyüklüğünü anlamaktır.
Yaşar Doğu Türk Güreşinin Temsilcisi olduğu kadar bir millet büyüğüdür. Milli Şuurunda temsilcisidir. Onun hayatı dünden yarına takip edilecek izlerle doludur. Onun hayatını öğrenmek ve öğretmek bu milletin boynunun borcudur. Bu büyük Millet bu hususiyetlerinden dolayı ona layık olduğu sevgiyi göstermiştir.
Onlar Bu Milletin Diriliş Kahramanlarıydı. Çaresizlikler içerisinde çareler ürettiler. Milletlerarası Minder Savaşlarında rakiplerini ezip geçtiler. Bu büyük Millete Şampiyonluklar hediye ettiler. Bütün sevdaları vatan millet bayraktı. Tek dava vatan deyip sönmeyen bir meşale yaktı. Bize Milletçe cesareti gururu onlar bıraktı. Unutmadık, unutmayacağız... Unutturmayacağız.
Bu konuda istenildiği takdirde ülkemizin en ücra köşelerinde bile Yaşar Doğu’yu anlatan konferanslar veriyoruz.
Bu vesile ile Türk Büyüğü Şehit çocuğu, Anadolu Yiğidi, Türk Güreşinin Sembolü, Güreş davasının vefalı insanı Yaşar Doğu'yu vefatının 56. yılında Rahmet ve Şükranla anıyorum” dedi.
şokhaber.net
