USTA TBMM'de TORBA İÇİN KONUŞTU

MHP Samsun Milletvekili Erhan Usta, TBMM'de Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülürken, Torba kanununun sakıncalarını dile g

MHP Samsun Milletvekili Erhan Usta, TBMM’de Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülürken, Torba kanununun sakıncalarını dile getiren bir konuşma yaptı.
Erhan Usta; “Torba kanunun mahzurlarını söyleye söyleye artık dilimizde tüy bitti ancak Hükûmet söz vermesine rağmen bu torba kanun alışkanlığından vazgeçmedi. Vazgeçemediği gibi her torba kanunun kalitesi biraz daha düşüyor.
Bu kanuna biz 76 maddeyle başladık, 11 maddesi ayrıldı, normalde 65 maddeye düşmesi gerekiyordu ancak Plan ve Bütçe Komisyonunda da 16 yeni madde eklendi ve madde sayısı 81'e çıktı ve onlarca önergeyle sürekli maddelerin bir tarafları düzeltildi. Dolayısıyla, bu tür alışkanlıklar, bir defa, ülkemizde kanun yapma kalitesini düşürüyor, kalitesiz kanunlar yapılıyor. Kalitesiz kanunlar yapıldığı zaman da, bu kanunların nasıl uygulanmasıyla ilgili gerek devlet ile vatandaş arasında gerek bireyler arasında gerekse devlet kurumları arasında birçok problem ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, mahkemelerin iş yükü artıyor. Yani bir anlamda millet olarak kendi ayağımızı bağlamak için, kendi ayağımıza sıkmak için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Tabii, bunun sorumlusu kim? Bunun sorumlusu elbette Hükûmet.
Bakın, bu kanun işiyle milletvekili ilgilenmiyor; bürokratın kalitesi düşmüş, bürokrat ilgilenmiyor; bakan ortada yok. Ondan sonra kanun yapacaksın, kanun çıkartacaksın da memleketi iyi yöneteceğiz. İşte, yönettiğiniz memleket ortada” dedi.
Usta hükümeti temsilen TBMM’de bulunan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a dönerek, “Yani şu torba kanunda, 81 tane maddede Allah rızası için Millî Eğitim Bakanının kaç tane maddesi var? Şimdi, Millî Eğitim Bakanıyla biz torba kanun görüşüyoruz. Benim burada çok haklı eleştirimi dahi veya grubumuzun çok haklı önergesini dahi kabul edecek bir yetkiniz var mı Sayın Bakan sizin? Yok. Çünkü sizin sorumluluk alanınızda olmayan şeyleri görüşüyoruz.” şeklinde soru yöneltti.
Bu durumun Plan ve Bütçe Komisyonunda da yaşandığını dile getiren Erhan Usta, “Bakın, Maliye Bakanı kaç tane önergemizi kabul etti çünkü kendi sorumluluğundaki bir işti. Haklı bir önergeyi biliyorsunuz, kabul ediyorsunuz. Ama Çalışma Bakanıyla biz Hakkâri ve Şırnak ilinin kaldırılması meselesini konuşuyoruz. Buna ne diyebilir Çalışma Bakanı? Ne kadar doğru olursa olsun sizin önerileriniz, önergeleriniz bakanın buna bir şey söyleme yetkisi olamaz yani bu mümkün de değildir çünkü kendi alanı değil. Kusura bakmasın kimse ama oraya sadece sayın bakanlar geliyor, orada "Kabul ediyoruz" ya da "Etmiyoruz" demek için oturuyor. Yani bakan ilgilenmiyor, milletvekili ilgilenmiyor, bürokrat ilgilenmiyor. Ya, şu Plan ve Bütçe Komisyonuna -bakın, bunları bütün samimiyetimle söylüyorum- Allah rızası için bir gözlemci olarak gelin, Plan ve Bütçe Komisyonundaki bürokratların hâline bir bakın. Bilgi istiyorsunuz, bilgi verecek bürokrat yok. Ya, bir Plan ve Bütçe Komisyonunun Başkanının kendisine sorun, kaç kişiyi kovdu oradan "Kardeşim, bilen birisi gelsin buraya." diye. Ya, böyle kanun yapıp da biz bu memleketi nasıl yöneteceğiz? Böyle iş mi olur? Özen yok, titizlik yok, hassasiyet yok.” şeklinde tepkisini dile getirdi.
Milletvekili Erhan Usta daha sonra, Kanun teklifindeki özensizlikleri de gündeme getirerek, “Yargı tarafından orman arazisi olarak belirlenen bir yerin, şimdi, orman arazisi olmadığına dair kanun çıkarılmaya kalkışıldı. Önce ormanı keseceksin, yakacaksın, yıkacaksın, aradan on beş yıl geçtikten sonrada "Ya, burada orman mı var kardeşim, buraya 'orman arazisi' diyorsun?" Geçmişinde onların hepsinde orman var. Anayasa'ya aykırı bir şey orada yapılmaya çalışıldı. İtiraz ettik, direndik, en sonunda madde çekildi, daha sonrasında, şimdi bir başka çözümle buraya tekrar getiriliyor. Yani, "erkler ayrımı" denen bir şey var. Yani, yasamanın görevi ayrıdır, yürütmenin görevi ayrıdır, yargının görevi ayrıdır. Yargının yerine kendimizi koyacak türden maddeler yapılmasının çok doğru olmadığını düşünüyorum” dedi.
Yapılan özensizliklere, Elektronik denetim sistemi ile ilgili başka bir örnek daha vererek, “bakın, bunun özü şu: "Belediyeler, Emniyet Genel Müdürlüğüyle koordineli bir şekilde elektronik denetleme sistemleri yaparsa, bunları onların kullanımı da verirse bu belediyelere buradan elde edilen cezaların, trafik cezalarının yüzde 30'u devredilir." diye bir kanun çıkartılmış. Bu kanun çıkarılırken, herhangi bir etki analizini yaptınız mı? Yüzde 70 merkezde kalacak, yüzde 30 belediyeye gidecek, az mıdır, çok mudur diye bir çalışmanın ben yapılmamış olduğundan eminim. Şimdi kanun getirildi, denildi ki: Bu yüzde 30 oranı yüzde 5'e düşüyor. Plan ve Bütçe Komisyonunda sordum, dedim ki: Allah aşkına, bir şeyi nasıl yüzde 30'dan yüzde 5'e düşürürsün? Ya, yüzde 30'dan yüzde 25'e düşürmeyi anlarım, yüzde 30'dan yüzde 35'e çıkarmayı anlarım ama bir şeyi altıda 1'ine düşürüyorsunuz. Maliye Bakanlığı yüzde 30'u yazarken, yüzde 5'e düşürürken de çalışmamış, Yani diyor ki, yatırımları çıkartıncaya kadar yüzde 30'unu verelim, sonrasında yüzde 5'ini verelim. Tabii feryat figan koptu, yatırımcılar var, insanlar yatırım yapmışlar, işler yürüyor. Bir önerge verildi yüzde 10'a çıkartalım, yok, o olmadı. Yüzde 15 olsun, hadi yüzde 15 olsun deyip yüzde 15'le buraya geliyor. Böyle devlet yönetilir mi? Böyle iş olur mu? Böyle maliye yönetilir mi? Rakamları küçük zannetmeyin sakın, sadece Ordu ili için söylüyorum, yıllık hasılatı 100 milyon TL, bir tane ilde bu sistemden elde edilen hasılat. 81 tane ille çarpın bunu, rakamı siz düşünün. Tabii, merkez böyle çalışmadan iş yapınca belediye de çalışmadan iş yapıyor. Merkez yüzde 30'unu belediyeye veriyor. Belediye de yatırımcılara: "Yap-işlet-devretle yap" "Ya, elektronik sistemin neyini yap-işlet-devretle yapacaksın, ben sana yüzde 15'ini vereyim" demiş. Öyle bir hasılat ortaya çıkmış ki... Bakın, şirket geldi Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanına bunu orada anlattılar bize yüzde 5'e düşünce feryat ediyorlar.
Ya, böyle bir şey olur mu? Böyle devlet yönetilir mi? Yani, bu şekilde devlet yönetimi, bu şekilde kanun yapma olmaz” şeklinde sözlerini tamamladı.