Yaşayan bireylerin zarar...
Devleti Muhafaza Etmek Devleti muhafaza etmek nelere bağlıdır gibi sorular daima insanın sorguladığı durumlardır
Devleti Muhafaza Etmek
Devleti muhafaza etmek nelere bağlıdır gibi sorular daima insanın sorguladığı durumlardır.
Devlet içerisinde yaşayan bireylerin zarar görmemeleri, refah ve güven içerisinde yaşamaları, sadece devlet düzeneğini düzenli bir şekilde kullanmakla mümkündür. Peki devlet düzeneğinin düzenli kullanılması hangi şartları gerektirir acaba?
Elbette o şartlar sayılmayacak kadar çok ve çeşitlidir.
Burada sadece kısaca birkaç tanesine değinecek olursak, en başta her şeyde olduğu gibi adalet ve doğrulukla, doğruluğu koruyabilecek eğitim ve kanun kuvvetinden bahsetmeliyiz.
Eğitim yoluyla insanları doğru olmaya sevk edebilirsek de asıl mesele doğru yoldan ayrılan, kanunlara uymayıp kanunsuzluk yapanlara karşı devletin yasalarının eşit bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı asıl belirleyici olandır.
Bunun yanında asıl devleti koruyacak olan yine, uygulamaya konulan yasaların devlet içerisinde devletçikler yaratacak yasalar olup olmadığıyla da doğrudan ilgilidir. Devlet kendisine ortak olacak veya kendisine kafa tutacak hale gelebilecek hiçbir özel ve tüzel kişilere böyle bir hakkı asla vermemelidir.
Devleti muhafaza etmenin yegâne kısıtlamasıdır kural.
Aksi halde bugünkü paralelciler gibi başka paralelciler çıkar ve binlerce insanın ölümüne, binlerce insanın zararına sebep olur.
Bu paralelcilerin doğmasına ön ayak olan devlet yetkilileri de en az onlar kadar vebal altındadır.
Bu vebal ve insanların çektikleri acıların günahından hiçbir zaman kurtulamayacaklardır.
70‘li yıllardan beri bu paralelcileri nasıl fark etmez yönetimler.
Bunların sinsiliğine neden göz yumuldu?
Bu paralelcilerin okul ve öğrencileriyle haklı olarak mı devlet erkânı övünüyordu. Bütün devlet yetkilileri ideolojik içerikli hiçbir kuruluşa müsaade etmemelidir.
Çünkü onlar bir gün devletin başına dert açacaklardır.
En önemlisi de bu ideolojik okullardan mezun olanları asla öğretmen yetiştirecek kurumlara ve devleti içte ve dışa karşı koruyacak asker ocağına yaklaştırmayacaksın bile.
Bu hatalar bu zamana kadar yapıla geldi.
Devletimiz de inşallah bunun farkına varmıştır.
Derhal bu yoldan dönmelidir Türkiye’miz.
Devlet ancak böyle tehlikelerden uzak kalabilir.
Üniversiteye kadar dini içerikli ve ideolojik mecburi okullara müsaade edilmemelidir. Onlar devleti yorar ve ayrımcılığa sevkeder.
Toplumu böler.
Taraf tutar.
Adaletli olamazlar.
Onlar ilkeldirler.
İlkel insanlar yetiştirir ve arkalarına alırlarsa çok da tehlikeli durum arz ederler.
Devlet ve demokratik rejimi yıkmaya kadar götürürler.
Onlar demokrat ve laik rejimin en büyük düşmanlarıdır.
Türk Milleti gözünü dört açmalıdır.
Bunlara müsaade edenlere asla pirim vermemelidir.
Kavranoğlu