Yolculukları İstanbul'da Sergileniyor…

İçimde yeryüzü konuştukça anlıyorum ki, Bölünmüş bir haritayım ben, dünyaya dağılan

İçimde yeryüzü konuştukça anlıyorum ki, Bölünmüş bir haritayım ben, dünyaya dağılan. Birhan keskin Sanatı, sanatçıyı kuşatan her şey, bir yolculuktur. Sanatçı, yüreğine dokunan incelikleri giyinmeden geçemez bu yoldan. Sanatçı, serüveni ömür süren bu yolculukta, içinden geçen ve içinden geçtiği her şeyi, sesinin- fırçasının bütün tonlarına dilediği gibi yerleştirebilir. Sanatçının bu serüvendeki hoşgörüsü de eleştirisi de yalnız kendinedir. Aklı da yüreği de düş gücü kadar özgürdür.
OMÜ Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Sevgi Soylu Koyuncu, İstanbul Beşiktaş Ortaköy’de sergi salonunda açtığı sergisiyle ilgili şunları söyledi. “Sanatçının seçtiği yolculukta sadece şarkıların rengi vardır. Sanatçı, bu şarkıların renginde, bir kanat sesinin incitmediği, bir bakış özgürlüğü arar. Çünkü ‘bakış ülkesi’, aşkın bütün sitemlerinden kurtulduğu yerdir. Orada, sanatçının baktığı yerde, sanatın kendi yalanı dışında, hiçbir yalanın yaşama şansı yoktur. Orada, bakış güzelliğinden geçmemiş hiçbir şeyin geleceği olmaz” dedi.
OMÜ Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Sevgi Soylu Koyuncu, açıklamasına şöyle devam etti. “Gerçek sanatçı; bu ‘’yolculuğunda’, istediği denizi, istediği gökyüzünü çekip, istediği kâğıda yerleştirip renk ve ışık cennetinden geçirme gücüne sahiptir. Çünkü burada, sahici olmayan hiçbir şeyin rengin- dokunun- biçimin sanatçının elinden çıkması mümkün değildir. Zaman, bir ömür yolculuğunda yalnızca derin ve ince bir dokunuştur. Bu dokunuş, binlerce hayatı içine alacak kadar geniş, dingin ve sevecendir. Kapılar, yalnızca isteyene açıktır. Bu kapıların zamanda çıkış- dönüş saati yoktur. Çünkü bu kapıların duvarları yağmurun çiçeklendiği hayal bulutlarıdır. Bir varış ülkesi olarak da kabul edebileceğimiz ‘Bakış ülkesi’nde gerçeğin paramparça ettiği ne varsa, her gün doğumunda yeniden bütünlenir ve sanatçının yolculuğundaki yalnızlığı, her günbatımında gider kalabalıklarla yıkanır, sessizlikle durulanır. Yalnızlık ve özgürlük, ‘bakış ülkesi’nde sanatçının içeriye ve dışarıya ışık veren biricik penceresidir. Bu pencerenin iki kanadı vardır: Renk ve söz. Çarpar durur bir ömür içte. Burada 'Paragone' savaşın değil, barışın ismidir. Yıllar içinde dünyayı dolaşan adımlarım, aynı zamanda kendi bakış ülkemi de yaratmış, renkler ve sözlerle dışa vurulan kendime bir yolculuğu da başlatmıştır. Resimlerimde yollar ve yolculukların rengi ve sözü iç içedir. Ve yine resimlerimde birbiriyle çarpılıp çoğalan renk ve söz, ‘bakış ülkesi ’ne açılan kapılarda, kendi tarafında beklemektedir” şeklinde konuştu.