YÜZBİNLER ADINA, ÜLKEMİZ ADINA TEŞEKKÜR EDİYORUZ
Öz-Büro iş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba, Taşeron çalışanlarının kadroya alınması ile ilgili yaptığı açıklamada; Taşeron sistemine son verilmesi devlet bütçesinin artıya geçmesi, kamuda etkin v
Taşeron sistemine son verilmesi devlet bütçesinin artıya geçmesi, kamuda etkin ve kaliteli hizmetin önünün açılması ve yıllardır sürmekte olan hukuksuzluğun son bulması anlamına gelmektedir.
Ülke kalkınmasıyla, reel ekonomiyle, maliyeti azaltmayla, yeni teknolojiyle, hukukla, adaletle ve endüstriyel demokrasiyle hiçbir ilgisi bulunmayan bu angaryadan ülkemizin kurtulmuş olması 80 milyon için kazanç anlamına gelmektedir.
Kamuda hizmet maliyetini düşürmek gibi masum bir gerekçenin arkasına saklanılarak yüzbinlerce emekçinin ihaleyle pazarlandığı bu utanç tablosuna son verilmiş olması emeğin bayramı anlamına gelmektedir.
Asıl iş- yardımcı iş gibi yapay bir aldatıyı referans kabul ederek başlatılan ve adına hizmet alımı denilen taşeron olgusu aslında insanın ihaleye çıkarıldığı bir utanç tablosundan başka bir şey değildi.
İnsan emeğini, insan onurunu, insan hayatını yok sayan bu yapının tasfiyesi, yıllardır ardı arkası kesilmeyen haksızlıkların bitmesi yüzbinlerce emekçinin ve milyonlarca aile bireyinin yüreğine su serpmiştir.
Taşeron sisteminde aracı firmaların haksız yere elde ettikleri trilyonlarca kaynağın artık devlet bütçesinde kalacak olmasının yanı sıra şirketlerin işçiye ödemek üzere devletten aldıkları ancak ödemedikleri alacaklar nedeniyle açılan davaların kazanılması sebebiyle devlet binlerce TL yargılama gideri vekâlet ücreti ve faiz yükünden de bu düzenlemeyle kurtulmuş olacaktır.
Bırakın ileri düzeyli bir iş ve işletme motivasyonunu işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini bile kulak ardı eden taşeron sisteminin savunulacak bir tarafının kalmadığı herkesin malumudur. Hatırlatmak gerekirse Soma’nın, Ermenek ‘in, önü bir türlü alınamayan iş cinayetlerinin ve mutsuz milyonların sebebi olan taşeron uygulamasına son verilmesi çalışma yaşamı başta olmak üzere ülkemizin yaşadığı süreçlerin tamamı için pozitif bir enerji ve motivasyon getirmiştir.
Vatanı milleti ve bayrağı için her an canını vermeye hazır bu insanlara devletin kadro vermesi ekonomik anlamıyla değil milyonların gönül dünyasındaki anlamlı karşılığı üzerinden değerlendirilmelidir.
Bu süreçte sendika olarak hep üyelerimizin yanında durduk, haklarını savunduk ve adaletin tecelli edeceğine inandık. Özellikle Konfederasyonumuz Hak-İş ‘in mazlum taşeron işçilerine uzattığı dost elini taşeron işçilerinin sıkıca tutması, sabırlı ve dirençli bir mücadele ortaya koyması bugünü sağlamıştır.
Başbakanlığı döneminde çıkardığı yasayla taşeron çalışanlarının örgütlenme ve toplu sözleşme haklarını sağlayan, bugün de yüzbinlerce işçiye kadro müjdesinin mimarı büyük Türkiye’nin onurlu ve yiğit lideri Sayın Cumhurbaşkanımıza sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.
Bu sonucun elde edilmesinde olağanüstü bir gayretle elinden geleni yapan ve çalışanların yanında duran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Jülide Sarıeroğlu’na, taşeron mücadelesinin öncüsü onurlu ve ilkeli sendikacılığın lideri Hak-İş’imizin Genel Başkanı Sayın Mahmut Arslan’a yüzbinlerce taşeron emekçisi milyonlarca aile bireyi, çalışma yaşamı ve ülkemiz adına teşekkür ediyoruz.