ZARRAB BİZİM DERDİMİZ DEĞİL

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İranlı iş adamı Reza Zarrab hakkında söylediği 'Reza Zarrab benim babamın oğlu değil ama benim bir vatandaşımdır

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İranlı iş adamı Reza Zarrab hakkında söylediği “Reza Zarrab benim babamın oğlu değil ama benim bir vatandaşımdır. Dolayısıyla devletlerin, yöneticilerin herhalde bir görevi de kendi vatandaşlarının hukukunu korumaktır. Eğer varsa bir suçu bunlar bizim Adalet Bakanlığı'mıza da bildirilir. Ve gereği yapılır” sözlerine tepki gösterdi. Reza Zarrap'ın adını geçen 5 yıllık süreçte Türkiye kamuoyunun duyduğunu dile getiren Akcagöz, "Hayırsever iş adamı olarak tanıtılan Zarrap'ın hakkındaki iddiaları Cumhurbaşkanı bilmiyor mu? Evet henüz hüküm giymedi ama ortada az buz bir iddia yok. Aynı iddialarla Türkiye'de de tutuklandı ama biliyoruz ki kısa sürede serbest kaldı. Eski Samsun Valisi Muammer Güler'i hatırlayın. Gizli işlerini Zarrap, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler'le paylaşıyordu. Koca İç İşleri Bakanı, ' sen merak etme ben senin önüne yatarım.' diyordu. Bunları unutacak mıyız? Bizim Bakan önüne yatıyor ama Zarrap, demek ki Amerika'da kendisini himaye edecek bir Bakan, Milletvekili bulamamış. Amerikan yargısı, karanlık ilişkilerinden dolayı kefaletle serbest bırakılma talebini reddediyor. Yine Amerikan yargısı, Reza Zarrap'ın Türkiye'de siyaset kurumu tarafından korunduğunu ve kollandığını söylüyor. Şimdi kalkmış Cumhurbaşkanı böyle birine sahip çıkıyor. Eğer varsa bir suçu Adalet Bakanlığı'na bildirilir diyor. Yahu nasıl olacak o? Senin Bakan'ın adamın önüne yatıyor. Adalet sistemine güven, yüzde kaçlara geriledi? Adalete teslim edilir, gereği yapılır diyor. Gereğini yaptınız işte, adamı serbest bıraktınız gitti ve Amerikan adaletine tosladı" dedi.
Cumhurbaşkanı'nın, bir vatandaş hukuku vurgusu yaptığını ama yalnızca Reza Zarrap'ın hukukunu koruduğunu ifade eden Tufan Akcagöz, "Keşke Reza Zarrap'ı düşündüğü kadar, milletin geri kalanını da düşünselerdi. Türkiye'de, dokuz aydır olağanüstü hal rejimi ile idare ediliyoruz. Böyle bir ortamda halk oylaması yaptık. Bir Kanun Hükmünde Kararname çıkarıyorlar, onlarca insanın hayatı etkileniyor. Kim suçlu kim suçsuz, belli değil. Kendileri de kabul ediyor, kurunun yanında yaş da yanar diyorlar. Gerçek bir hukuk devleti olsak, kabul görecek bir düşünce midir? Hukuk devleti, kurunun yanındaki yaşı bulup ayıklayan devlettir. Ortada adalet bekleyen insanlar var ama onların dilinde Reza var. Anlaşılan o ki, akıllarından hiç çıkmıyor. Zarrap, bir laf eder Türkiye'de birçoğunu riske atar diye düşünüyorsanız, bu da boşuna. Ağzından bir şeyler kaçıracak olan Reza, yine yapar bunu. Şimdi ülkede bir hukuk güvenliği zaten yok. Bunu ben söylemiyorum, Adalet Bakanı söylüyor. Adalet sistemine milletin güveni kalmadı diyor. Fetö temizliği adı altında operasyonlar sürüyor. Sürsün. Ülke her anlamda hukuka saygılı ve hukuk kurallarının işlediği bir ülke olsun. Bunu biz de isteriz. Hayatımız hukuk mücadelesi vermekle geçiyor. Ancak, YSK'nın vermiş olduğu karar başta olmak üzere, yaşanan birçok hukuk dışı gelişme, hukuk sistemine olan güveni de zayıflatıyor. Millet olarak daha çok demokrasiye ve bağımsız yargıya ihtiyacımız var" diye konuştu.
şokhaber.net