12 Eylül 1980!...

Hakkı EMİROĞLU

12 Eylül 1980 Sabahı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, K.K.K Orgeneral Nurettin Ersin, H.K.K Orgeneral Tahsin Şahinkaya, D.K.K Oramiral Nejat Tümer, J.G.K. Orgeneral Sedat Celasun, düzenledikleri basın toplantısında Milli Güvenlik Konseyi’nin yönetime el koyduğunu tüm yurtta sıkıyönetim ilan edildiğini açıklarlar.
Genel Sekreter orgeneral Haydar Saltık’ın açıklamalarına dikkat edilmesini istemişler
11 Eylül günü oluk oluk akan kan, 12 eylül sabahı bıçak gibi kesilmişti!...
TBMM fesh edilmiş, AP Genel Başkanı Süleyman Demirel, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit, MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan tutuklanıp Mamak cezaevine konulmuştu.
MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş evinde bulunamadığı açıklanır.
Türkeş 54 saat sonra Ankara Eğitim Komutanı Tümgeneral Nihat Özer’i evine davet ederek teslim olmuştu.
Konsey Yönetime el koyduktan sonra; Trabzon 48. Tugay Komutanı Tuğgeneral Akgün Gürşen, Garnizon Komutan yardımcısı Askerlik Şubesi Daire Başkanı Albay Ahmet Sabit San, İl Emniyet Müdürü Hamdi Arda, Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Tunç Oral, Merkez Komutanı Binbaşı Hasan Baysal, Jandarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Cem Ersever, Siyasi Şube Müdürü İhsan Ünal, İstihbarat Şube müdürü İsmail Bardakçı, Siyasi Şube Terör Masası Amiri Celal Uzunkaya yaptıkları ilk toplantıda sağcı ve solcu tüm STÖ başkanlarının gözaltına alınmasına karar veriyorlar.
İlk iş olarak TÖB-DER Genel başkanı Gültekin Gazioğlu Maçka’da evinde gözaltına alınıyorlar. Boztepe’deki Tugay Komutanlığında Amerikalılardan kalma Kapalı Spor Salonda hepsi toplayıp hapsediliyorlar…
Aralarında kimler yok ki?
RP il Başkanı Haydar Baş, Başkan yardımcısı Emre Saka, CHP İl başkanı Ertuğrul Atakan, MHP İl başkanı İlhan Soydan, ADD Başkanı Nuri Aydın…
Tam bir sürek avı başlıyor…
Ben dâhil milyonlarca insan gözaltına alınıyor.
Erzincan ve Erzurum’a gönderildik…
Aylarca süren yargılama sonucu 450/4 göre idam ve 59 madde kullanılarak 24 yıl hapse mahkûm edildim.
6.5 ay sonra Askeri Yargıtay kararı ile tahliye ve Albay Rahmi Aksaray Başkanlığında aynı mahkeme tarafından beraat kararımız onaylandı.
Askere gittim.
Çok kısa bir süre sonra 1.Ordu karargâhına gönderildim. İhtilalinin kudretli ve haşmetli paşası 1. Ordu Komutanı Orgeneral Haydar Saltık’ın yakın koruması oldum.
K.K.K’ğına atanana kadar da en sadık adamı idim.
Çünkü 20 Aylık askerliğim boyunca 11 kez Trabzon’a izine gönderildim.
İşte 12 Eylül 1980 ihtilalinde binlerce insan tutuklanmış, yüzlerce insan 20’li yaşlarda hatta yaşları büyütülerek asılmıştı.
Yüzlerce insan zindanlarda çürütülmüş, onlarca gazete, yüzlerce dergi kapatılmış!...
O kadar ilginç ki ihtilal sabahı Trabzon Belediye başkanı emekli Muhabere Albay Sefer Özgür görevden alınmış, yerine Buz dolapçı Hasan Melek atanmıştı!...
Yani yurt genelinde siviller görevden alınıp askerler atanırken Trabzon’da asker görevden alınmış sivil bir işadamı getirilmişti!...
Trabzon böyle bir ilin adıdır.
Sonuçta 150,500 kişi gözaltına alındı.
39 ton gazete dergi kitap yakıldı 1.683.000 kişi fişlendi.
14.000 kişi vatandaşlıktan çıkartıldı, 14 kişi açlık grevinden öldü, 171 kişi işkenceyle katledildi, 517 kişiye idam cezası verildi, 50 kişi idam edildi.
İşte İhtilalin karnesi!...
Ve diyorum ki; En iyi askeri yönetim en kötü sivil yönetimden daha da kötüdür.
Allah o günleri bir daha göstermesin…