Osmanlı’dan kalma Trabzon limanı Cumhuriyet tarihinde mendireği Ahmet Suat Özyazıcı futbol sahasından çıkartılan vagonlarla taşınan taşlarla uzatılarak aktif hale getirilmişti. 1970’li yılların sonlarında İran nakliyatının ve koyun ticaretinin başladığı, serbest bölgeler statüsüne alındığı o günlerde limanda 24 saat vardiya yapılır en az 1000 kişi çalışıyordu.
Kamyonlar Zigana dağında konvoylar halinde giderdi.
Hayali, Yıldız ve Turan garajında tamirciler kamyonları sıraya yazıp dolaylı yollardan bu sektörden 10-15 bin kişi ekmek yiyordu.
Ak Parti iktidarıyla özelleştirilmesinin ardından nakliye fiyatlarına zam yapılması, Soçi Limanı’nın yük transferlerini kapatılmasıyla sebze ve meyve ihracatçıları Samsun Limanı’na, hububatçıların Giresun Limanı’na yönlenmesinin ardından Trabzon Limanı kömür nakliyesinin üssü haline gelmişti.
Trabzon merkezine doğal gazın geldiği bu günlerde kömür tozlu Çömlekçi, Değirmendere ve Hayali Mahallesini zehirlemeye devam etmektedir.
İktidara sırtını dayamış patronlara hiç kimse bu kömür işini bırak, bu depoları buradan kaldır diyememiş!...
Çünkü tek gelir kaynağı burasıdır.
Yabancı turistleri götüren kruvazör gemilerin son zamanda ziyaret ettiği limanda en çok çektikleri fotoğraflar da kömür depolarıdır?
Bu şirketlerde çalışan yani istihdam sayısı 50-60 civarına kadar düşürülmüş.
Şimdi Trabzon Limanı bu haldeyken şirket müdürüne plaket takdim etmek en başarılı iş yeri diye göstermek hangi aklın eseridir bilinmez!...
Ancak AKP’li siyasilerin sosyal medya üzerinden bunun reklamını yapması şehirden ne kadar bihaber olduklarını ortaya koymuştur.
Onun için diyorum ki;
Ainesi iştir kişinin boş lafa bakmam ben!...