Tren Yolumuz!
Pahalılık;
Özellikle beyaz yakalı, işsizliğin çok yüksek boyutlara vardığı ve sürekli göç veren ilimizde ve şehrin gündemini değiştirmek için her 5 yılda bir ortaya atılan tren yolu bu yıl yine gündemde.
Şimdi tartışılan konu ise tren yolu Rize’den mi gelsin Gümüşhane'den mi?
Yaklaşık 10 yıl önce DDY Genel müdürü Süleyman Karaosmanoğlu, bir grup ilim adamı ve Bakanlığın üst yöneticileriyle Trabzon’da lüks bir otelde şehrin valisi, daire amirleri ve üniversitemizin üst düzey yöneticilerinin de katıldığı toplantının ardından hadi müjdeler olsun, Trabzon’a demiryolu geliyor deyince Gümüşhane'nin MHP’li Belediye Başkanı Mustafa Canlı tren yolunu getiren iktidara teşekkür bile etmişti.
Düzköy Belediye Başkanı Abidin Çelik dahi beni aramış tren yolu Gümüşhane Kürtün Vadisi'nden gelip Düzköy'den aşağı inmezse biz aşağı inip protesto edeceğiz demişti.
Hepsi bu görevlerinden gitti!...
Tren yolu bir türlü gelmedi.
Ya aklı evveller bir gidin 3 saat ötedeki Samsun’a bir sorun bakalım 100 sene önce gelen Tren Samsun’a ne getiriyor ne götürüyor?
Yalnız yaz aylarında nostalji olsun diye yılda 3-5 kez gelen yolcu trenine 3-5 yolcu vagonu bağlayıp getirip götürüyorlar.
Birçoğu da yabancı turist.
Bizim vatandaşımız Amasya’dan dolaşıp geldiği ve zamanı da çaldığı için pek ilgi göstermiyor. Samsun’da çok faal çalışan 3.organize sanayi birçoğu da imalat fabrikası ile dolu.
Şimdi imalatçıya soruyorum?
Trene yük veriyorsunuz değil mi?
Asla vermem.
Ben buradan malı vinçle tıra yükleyip götürüp Samsun Gar'ına vinç ile indirip vagona yükleyeceğim; 6-7 gün sonra Almanya Hamburg kentinde alıcı vinçle yükleyip tesisine getirip vinçle indirecek, ben burada teslimatı bekleyeceğim ve 3-5 gün geç param gelecek.
Ne gerek var?
Ben fabrikamdan kendi foklifim ile tıra yüklüyorum, yollar otoban, nalvon ucuz, tırlar süratli… Buradaki fabrikadan 3 gün sonra Hamburg’daki tesise malı boşaltılıyor, paramı da aynı süratle alıyorum.
Ben zamanla yarışıyorum.
Hiç trenle uğraşacak halim ve zamanım yok diyor!...
Tren şu anda Samsun’a bir tek kömür götürüyor.
Güney Doğu vilayetlerine kömür gönderiyor, sahildeki tren garı yüzünden kömür tozu etrafını mahvediyor.
Sahil yolu bizim Çömlekçi Mahallesi'ne benziyor.
Ha şu İstanbul Ankara arasında çalışan YHT var ya ilk kez gün açarken Saat 5.30 İstanbul Halkalı'dan VIP vagona bindim, yolcuların telefon ile konuşmaları yüzünden kendimi muhabere bölüğünde sandım.
5,5 saat sonra Ankara’da indim.
Kendi aracımla gelsem 3,5 saatte, otobüse binsem 4,5 saat Ankara’daydım.
Buyurun size YHT, yani yüksek hızlı tren.
Bu ilde ne kadar istihdam sağlayacak kurum varsa kapatanlar işsizliği ve yoksulluğu fırlatanlar, göçü hızla artıranlar şimdi ağzımıza bir parmak bal çalmaya çalışıyorlar!