Adam Olmak!...

Tufan İPEK

Susmak bazen onaylamaktır!
Bazen de en iyi cevap olsa gerek.
***
Nobel ödüllü Rudyard Kipling tarafından yazılan aşağıdaki mısralar, Bülent Ecevit tarafından tercüme edilmişti.
Batıda erdem kabul edilen ‘zorluklar ve üzüntüler karşısında duygularına teslim olmama’ felsefesini, kültürünü konu edinen bu şiir; Hem Bülent Ecevit'in hem de Deniz Baykal'ın en sevdiği şiirdi.
En zor dönemlerde iki lider de bu şiiri okurdu.
Rudyard Kipling önemli bir yazar, şair ve gazeteciydi.
Bu günler için sanki yazılmış bir şiir.
***
çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse,
sen aklı başında kalabilirsen eğer,
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır,
hem kendine güvenebilirsen eğer,
bekleyebilirsen usanmadan,
Yalanla karşılık vermezsen yalana,
Kendini evliya sanmadan,
Kin tutmayabilirsen kin tutana,

Düşlere kapılmadan düş kurabilir,
Yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer,
Ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir,
İkisine de vermeyebilirsen değer,
Söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz,
Kandırabilir diye safları dert edinmezsen,
Ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz,
Koyulabilirsen işe yeniden,

Döküp ortaya varını yoğunu,
Bir yazı-turada yitirsen bile,
Yitirdiklerini dolamaksızın dile,
Baştan tutabilirsen yolunu,
Yüreğine sinirine dayan diyecek,
Direncinden başka şeyin kalmasa da,
Herkesin bırakıp gittiği noktada,
Sen dayanabilirsen tek,

Herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen,
Unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken,
Dost da düşman da incitemezse seni,
Ne küçümser ne de büyültürsen çevreni,
Her saatin her dakikasına,
Emeğini katarsan hakçasına,
Her şeyiyle dünya önüne serilir,
Üstelik oğlum adam oldun demektir!
***
Rudyard Kipling’in Hayatı
Altı yaşına geldiği zaman, Hindistan’ın ikliminin İngiliz çocuklarının sağlığına iyi gelmeyeceğini düşünen anne ve babası onu İngiltere’de yaşayan bir ailenin yanına gönderdi.
Küçük Kipling'in bu ailenin yanında geçirdiği altı yıl, bedensel ve zihinsel baskılarla doluydu. Sonunda gerçek anne ve babası onu bu eziyetli yaşamdan kurtarıp, Devon'daki bir yatılı okula gönderdi.
İlk tahsilini İngiltere'de yaptıktan sonra Hindistan'a döndü. Lahor'da gazeteciliğe başlayıp, genç yaşta yazıları ile kendini kabul ettirdi. 1889'da İngiltere'ye dönüp Londra'ya yerleşti. İngiliz dilini ustalıkla kullanması, Hindistan'daki hayatı yazılarında konu alması, romantizmle, realizmi birleştirmeyi başarması ona 1907 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandırdı. İki kez şövalyelik ödülüne layık görüldüğü halde kabul etmedi.
Kipling çocuklar için birçok kitap yazdı. Tüm yazılarında hayata ve insanlara duyduğu bağlılık ve hayranlığı hissettirmeyi bildi. Yarattığı karakterler ve öyküleri sayesinde, insan yaşamının en derin öğelerini bir portre gibi betimlemeyi başardı.
"Cengel Kitabı" ilk kez 1894 yılında yayımlandı. Bir yıl sonra da öykünün devamı geldi. Bu kitaplar "Maugli" karakterini ve maceralarını günümüze değin en güzel şekilde taşıyan örnekler olarak kabul edilir. Şiir ve romanlarının yanında zamanın en usta hikâyecisi olarak tanınan Kipling, hikâye sanatını çok iyi biliyordu. Hayatını yazı yazmakla geçiren İngiliz yazar, 1936 yılında Londra'da öldü.