Çirkin Saldırı…
Samsun’un simgesi, Samsun’u Samsun yapan Atatürk Anıtına (Onur Anıtı)’na yapılan çirkin ve alçakça saldırıyı şiddetle kınıyorum!
Acımızı dindiren bu saldırıyı yapanlardan iki kişinin yakalanmış olması.
Kaç yıldır heykelin etrafı içki içenlerin mekanı ve fuhuş pazarlığı yapanların da buluşma noktası olduğundan emniyetin haberi yok mu?
Yoksa; bu durumdan haberdarlarsa neden hiçbir önlem alınmadı?
Atatürk Heykelinin olduğu nokta Samsun’un tam göbeği.
Ve kameralarla izlenen bir nokta.
Nasıl oluyor da böyle bir olay meydana geliyor?
Yan tarafta adliye, tam karşıda valilik, akıllara zarar!
Buranın iyi korunması gerekli olduğu ve emniyet açısından da dikkate alınması gerekirdi. Bir ilde, ülkeyi kuran atasının ölüm yıl dönümünde 10 Kasım’a geç gelen bir Belediye Başkanı olursa; o ilin emniyeti de bu derece vahim olay karşısında adeta dona kalır…
Evet; Samsun emniyeti önlemini alamamıştır.
Benden kısa bir uyarı…
Bir de bu heykelleri Atatürk değil, O’nun kurduğu yüce Türk Milletinin evlatları yaptırmıştır.
Bize düşen O’na layık olmak ve ilkelerini korumak olmaktır.
Türk Gençliği; her zaman her şartta; Atam izindeyiz! Diyerek sonsuza dek atasının peşinden gitmeye ant içmiştir…
***
Bu menfur olaya tepkiler adeta çığ gibi.
Her kesimden tepki yağıyor.
Op. Dr. İsmet Akçay da sosyal medyadan yaptığı açıklamayla tepkisini ifade eden binlerce kişiden sadece biri…
Op. Dr. Akçay açıklamasında aynen şöyle dedi:
‘’Bak kardeşim! Hatırlatayım burası Samsun! Bir devrin geride bırakılıp yeni bir devrin kurulduğu, meşalenin yakıldığı yer! Bu kent, sarı saçlı mavi gözlü Gazi Paşa’nın doğduğu kenttir! Burası Kurtuluş Savaşı’nda cepheye denizden silah taşıyan Karadeniz’in dalgalarında can veren reislerin, Kılıç Ali’lerin Topal Osman’ların ve şehitlerin toprağıdır. Bu ülkenin çimentosudur Karadenizli kardeşim bunu Dedeleriniz iyi bilir! Onur Anıtı’na yapılan saldırıyı lanetliyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e inanan ve O’nun peşinden Kurtuluş Mücadelesine katılanların Aziz hatırasına ithafen yapılan bu Anıt orada, olması gerektiği yerde dünyanın sonuna kadar durmaya devam edecek. Verdiği kurtuluş mücadelesini her adımda engellemeye çalışan emperyaller ve onların dâhili maşaları dün olduğu gibi bugün de yarında Türkiye Cumhuriyetini zayıflatmak ortadan kaldırmak İçin var güçleriyle çalışmaya devam edecek. Ama nasıl? Bir asır önce“ Geldikleri gibi gittilerse ”hatta içeride ki işbirlikçi maşalarını da götürmüşlerse ki bu olanları dedelerinden bi kez daha dinlesinler. Bak hain (kardeşim) ! O’nun gösterdiği yoldan ayrılmayacak ve emanet ettiği devrimleri koruyacak milyonlar var…
Bunu asla unutma!’’