Anayasa Mahkemesi'nden Bu Yasayı İptal Etmeye Davet Ediyoruz

Samsun Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Fatma Suğanlı, hayvanların yaşam hakkı ve özgürlüklerini ihlal hakkında basın açıklaması yaptı.

Anayasa Mahkemesi'nden Bu Yasayı İptal Etmeye Davet Ediyoruz
30 Ocak 2025 - 17:40
Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Fatma Suğanlı açıklamasında; Bugün, 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren ve hayvanların öldürülmesini ve hapsedilmesini içeren 7527 sayılı yasaya karşı, yaşamı savunmak ve Anayasa Mahkemesi’ne bir kez daha seslenmek için toplandık.
Bilindiği üzere, konunun uzmanları ve Sivil Toplum Kuruluşları dinlenmeksizin, acele bir şekilde, hayvanların yaşam hakkı ve özgürlüklerini ihlal eden, çevre hakkı ile Uluslararası Sözleşmeler ve Anayasa'nın birçok hükmünü çiğneyen bir kanun çıkarılmıştır.
Çeşitli algı operasyonları ve nefret politikaları ile köpekler düşman ilan edilerek, yıllardır var olan birlikte yaşam kültürümüz yok sayılmış ve hayvanların hakları ihlal edilmiştir. Yıllarca görevini yapmayan, sokakta yaşayan hayvanların rehabilitasyonuna, kısırlaştırılmasına, aşılanmasına harcanması gereken bütçeyi başka yere kullanan belediyeler, bu durumu denetlemeyen kurumlar ve kamu görevlileri yüzünden bugün sokakta yaşayan hayvanların ötanazi adı altında öldürülmesinin, ölüm kampı olan bakımevlerine hapsedilmesinin yasal yolu açılmıştır.
Ancak, 7527 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler, Anayasa'nın 2. Maddesi ile güvence altına alınan hukuk devletinin temel unsurlarından biri olan belirlilik ilkesine; suçta ve cezada kanunilik, cezaların şahsiliği ilkelerine ve hukuki öngörülebilirlik kuralına aykırıdır. Bu kanun, keyfi ve denetimi mümkün olmayan uygulamalara sebep olmakta, Anayasa ile güvence altına alınan hukuk ilkelerini ihlal etmektedir.
Ötanazi uygulamasının, hayvanlar üzerinde uygulanmasının etik ve mesleki açıdan mümkün olmadığı bir gerçektir. Hayvanların ölmek istemediğini belirtmekten utanç duyuyoruz. Ayrıca, veteriner hekimlerinin hayvanları öldürmeye zorlanmasının hem meslek kurallarına hem de veteriner hekimlik yemini ile bağdaşmadığını bir kez daha hatırlatıyoruz.
Kanun koyucunun amacı her zaman kamu yararını gözetmek olmalıdır. Ancak, kanunun yürürlüğe girmesi dahi beklenmeden artan şiddet eylemleri ve katliamlar ile halkın kanuna karşı tepkileri dikkate alındığında, temel amacın kamu yararı olmadığı da çok açıktır.
31 Ağustos 2024 tarihinde Ankara Polatlı’da bir yavru köpeği dirgenle öldüren fail, “Devlet kanun çıkardı, köpekleri öldürmek için” diyerek bu kanundan cesaret aldığını ifade etmiştir. Hayvanlar, dirgenle, tüfekle, kürekle, dövülerek, zehirlenerek ve çeşitli işkencelerle öldürülmüş, yaralanmış ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmıştır.
Katliam yasası, sokakta tedavi edilip bakımevine alınan köpeklerin alındıkları yere geri bırakılmasını yasaklamış, bu da mevcut bakımevlerinin kapasitelerinin aşılmasına neden olmuştur. Esaret altındaki hayvanlar, kalabalık ortamda birbirlerine saldırmakta, açlık ve hastalık nedeniyle acı çekmektedir. Kısırlaştırma çalışmaları, yer kalmadığı için durmuştur. Bu da popülasyonun hızla artmasına yol açacaktır.
Yasa, belediyelerin 2028 yılına kadar bakımevi kurma zorunluluğu getirse de bu süreçte popülasyon kontrolsüz bir şekilde artmaya devam edecektir. Sokakta yaşayan hayvanların tümünü hapsedecek kapasiteye sahip bakımevi inşa etmek mümkün değildir. Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından geçen altı aylık süreçte, çözümden çok kaosa ve ihlallere sebep olduğu açıkça görülmektedir.
Anayasa Mahkemesi’ne sesleniyoruz: Bu yasayı iptal edin ve bilimsel, etik tek çözüm olan “Kısırlaştır- Aşıla- Yerinde Yaşat” metodunu yasalaştırın. Üretim ve ticareti durdurun.
Yaşanan süreçte hayvanların kaybedecek tek bir saniyesi dahi yoktur. “Hayvanları Koruma Kanunu” olarak adlandırılan bu yasa, adını ve amacını hiçe saymaktadır. Derhal iptal edilmeli ve Anayasa Mahkemesi hukukun ve vicdanın gereğini yerine getirerek, yaşanan katliamlara bir an önce son vermelidir.
Mahkemenizin daha önce ifade ettiği üzere, hayvanlar sağlıklı ve dengeli bir çevrenin unsurlarıdır. Yerel hayvan koruma görevlilerinin engellenmesi, temel bir insan hakkı olan “sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını ihlal etmektedir.
Hayvanların üretimi, satışı ve ticareti yasağına dair yapılan değişiklik, yalnızca öncekilerin yetersiz olduğu iddiasını taşımaktadır. Bir kanunun yetersiz olduğunu söylemek için, öncelikle o kanunun uygulanması gerekir. Eğer doğru olanı yapmak istiyorsanız, “Kısırlaştır- Aşıla- Yerinde Yaşat” ilkesine dayanan Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. Maddesi’ne geri dönülmesi ve bu maddenin etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
Bizler yaşamdan ve yaşatmaktan vazgeçmeyeceğimizi, her bir yaşamı savunacağımızı, hiçbir hayvanı toplama kamplarına veya ölüme terk etmeyeceğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz. Anayasa Mahkemesi’ni de yaşamdan ve yaşatmaktan yana olmaya ve bu kan kokan yasayı derhal iptal etmeye davet ediyoruz.

Hak ve özgürlükleri yok sayılarak katledilen tüm hayvanların acısını biliyor; yapılan ve yapılacak olan katliamların ve topluma yayılan şiddetin sorumluluğunun bu kanun iptal edilmediği sürece hepimizin üzerinde olacağını tarihe not düşüyoruz.


 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum