Atik'ten, "Kadınlar Günü" mesajı
TOBB Samsun Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Dr
07 Mart 2016 - 17:01
TOBB Samsun Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Dr. Gülay Atik, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kadın sorunlarının, diğer toplumsal ve insanı sorunlardan ayrı tutulamayacağını söyledi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Samsun Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Dr. Gülay Atik, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandığı kaydeden Gülay Atik, “Aradan tam bugüne kadar 95 yıl geçmiş. Kadın hakları, kadın girişimciliği, kadın kariyeri konusunda neredeyiz sorusuna cevap vererek o günden bugüne ışık tutmak gerekir. 95 yıl sonra günümüzde TÜİK verilerine göre çalışma yaş aralığında olan 29 milyon 500 bin kadın var. Sadece 8.1 milyon kadın çalışma hayatı içinde bulunuyor. Erkeklerin istihdama katılım oranı yüzde 62.5 iken, kadınların istihdama katılım oranı yüzde 27.6’dır. Oysa bu oranı OECD ülkeler oranına yükselttiğimizde yani yüzde 57.2 olduğunda ülke ekonomimizde GMSH büyümesinin yaklaşık yüzde 31 oranında artacağı belirtiliyor. Eğer ülkemizde kadınların tam zamanlı çalışma hayatına katılımında yüzde 6’lık bir artış olursa fakirlik yüzde 15 oranında azalacaktır” dedi.
Gülay Atik, yayımladığı mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Kariyer olanaklarından kadınlarımız nasıl ilerlemiş diye baktığımızda CEO‘ların sadece yüzde 2’si, milletvekillerinin yüzde 14.4’ü, profesörlerin yüzde 28.7’si, belediye başkanlarının yüzde 2.9’u kadınlar olduğunu görüyoruz. Kadınların erkeklerle eşit işe eşit ücret alanında ne kadar gerilerde kaldığını yine istatistikler göstermektedir. 145 ülke içinde ülkemizin 130’uncu sırada olması önemlidir. Kadın girişimciliği konusunda TOBB verilerine baktığımızda, kadınların girişimcilik oranı yüzde 8’dir. Kadın sorunları, diğer toplumsal ve insani sorunlardan ayrı tutulamaz. Toplumda var olan ve yaşanan her türlü ekonomik, sosyal ve siyasal problem birbiriyle, dolayısıyla kadınların sorunlarıyla ilgili ve bağlantılıdır. Bizler, güçlü bir toplumda yaşamak istiyorsak; kadını ve erkeği ile tüm toplum kesimlerini güçlendirmek, haklı taleplerini biran önce gerçekleştirmek zorunda olduğumuza inanıyoruz. Kadınlarımızın hayata daha fazla katılmaları, kadın zarafeti ile şekillenen bir sosyal hayata, daha aydınlık bir geleceğe ulaşmamızın yegâne koşuludur.”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Samsun Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Dr. Gülay Atik, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandığı kaydeden Gülay Atik, “Aradan tam bugüne kadar 95 yıl geçmiş. Kadın hakları, kadın girişimciliği, kadın kariyeri konusunda neredeyiz sorusuna cevap vererek o günden bugüne ışık tutmak gerekir. 95 yıl sonra günümüzde TÜİK verilerine göre çalışma yaş aralığında olan 29 milyon 500 bin kadın var. Sadece 8.1 milyon kadın çalışma hayatı içinde bulunuyor. Erkeklerin istihdama katılım oranı yüzde 62.5 iken, kadınların istihdama katılım oranı yüzde 27.6’dır. Oysa bu oranı OECD ülkeler oranına yükselttiğimizde yani yüzde 57.2 olduğunda ülke ekonomimizde GMSH büyümesinin yaklaşık yüzde 31 oranında artacağı belirtiliyor. Eğer ülkemizde kadınların tam zamanlı çalışma hayatına katılımında yüzde 6’lık bir artış olursa fakirlik yüzde 15 oranında azalacaktır” dedi.
Gülay Atik, yayımladığı mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Kariyer olanaklarından kadınlarımız nasıl ilerlemiş diye baktığımızda CEO‘ların sadece yüzde 2’si, milletvekillerinin yüzde 14.4’ü, profesörlerin yüzde 28.7’si, belediye başkanlarının yüzde 2.9’u kadınlar olduğunu görüyoruz. Kadınların erkeklerle eşit işe eşit ücret alanında ne kadar gerilerde kaldığını yine istatistikler göstermektedir. 145 ülke içinde ülkemizin 130’uncu sırada olması önemlidir. Kadın girişimciliği konusunda TOBB verilerine baktığımızda, kadınların girişimcilik oranı yüzde 8’dir. Kadın sorunları, diğer toplumsal ve insani sorunlardan ayrı tutulamaz. Toplumda var olan ve yaşanan her türlü ekonomik, sosyal ve siyasal problem birbiriyle, dolayısıyla kadınların sorunlarıyla ilgili ve bağlantılıdır. Bizler, güçlü bir toplumda yaşamak istiyorsak; kadını ve erkeği ile tüm toplum kesimlerini güçlendirmek, haklı taleplerini biran önce gerçekleştirmek zorunda olduğumuza inanıyoruz. Kadınlarımızın hayata daha fazla katılmaları, kadın zarafeti ile şekillenen bir sosyal hayata, daha aydınlık bir geleceğe ulaşmamızın yegâne koşuludur.”
FACEBOOK YORUMLAR