Averajla ligde tutunabildik...

YÖNETİM TARAFTARIN MUTLULUĞUNA ALDANMASIN

Küme düşmedik diye şampiyon Sivas gibi seviniyoruz diye düşünüyordum ki taraftarın sahaya inme nedeninin acı tatlı hatıralarıyla stadyuma son veda için fotoğraf çekmek için olduğunu öğreniyorum.

Özköylü, “sözümü tuttum ligde kaldık mutluyum” diyor doğrudur, tebrik ediyorum. Ancak takımı aldığı hızla yukarlara taşıma fırsatını şahsi kaprislerine, rehavetine kurban etmeseydi şimdi farklı bir noktada ligi bitirmiş olacaktık.

Bu da gösteriyor ki teknik heyetin psikolojik direnci uzun soluklu lig maratonunu başarıyla neticelendirecek, başarıya giden yolda öngörülemeyen risklerden doğacak stresi göğüsleyecek güçte değil. Kısa süreli başarıların adamı görüntüsü verdi ve stratejisi taraftarın özverisiyle tuttu diyelim.

Özköylü buradan bir kulüpte teknik heyetin orkestra yönetir gibi gibi başarının tüm bileşenlerini yönetmesi gerektiği tecrübesini kazanmış olsa kariyeri için büyük kazanım ve yeni bir başlangıcın temeli olurdu. Ama Özköylü ile süper lig maratonumuz pozitif sonuç vermez.

Taraftarımıza kocaman bir alkış, vefasına, tutkusuna hayranım. Taraftarın sevgisi bitmez, bu son maç da değil; onun için düşse de aynı heyecanla takımına desteğe devam eder. Ancak duygularımız şiddete, takıma cezaya dönüşebiliyor ki zaten ekonomik darboğazımız iyice daralabiliyor; aman dikkat kurallara riayet edelim.

Teşekkürü hak eden destekleyen tüm firmaları tek tek saymama gerek yok, onların maddi manevi desteği şehri ümitlendirmiştir. Firmaların hepsi de artı eksi konuşmalara aldırmadan “Samsunda yaşıyor olmak Samsunspor’a destek olmak için yeterlidir” vefası ve vizyonuyla hareket ediyor olması da ayrıca takdire şayandır.

Dönemin ortasında takımın ligde kalmasından ziyade süper lige çıkma hedefiyle verdiği destekle teşekkürü hak edenlerden en önemlisi de Sayın Bakanımız Çağatay Kılıç olduğu bir gerçek. Samsuna ilgisinden dolayı sayın bakanımıza teşekkür ediyorum.

Yönetime gelince sessiz sedasız gece gündüz çırpınıp duran yöneticileri de tebrik ediyorum. Ancak taşıma suyla değirmen dönmez. Sportif başarılar hele ki takım sporlarıysa istikrar şart. Bunun için ekonomik sosyal iletişim atmosferini güven esasına dayanarak kalıcı bir sisteme dönüştürmek zorundasınız.

İlhan Cavcav modeli, Aziz Yıldırım modeli bize yönetimdeki istikrarın önemli olduğunu gösteriyor. Yapacağınız en büyük iyilik bizi asansör takım olmaktan kurtaracak bu ekonomik istikrarın yakalandığı bir sistem inşa etmek olacaktır.

Yönetim, taraftarın mutluluğuyla mutlu olmadan “arkadaşlar mutlu olunacak bir durum yok, averajla ligde tutunabildik” deyip şapkayı önüne koyarak kalıcı, doğru adımları atmak zorunda.