AYDIN'DAN BAHÇELİ'YE KÖTÜ HABER!

Eski MHP Trabzon Milletvekili Aydın, MHP’ye kayyum atanabileceği tartışmaları için, “Bu kötülüğü yapmaya hiç kimsenin hakkı yoktur

AYDIN'DAN BAHÇELİ'YE KÖTÜ HABER!
12 Aralık 2015 - 17:59
Eski MHP Trabzon Milletvekili Aydın, MHP’ye kayyum atanabileceği tartışmaları için, “Bu kötülüğü yapmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Hele böyle travmatik bir dönemde bunu aklıma getirmek bile istemem” dedi
Eski MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, imza toplama sürecinde “kişiselleştirme gayretinin” parti delegesi üzerinde huzursuzluk oluşturduğuna dikkati çekerek, delegeyi rahatlatacak adımlarım atılması gerektiğini söyledi.
Aydın yaptığı açıklamada, amaçlarının MHP’yi seçimli bir olağanüstü kongreye götürmek olduğunu ve bu yönde çalışmalar yürüttüklerini bildirdi.
MHP’ye gönül verenlerin bu yöndeki arzuları doğrultusunda tüzük kurultayı için faaliyet sürdürdüklerini dile getiren Aydın, bugüne kadar genel merkezlerinden buna ilişkin bir adım atılmadığını öne sürdü.
Tüzük değişikliği için olağanüstü kongre çağrısı yapan isimlerle birlikte imza kampanyası başlattıklarını ve ortak bir metinde anlaştıklarını belirten Aydın, söz konusu metnin altında kendisiyle birlikte, eski MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener ve eski Iğdır Milletvekili Sinan Oğan’ın avukatlarının isminin bulunduğunu ifade etti. Aydın, imzaların teslim edildiği kişinin, tek genel başkan adayı olacağı şeklinde de düşünülmemesini istedi.
Bu süreç içerisinde esas dikkat edilmesi gereken hususun, olağanüstü kongreyi, seçimli hale dönüştürmek olduğuna değinen Aydın, “Bu konuda dikkatli ve tutarlı olmak gerekmektedir. Bu işlemleri gürültülü ve sansasyonel bir şekilde yapmanın bir anlamı yoktur. Yürütülen çalışmanın sakin götürülmesinde büyük yararlar görüyorum” diye konuştu.
HERKES ZAMANI GELİNCE KANTARA ÇIKAR, TARTILIR
Aydın, delegenin üzerinde oluşan baskının aşılabilmesi amacıyla da genel başkanlık için adı geçen isimlerle ortak bir açıklama yapılacağını bildirdi.
Yürüttükleri çalışmanın önemine dikkati çeken Aydın, şöyle dedi:
“Bu iş ciddi bir iştir. Bu, güç gösterme alanı değildir. Kongre için önümüzde daha 3-4 aylık bir süre vardır. Bu köprünün altından daha çok sular akar. Herkes zamanı gelince kantara çıkar, tartılır. Ana amaçtan sapmak olağanüstü kongreye kilitlenip onun yapılmasını sağlamaktan sapıp bunu kendine güç devşirme alanı olarak tanzim etmeye kalkarsanız, yanlış hesap sonra Bağdat’tan geri döner.”
DESTEK AÇIKLAMALARI HER PARTİDE OLDUĞU GİBİ GELENEKSEL BİR HAL ALMIŞTIR
İl başkanlarının “Genel başkana destek” açıklamalarının hatırlatılması üzerine de Aydın, “Bizim camiada bu destek açıklamaları her partide olduğu gibi geleneksel bir hal almıştır. Aynı şey, diğer partilerde de oluyor. Maalesef genel merkezlerin il teşkilatları üzerinde bir nüfuzu var. ‘Böyle bir açıklama yap’, denildiğinde yaptırılabilmektedir” ifadesini kullandı.
Koray Aydın, esas olanın sandık olduğuna işaret ederek, “Sandıkta ne yapacakları önemlidir. Madem öyle açıklama yapıyorlar, bu imza toplama işini beklemeden, olağanüstü kongre toplayarak güven tazelemeleri ve seçimli kurultaya imza vermeleri gerekmektedir. Böylelikle güç, bir defa daha gösterilmiş olur. İl başkanlarının da böyle açıklama yapmalarına gerek kalmaz. O açıklamaların karşılığını da sandıkta göstererek, bunun genel merkezin bir ibrazına yönelik güç olarak kullanılması da mümkündür” değerlendirmesinde bulundu.
BU KÖTÜLÜĞÜ YAPMAYA DA HİÇ KİMSENİN HAKKI YOK
Olağanüstü kongre için yürütülen çalışmaların mahkemeye taşınmasının, genel başkan adaylığı için yarışanları zora sokabileceği yönündeki iddialar konusunda da Aydın, şunları kaydetti:
“Aslında demokrasilerde bunları konuşmamız lazım. Siyasi partiler bir kişinin tahakküm edeceği bir alan değil. Buraya oy veren milyonlarca insan söz sahibidir. Oy veren milyonlarca insanı temsilen de üst kurul delegeleridir. Yani bu, bin 232 üst kurul delegesi, kendilerini temsil etmiyor. MHP’nin bir bakıma, tapu senedinde adları olan insanlar. Bu işin sahibi onlar. İsterlerse genel kurulu toplayıp partiyi bile kapatırlar. Bunu yapmayıp buna karşılık sert tedbirler almak ya da benim dönemimde yaşanan benzeri olayların yaşanması, bu harekete yapılabilecek en büyük kötülük olur. Bu kötülüğü yapmaya da hiç kimsenin hakkı yoktur. Hele böyle travmatik bir dönemde bunu aklıma getirmek bile istemem.”
Kaynak Medya 061

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum