Bakanı Selçuk Samsunlu Eğitimcilerle Buluştu!
Milli Eğitim Bakanımız Sn
10 Nisan 2019 - 19:55
Milli Eğitim Bakanımız Sn. Ziya Selçuk Samsun Milli Eğitim Müdürü Sn. Coşkun Esen’in Davetlisi olarak geldiği İlkadım şehrinde eğitimcilerle buluştu. “Ziya Hocayla Başbaşa” konulu konferanslarında eğitim sistem ahlakıyla bilimle akılla yürümesi gereken bir süreç olduğunu bunun da lider idarecilerin taşın altına elini koymasıyla işletilebileceğini anlattı.
İnsanın tüketici değil üretici bir varlık olduğunu bizi tüketici toplum olarak görmek isteyenlere inat üretici bir toplumun yolu eğitimle mümkün olacağını ve eğitim sistemini sanayi ile entegre bütüncül bir yaklaşımla yeniden kurguladıklarını belirtti.
Eğitim mesajını önce evrensel sonra milli argümanlarla besleyen bir süreç olursa toplumda karşılık bulur. Evrensel kodlarla zamanın ruhunu doğru okuyabilen liyakatı esas alan insan kaynaklarıyla yürütülmezse sonuç hüsran olacaktır.
Geçmişe takılıp kalmadan geleceğe odaklanabilen bir eğitimci ordusuyla öz geçmişiyle öz geleceği olan bir toplum inşa etmek zorundayız. Bunu zannedildiği gibi çocuğa aşırı ilgiyle zarar vererek değil zorlanmasına, kendini geliştirmeye mecbur hissetmesine ön ayak olarak başaracağız vurgusunu yaptı. Mücadeleci, psikolojik bağışıklığı güçlü nesiller yetiştirmek zorundayız dedi.
Okullar gelişecekse bu insan kaynaklarının eğitimiyle takım ruhuyla toplumun ihtiyaçlarına odaklı üretici zihniyetle başaracağız, zor ama başarılabilir. Başardığımızın ayak seslerini duyuyoruz. İdarecilere seslenerek at sahibine göre kişner dedi ve öğretmen odalarında barış huzur ekip ruhu tesis edilecekse bunun lideri siz olun.
En büyük günahın merhametsiz yeteneksiz öğretmenin o çocuğun daha iyi eğitim görme hakkını gasp etmek olduğunu vurguladı. Beni yalnız bırakmaz, herkes görevini en iyi yapmaya zorlarsa eğitim Türkiye’nin en büyük sorunu değil çözümü olur dedi.
İnsanın tüketici değil üretici bir varlık olduğunu bizi tüketici toplum olarak görmek isteyenlere inat üretici bir toplumun yolu eğitimle mümkün olacağını ve eğitim sistemini sanayi ile entegre bütüncül bir yaklaşımla yeniden kurguladıklarını belirtti.
Eğitim mesajını önce evrensel sonra milli argümanlarla besleyen bir süreç olursa toplumda karşılık bulur. Evrensel kodlarla zamanın ruhunu doğru okuyabilen liyakatı esas alan insan kaynaklarıyla yürütülmezse sonuç hüsran olacaktır.
Geçmişe takılıp kalmadan geleceğe odaklanabilen bir eğitimci ordusuyla öz geçmişiyle öz geleceği olan bir toplum inşa etmek zorundayız. Bunu zannedildiği gibi çocuğa aşırı ilgiyle zarar vererek değil zorlanmasına, kendini geliştirmeye mecbur hissetmesine ön ayak olarak başaracağız vurgusunu yaptı. Mücadeleci, psikolojik bağışıklığı güçlü nesiller yetiştirmek zorundayız dedi.
Okullar gelişecekse bu insan kaynaklarının eğitimiyle takım ruhuyla toplumun ihtiyaçlarına odaklı üretici zihniyetle başaracağız, zor ama başarılabilir. Başardığımızın ayak seslerini duyuyoruz. İdarecilere seslenerek at sahibine göre kişner dedi ve öğretmen odalarında barış huzur ekip ruhu tesis edilecekse bunun lideri siz olun.
En büyük günahın merhametsiz yeteneksiz öğretmenin o çocuğun daha iyi eğitim görme hakkını gasp etmek olduğunu vurguladı. Beni yalnız bırakmaz, herkes görevini en iyi yapmaya zorlarsa eğitim Türkiye’nin en büyük sorunu değil çözümü olur dedi.
FACEBOOK YORUMLAR