"BARIŞA BAK" POROJESİ OMÜ'DE
Türkiye’deki barış çözüm sürecine sivil toplum desteği sağlamak için oluşturulan “ Barışa Bak Projesi” Samsun’da Ondokuz Mayıs Üniversitesi de öğrencilerle buluştu
27 Şubat 2015 - 19:49
Türkiye’deki barış çözüm sürecine sivil toplum desteği sağlamak için oluşturulan “ Barışa Bak Projesi” Samsun’da Ondokuz Mayıs Üniversitesi de öğrencilerle buluştu.
OMÜ Düşünce ve Atılım Topluluğu’nun düzenlediği Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde yapılan Barışa Bak isimli söyleşiye; davetli- konuşmacı olarak Barışa Bak Platformunun sözcüsü Cengiz Alğan, Türkiye Gazetesi yazarları Ceren Kenar ve Yıldıray Oğur ile öğrenciler katıldı.
Barışa bak kampanyası Kobani eylemlerinden sonra başlatıldı
Söyleşinin ilk konuşmacısı Cengiz Alğan Barışa Bak Projesi’nin hangi gerekçelerle ortaya çıktığını anlattı: “ Barışa bak projesinin filizlenmesi Kobani eylemlerinin ardından yaklaşık 50 vatandaşımızın durduk yere çıkarılan bir isyanla hayatını kaybetmesiyle gündeme geldi. Çözüm sürecinin 2 yıllık en kritik dönemecini belki de bu yüzden Kobani eylemleri oluşturdu. Tüm bunlara rağmen halk desteğini çözüm sürecinden çekmedi. Eskiden bu destek hiç yoktu. Özellikle doksanlı yıllarda halk bu problemin çözümünü direk devlete devretmişti. Askeri çözümler tercih ediliyordu. Ama bu tercih edilen yol bizi sağlıklı bir sonuca ulaştırmadı” dedi.
Tek derdimiz çözüm sürecine sivil toplumun desteğini sağlamak
Toplumun yüzde altmışı-yetmişi gibi büyük bir oranının çözüm sürecini desteklediğini söyleyen Alğan bunun çok umut verici bir olgu olduğunun altını çizdi. Alğan; “Kobani eylemlerinden sonra çıkan panik havasında biz de bir eylem yapmaya karar verdik. Kobani olayından 20 gün sonra bir basın açıklaması yaparak projemizi kamuoyuna tanıttık. Bizim tek derdimiz çözüm sürecine sivil toplumun desteğini sağlamak. Belki bizim sivil toplum hareketimiz benzeri örneklerinin de var olmasına sebep olur. Nihayetinde toplumun her kesiminden grupların sahiplendiği bir süreçten bahsediyoruz. İstanbul’ da ilk olarak Barış Vapuru eylemi gerçekleştirdik. Bu sayede kendimizi ve amacımızı anlatmak istedik. Sonra ayırım yapmaksızın Mecliste bulunan dört farklı partinin yöneticilerini ziyaret ettik ve amacımızı anlattık. Umulmadık derece içten karşılandık” diye konuştu.
Barış trenimiz yola çıkacak
Cengiz Alğan yeni oluşturdukları Barış Treni etkinliği hakkında da bilgi verdi.‘ 11 Mart tarihinde İstanbul’dan hareket edecek bir barış treni yola çıkacak. Tren 11 ile uğrayacak ve Nevruz’da Diyarbakır’a ulaşacak.
Barış Treni, uğradığı illerde yerel yönetimlerle birlikte barış ağaçları dikecek, şehrin meydanında müzikli, şenlikli, renkli standlar açacak, imza toplayacak. Halktan önceden hazırlanmış boş pankartlara barış ve kardeşlik cümleleri yazması istenecek. Pankartlar 21 Martta Diyarbakır’a varıldığında yerel yöneticilere teslim edilecek ve Nevruz alanına yerleştirilecek. Aynı zamanda her şehirde yerel yönetimler, STK’lar ve üniversitelerin işbirliğiyle paneller düzenlenecek” diyen Alğan böylece halkta barış konusunda farkındalık uyandırmayı umduklarını söyledi.
Biz hep birlikte ve barış içinde yaşamak istiyoruz
Ceren Kenar ise konuşmasına Türkiye’nin çözüm sürecinde aldığı yolun muazzam bir yol olduğunu söyleyerek başladı. “Bu yolu almaya devam edeceğiz. Hem Kürt’ler hem Türk’ler olarak artık bu meselede aynı anlayışta buluştuğumuzu düşünüyorum Elbette hala görüş farklılıkları baki. Hala iki taraf içinde farklı barış anlayışları var. Ama buna rağmen Türkiye’deki her kesimin uzlaştığı bir nokta var “Biz hep birlikte ve barış içinde yaşamak istiyoruz” diyen Kenar, bunu başarmak için yeni yollar arındığının ve aramaya da devam edileceğinin vurgusunu yaptı”
Biz bir arada yaşamanın sanatını geliştirdik
Buluşmada konuşan gazeteci Yıldıray Oğur ise çözüm sürecinin ne gibi faydalar sağlayacağını vurgulayarak konuşmasına başladı. Oğur, “Biz çok uzun yıllardan beri bir arada yaşıyoruz ve bir arada yaşamanın sanatını geliştirdik. Bu çözüm süreci Türkiye’yi bölmeyen tam tersine toprak bütünlüğünün garantisi olan bir süreç. Türklerle Kürtler ’in bir arada yaşamasının iradesi olan bu süreci herkesin anlamaya başladığını düşünüyorum” dedi. Konuşmasında çözüm sürecinden evvel iki taraf içinde yaşanan travmatik olayların halkın bir arada yaşam iradesinin çok kuvvetli olması sayesinde aşıldığının da altını çizdi.
Söyleşi öğrencilerin davetli-konuşmacılara barış süreci ile ilgili yönelttikleri soruların cevaplanması ile son buldu.
OMÜ Düşünce ve Atılım Topluluğu’nun düzenlediği Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde yapılan Barışa Bak isimli söyleşiye; davetli- konuşmacı olarak Barışa Bak Platformunun sözcüsü Cengiz Alğan, Türkiye Gazetesi yazarları Ceren Kenar ve Yıldıray Oğur ile öğrenciler katıldı.
Barışa bak kampanyası Kobani eylemlerinden sonra başlatıldı
Söyleşinin ilk konuşmacısı Cengiz Alğan Barışa Bak Projesi’nin hangi gerekçelerle ortaya çıktığını anlattı: “ Barışa bak projesinin filizlenmesi Kobani eylemlerinin ardından yaklaşık 50 vatandaşımızın durduk yere çıkarılan bir isyanla hayatını kaybetmesiyle gündeme geldi. Çözüm sürecinin 2 yıllık en kritik dönemecini belki de bu yüzden Kobani eylemleri oluşturdu. Tüm bunlara rağmen halk desteğini çözüm sürecinden çekmedi. Eskiden bu destek hiç yoktu. Özellikle doksanlı yıllarda halk bu problemin çözümünü direk devlete devretmişti. Askeri çözümler tercih ediliyordu. Ama bu tercih edilen yol bizi sağlıklı bir sonuca ulaştırmadı” dedi.
Tek derdimiz çözüm sürecine sivil toplumun desteğini sağlamak
Toplumun yüzde altmışı-yetmişi gibi büyük bir oranının çözüm sürecini desteklediğini söyleyen Alğan bunun çok umut verici bir olgu olduğunun altını çizdi. Alğan; “Kobani eylemlerinden sonra çıkan panik havasında biz de bir eylem yapmaya karar verdik. Kobani olayından 20 gün sonra bir basın açıklaması yaparak projemizi kamuoyuna tanıttık. Bizim tek derdimiz çözüm sürecine sivil toplumun desteğini sağlamak. Belki bizim sivil toplum hareketimiz benzeri örneklerinin de var olmasına sebep olur. Nihayetinde toplumun her kesiminden grupların sahiplendiği bir süreçten bahsediyoruz. İstanbul’ da ilk olarak Barış Vapuru eylemi gerçekleştirdik. Bu sayede kendimizi ve amacımızı anlatmak istedik. Sonra ayırım yapmaksızın Mecliste bulunan dört farklı partinin yöneticilerini ziyaret ettik ve amacımızı anlattık. Umulmadık derece içten karşılandık” diye konuştu.
Barış trenimiz yola çıkacak
Cengiz Alğan yeni oluşturdukları Barış Treni etkinliği hakkında da bilgi verdi.‘ 11 Mart tarihinde İstanbul’dan hareket edecek bir barış treni yola çıkacak. Tren 11 ile uğrayacak ve Nevruz’da Diyarbakır’a ulaşacak.
Barış Treni, uğradığı illerde yerel yönetimlerle birlikte barış ağaçları dikecek, şehrin meydanında müzikli, şenlikli, renkli standlar açacak, imza toplayacak. Halktan önceden hazırlanmış boş pankartlara barış ve kardeşlik cümleleri yazması istenecek. Pankartlar 21 Martta Diyarbakır’a varıldığında yerel yöneticilere teslim edilecek ve Nevruz alanına yerleştirilecek. Aynı zamanda her şehirde yerel yönetimler, STK’lar ve üniversitelerin işbirliğiyle paneller düzenlenecek” diyen Alğan böylece halkta barış konusunda farkındalık uyandırmayı umduklarını söyledi.
Biz hep birlikte ve barış içinde yaşamak istiyoruz
Ceren Kenar ise konuşmasına Türkiye’nin çözüm sürecinde aldığı yolun muazzam bir yol olduğunu söyleyerek başladı. “Bu yolu almaya devam edeceğiz. Hem Kürt’ler hem Türk’ler olarak artık bu meselede aynı anlayışta buluştuğumuzu düşünüyorum Elbette hala görüş farklılıkları baki. Hala iki taraf içinde farklı barış anlayışları var. Ama buna rağmen Türkiye’deki her kesimin uzlaştığı bir nokta var “Biz hep birlikte ve barış içinde yaşamak istiyoruz” diyen Kenar, bunu başarmak için yeni yollar arındığının ve aramaya da devam edileceğinin vurgusunu yaptı”
Biz bir arada yaşamanın sanatını geliştirdik
Buluşmada konuşan gazeteci Yıldıray Oğur ise çözüm sürecinin ne gibi faydalar sağlayacağını vurgulayarak konuşmasına başladı. Oğur, “Biz çok uzun yıllardan beri bir arada yaşıyoruz ve bir arada yaşamanın sanatını geliştirdik. Bu çözüm süreci Türkiye’yi bölmeyen tam tersine toprak bütünlüğünün garantisi olan bir süreç. Türklerle Kürtler ’in bir arada yaşamasının iradesi olan bu süreci herkesin anlamaya başladığını düşünüyorum” dedi. Konuşmasında çözüm sürecinden evvel iki taraf içinde yaşanan travmatik olayların halkın bir arada yaşam iradesinin çok kuvvetli olması sayesinde aşıldığının da altını çizdi.
Söyleşi öğrencilerin davetli-konuşmacılara barış süreci ile ilgili yönelttikleri soruların cevaplanması ile son buldu.
FACEBOOK YORUMLAR