Bazı köşe yazarı arkadaşlar...

SAMSUNSPOR BAŞARI YOLUNDA...

Yılport Samsunspor- Ankara Demirspor maçında Bafra ilçesindeydim.
Samsun il, Bafra ilçe dışı Bursa’dan misafirlerimiz geldiği için o gün maçı izleyemedim.
Ancak; akşam internet siteleri üzerinden, AKS TV'den ve face paylaşımlarından maçı birkaç kez izledim ve keşke maçı canlı izleyebilseydim diye iç geçirdim…
Maç sonrası günlerde, bu maç hakkında yazılan köşe yazılarının bir kısmını okudum. Doğrusu tek kelimeyle bunlara cevap vermek gerekirse, bazı köşe yazarı arkadaşlar; sanki 3-1 yenilen Samsunspor’muş gibi bir bardak suda fırtınalar koparmış!
Oysa bu güne kadar en iyi hücum futbolu oynadığımız bir maç olmuş. Asla bu güzel başarısı küçümsenmemeli takımın.
Yılport Samsunspor için "takım olamamış" diye yazacağımıza “takım olma yolunda bayağı mesafe katetti, ilk kez bir maçta 3 gol attı“ diye motive edelim.
Deniliyor ki; rakip zayıf takımdı. Ne zayıfı? Kaç kez sahamızda tehlikeli pozisyonlar buldular. Bir de gol attılar ama ben bu golde Furkan’a biraz sitemde bulunacağım. Arkadaş, adam kale önünde av arar gibi yaklaşmış, bizim bir futbolcumuz da nereye koştuğu belli değil, üstelik topa degaj yapmak isterken sen gel kaleciye çarp, rakip oyuncu da topu kapıp gol yapsın. Olacak iş değil. Elbette ki kaleciler de hata yapar fakat futbol oynarken az başını kaldıracaksın!
Sağında, solunda, arkanda, önünde kim var, teleskop gibi olacak gözlerin. Araba farı gibi devamlı tetikte olacak. Neyse, yani yediğimiz tek golün; rakip takımın becerisinden çok, bizim dikkatsizliğimizden kaynaklanmış bir gol olduğunu söyleyebiliriz.
Şimdi biz Basın ve köşe yazarlarına düşen; takımı iyi sonuçlarda bile yerden yere vurmak değil; olumlu yöne kanalize, motive etmektir. Yoksa devamlı futbolcuların mevcut özgüvenlerini demorilize etmekle, hocayı, yönetimi insafsızca eleştirmekle bir yere varamayız.
10 puanımız var ve liderle aramızdaki fark sadece 3 puan, kötü mü?
Yeni bir takım, kadroyuz. Biraz daha zaman tanısak, hemen yelkenleri suya indirmesek olmaz mı?
Sert ve acımasız eleştirilerle takımın motivasyonunu zedelemekten başka bir iş yapmamış oluruz.
Bizlere yakışan; her zor durumda takımı desteklemek, daha da başarılı olabilmesi için çareler ve çözümler üretmektir. Yoksa bindiğimiz dalı kesmiş oluruz ki; bu da ilerde başımıza daha büyük işler, sorunlar açar.
Bahattin, Kubilay ne güzel doldur boşalt yaptılar. Tabi ki bu 2 futbolcumuzu da takım arkadaşı futbolcular tetikledi.
Taraftarlarımızı herkes iyi biliyor zaten. Bugün eğer ortada belirli bir başarı, ilerleme varsa bilin ki bunda değerli taraftarların imzası, büyük payı var demektir.
Sn. Taşkın hocamızı artık daha fazla üzmeyelim.
O hepimizden çok bu takımın başarılı olmasını ister.
Yönetim, başkan ve koskoca Samsun şehrinin artık Süper bir markası olan Yılport Samsunspor gerçeğini kimse görmemezlikten gelemez.
Samsunspor ne yaptı, ne oynadı ki diyeceğimize önce ben ne yaptım, biz ne yaptık bu takım için diye kendimizin bir özeleştirisini yapmalıyız.
Unutmayalım ki başka bir Samsunspor da yok; başka bir Samsun da.
İnegöl maçında da gollü bir galibiyet bekliyoruz takımdan.
Niçin olmasın ki?
Yeter ki biz, takım, hoca, başkan, yönetim ve taraftarlar ile tabi ki futbolcularımız öyle bir kenetlenelim ki, herkes bize gıpta etsin ve alkışlasın.
Saygımla.