Bir saldırı da Kula-Salihli Jeoparkı'na
Unesco Global Jeopark Ağına Dâhil Tek Jeoparkımız olan Kula-Salihli Jeoparkı’na saldırılar devam ediyor.
10 Aralık 2020 - 14:50
Son bir yıldır Gümüşhane’deki Dipsiz Göl’ün Valilik izniyle define arayıcıları tarafından yok edilmesinden sonra, Erzurum-Narman’da jeopark niteliğindeki alanda Belediyenin yaptırdığı betonarme bina, Erzurum-Tortum Şelalesinde peyzaj düzenlemesi adı altında Valilik tarafından doğal çevre tahrip edilerek yapılan düzenlemeler, ardından Mersin’in Cennet-Cehennem Obruğu içine yapılan asansör rezaleti ile Dünya’nın sayılı jeoparkı olmaya aday Kapadokya’nın, Kapadokya Alan Yönetimi Kanunu ile imar rantı ve talanına açılması ve yok edilmeye başlanmasından sonra, son günlerde Kula-Salihli Jeopark Alanı sınırları içerisinde bir firmanın, Salihli-Karaağaç Mahallesinde Gümüş Çay’ı üzerinde baraj inşaatı çalışmasına başlaması kabul edilemez.
Ülkemizin, UNESCO Global Jeopark Ağına dahil olan ilk ve tek tek jeoparkı “KULA-SALİHLİ JEOPARK” alanı içerisinde, UNESCO’dan izin alınmaksızın, firmanın, bundan 6 yıl önce verilen ve geçerliliğini yitirmiş olan “ÇED Gerekli Değildir” raporuna dayanarak jeopark alan sınırları içinde kazı ve hafriyata girişmesi, bölgede yer alan ve bir kez yok edildiğinde bir daha yerine konulması imkansız nitelikteki jeositlere ve dolayısıyla KULA-SALİHLİ JEOPARKI’nın var oluş ögelerine zarar verecektir.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak uyarıyoruz!
Ülkemizin ilk ve tek UNESCO Global Jeopark ağı içinde yer alan Kula-Salihli Jeoparkının ülke enerji ihtiyacı içinde hiçbir değer ifade etmeyen, bundan 6 yıl önce alınmış olduğu ve süresi dolan bir “ÇED Gerekli Değildir” raporuna istinaden ülkenin, korunmaya değer doğal varlıklarına karşı saldırısı kabul edilemez. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü duruma derhal müdahale etmeli, geçersiz olan ÇED raporu iptal edilmeli ve inşaat çalışmaları durdurulmalıdır.
Manisa Valiliği vakit geçirmeksizin, ÇED Yönetmeliğinin 19. Maddesi kapsamında işlem tesis ederek, zarar veriler yerlerin eski haline getirilmesi için çalışma başlatmalıdır.
Ülkenin doğal varlıklarını korumakla görevlendirilen ve Jeopark Belediyeler Birliği Başkanlığı görevini de yürüten Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bu tahribatı görmezden gelmesi ve buna ilişkin herhangi tedbir almaması kabul edilemez. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı, “Kula-Salihli UNESCO Global Jeopark” sınırları içerisinde yapılan HES inşaatına müdahale etmeli, sorumsuzca davranarak, jeopark alan sınırları içinde yer alan jeositlere zarar verenleri tespit ederek sorumlular hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmalıdır.
UNESCO Türk Milli Komisyonu bölgede incelemelerde bulunmak için bir heyet görevlendirerek inceleme yapmalı, yapılan yanlış uygulamalar yetkili kurum ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Sonuç olarak; kamuoyuna yansıyan açıklamalara rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ve ÇED Genel Müdürlüğünün duruma müdahale etmemesi, bu konuda caydırıcı tedbirler ile yasal düzenleme altyapısını oluşturmaması kabul edilemez. Bir yandan yeni jeopark alanları oluşturma girişimleri devam ederken bir yandan da UNESCO Global Jeopark Ağı içinde yer alan ilk ve tek jeoparkımız sınırları içinde yürütülen bu tahrip edici faaliyete göz yumulması büyük bir çelişki oluşturmaktadır. Bu durum, yeni jeopark alanı başvurularımızda karşımıza engel olarak konulacaktır. Her gün ülkenin farklı yerlerinde doğal varlık ve kaynaklarına karşı girişilen bu saldırı ve tahribatlara karşı TBMM’si duruma el koymalı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunda gerekli değişiklikler yapılarak jeopark alanlarına ilişkin düzenlemeler acilen gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde ender bulunan, bir kez yok edildiğinde bir daha yerine konulması imkânsız olan doğal varlıklarımız yok edilmeye devam edilecektir.
Ülkemizin, UNESCO Global Jeopark Ağına dahil olan ilk ve tek tek jeoparkı “KULA-SALİHLİ JEOPARK” alanı içerisinde, UNESCO’dan izin alınmaksızın, firmanın, bundan 6 yıl önce verilen ve geçerliliğini yitirmiş olan “ÇED Gerekli Değildir” raporuna dayanarak jeopark alan sınırları içinde kazı ve hafriyata girişmesi, bölgede yer alan ve bir kez yok edildiğinde bir daha yerine konulması imkansız nitelikteki jeositlere ve dolayısıyla KULA-SALİHLİ JEOPARKI’nın var oluş ögelerine zarar verecektir.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak uyarıyoruz!
Ülkemizin ilk ve tek UNESCO Global Jeopark ağı içinde yer alan Kula-Salihli Jeoparkının ülke enerji ihtiyacı içinde hiçbir değer ifade etmeyen, bundan 6 yıl önce alınmış olduğu ve süresi dolan bir “ÇED Gerekli Değildir” raporuna istinaden ülkenin, korunmaya değer doğal varlıklarına karşı saldırısı kabul edilemez. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü duruma derhal müdahale etmeli, geçersiz olan ÇED raporu iptal edilmeli ve inşaat çalışmaları durdurulmalıdır.
Manisa Valiliği vakit geçirmeksizin, ÇED Yönetmeliğinin 19. Maddesi kapsamında işlem tesis ederek, zarar veriler yerlerin eski haline getirilmesi için çalışma başlatmalıdır.
Ülkenin doğal varlıklarını korumakla görevlendirilen ve Jeopark Belediyeler Birliği Başkanlığı görevini de yürüten Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bu tahribatı görmezden gelmesi ve buna ilişkin herhangi tedbir almaması kabul edilemez. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı, “Kula-Salihli UNESCO Global Jeopark” sınırları içerisinde yapılan HES inşaatına müdahale etmeli, sorumsuzca davranarak, jeopark alan sınırları içinde yer alan jeositlere zarar verenleri tespit ederek sorumlular hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmalıdır.
UNESCO Türk Milli Komisyonu bölgede incelemelerde bulunmak için bir heyet görevlendirerek inceleme yapmalı, yapılan yanlış uygulamalar yetkili kurum ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Sonuç olarak; kamuoyuna yansıyan açıklamalara rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ve ÇED Genel Müdürlüğünün duruma müdahale etmemesi, bu konuda caydırıcı tedbirler ile yasal düzenleme altyapısını oluşturmaması kabul edilemez. Bir yandan yeni jeopark alanları oluşturma girişimleri devam ederken bir yandan da UNESCO Global Jeopark Ağı içinde yer alan ilk ve tek jeoparkımız sınırları içinde yürütülen bu tahrip edici faaliyete göz yumulması büyük bir çelişki oluşturmaktadır. Bu durum, yeni jeopark alanı başvurularımızda karşımıza engel olarak konulacaktır. Her gün ülkenin farklı yerlerinde doğal varlık ve kaynaklarına karşı girişilen bu saldırı ve tahribatlara karşı TBMM’si duruma el koymalı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunda gerekli değişiklikler yapılarak jeopark alanlarına ilişkin düzenlemeler acilen gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde ender bulunan, bir kez yok edildiğinde bir daha yerine konulması imkânsız olan doğal varlıklarımız yok edilmeye devam edilecektir.
FACEBOOK YORUMLAR