
Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av. Tufan Akcagöz, Ankara'da Nazım Hikmet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşen genişletilmiş başkanlar toplantısına katıldı. CHP İl ve ilçe başkanlarının katıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yeni değişiklikle gelen anayasa Suriye anayasasının aşağı yukarı aynısı. Güçlü bir demokratik parlamenter sistemden güçlü tek adam rejimine geçiyoruz. Bir tek kişiye bütün yetkileri veriyoruz. Bu, tek adam rejimine geçmektir. Devlet yapısını ve işleyişini değiştiriyorsunuz. Bu olay bir CHP olayı değildir, bir MHP olayı değildir, bir AKP olayı değildir, bir HDP olayı değildir, bir Saadet Partisi, Vatan Partisi, Büyük Birlik Partisi olayı değildir. Bu olay bir Türkiye meseledir. Olaya böyle bakacağız. Biz ’CHP bayrakları taşınmayacak’ diye niye diyoruz, mesele CHP meselesi değil ki. Seçim yapmıyoruz ki mesele vatan meselesi, demokrasi meselesi, bayrak meselesi" dedi. Cumhurbaşkanı'nın, aynı zamanda bir partinin Genel Başkanı olduğunda Cumhurbaşkanını İllerde kimin edeceğini soran Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı olarak beni illerde İl Başkanlarım temsil eder. Sayın Binali Yıldırım’ı illerde AKP’nin İl Başkanı temsil eder. Peki, Cumhurbaşkanı bir partinin Genel Başkanı olduğunda Cumhurbaşkanını kim temsil edecek? Vali mi temsil edecek, üyesi olduğu partinin İl Başkanı mı temsil edecek? Diyorlar ya
“çift başlılık olmaz”, buyurun size çift başlılık. Daha işin başında, daha illerde başladı, bırakın merkezi! Daha illerde çift başlılık çıkacak. Birisi diyecek ki,
“ben Cumhurbaşkanını temsil ediyorum” bizim partinin Genel Başkanı. Vali diyecek ki, “hayır kardeşim sen temsil edemezsin, ben temsil edeceğim. Çünkü ben devletin valisiyim” diyecek. Kaş yaparken göz çıkarılıyor. Cumhurbaşkanı bir partinin Genel Başkanı olacak. Tarafsızlığını kaybedecek. Bir partinin Genel Başkanı olarak Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinin 12’sini doğrudan kendisi atayacak. Şimdi ben bizi dinleyen bütün vatandaşlarıma seslenmek istiyorum. Böyle bir yetki herhangi bir partinin Genel Başkanına verilse, sen HSYK’ya, Anayasa Mahkemesine, Yargıtay’a yargıç atayacağız, hâkim atayacağız. Bir muhalefet partisine verildiğini düşünün. İktidar partisi kıyameti koparmaz mı? Olur mu böyle derler? Yargının bağımsız olması lazım, tarafsız olması lazım. Bir siyasi partinin Genel Başkanı hâkim tayin ettikten sonra bu düzen olmaz, bu düzen dikiş tutmaz, yanlış olur. Hâkimin tarafsızlığına gölge düşmüş olur. Bunu da sağduyuyla bütün vatandaşlarımıza anlatmak zorundasınız. Bir partinin Genel Başkanı Anayasa Mahkemesine, HSYK’ya hâkim atayamaz. Yanlıştır, böyle bir örnek de yoktur. Vatandaşlarımızı bu örneklerle aydınlatacaksınız. Sizin göreviniz budur. Kavga etmeden, inatlaşmadan, sakin, elinizde değişiklik gideceksiniz “Kardeşim bak böyle” diyeceksiniz. “Senin vicdanın buna elveriyor mu?” diyeceksiniz. “Bu mesele bir parti meselesi değildir” diyeceksiniz. “Bu mesele bir demokrasi meselesidir. Bu mesele bir Türkiye meselesidir. Bu mesele bir vatan meselesidir. Bu mesele bir bayrak meselesidir” diye konuştu.
Genişletilmiş başkanlar toplantısı hakkında değerlendirmelerde bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av. Tufan Akcagöz, "İlçe Başkanlarımız ile birlikte bu toplantıya katıldık. Birçok parti yöneticimiz de bu çalışmaya destek verdi. Genişletilmiş başkanlar toplantısı ile referandum çalışmasının başlama vuruşunu yapmak, meselenin Türkiye kamuoyuna net ve doğru bir biçimde anlatılması açısından da anlamlı oldu. Sayın Genel Başkanımızın anlattığı gerçekler ve sunduğu bilgiler ışığında çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz. Bu bir referandum. Bu bir genel seçim de değil, yerel seçim de. Dolayısıyla, ülkenin böyle bir temel değişikliğe ihtiyacı olmadığına göre, kimse milletvekili ve belediye başkanı seçmediğine göre, referandumda yapılması gereken tercih, hayır tercihi olmalıdır. Millet, elindeki yetkiyi tek bir kişinin iradesine teslim etmez. Atasözü olarak, ' bir elin nesi var, iki elin sesi var ' diye nesline önemli bir nasihat bırakan bu millet, tek kişinin yanılma payının çok yüksek olduğunu mutlaka biliyor ki, çoğunluğun fikrine, ortak akla önem veriyor. Milletvekili sayısı 600'e çıkıyor. Gereksiz ve milletin sırtına yüktür. Yargı, başkanın emrine veriliyor. İnsanların yargıya güveninin ciddi anlamda zedelendiği bu günlerde bu, daha büyük tahribata sebebiyet verecektir. Milletvekillerinin bir hükmü kalmıyor. Bu anlamsız dayatmaya mutlaka hayır demeliyiz" dedi.
Sözde demokratik açılım sürecinde terörist elebaşı Abdullah Öcalan ve PKK çevrelerince, Demokratik Cumhuriyet ve bunu kapsayan bir Anayasa değişikliği projesinin konuşulduğunu belirten Tufan Akcagöz, "Öcalan, Oslo'da, Dolmabahçe'de hep bu uzlaşma çerçevesinde hükümet ile görüşüldüğünü söylüyor. PKK çevreleri, yıllardır Federatif bir yapıdan bahsediyorlar. Şimdi, önümüze getirilen süreçte öngörülen bir değişiklik de, Başkan'a böyle bir yetki tanınması yönünde. Yani Başkan, istediği takdirde belli bölgeleri bir araya toplayabilecek. Cumhurbaşkanına, kararname çıkararak merkezi idare kapsamında bölgesel idari birimler, bölgesel yapılar, bölgesel kamu kurum ve kuruluşları oluşturulabilme yetkisi veriliyor. Bu, federasyona geçiş hazırlığıdır. Apo'nun istediği oluyor. Bu yetki kullanıldığı takdirde, bugün değilse yarın mutlaka üniter devlet yapısının değişmesi de gündeme gelir ki, bunun adı bölünmedir. O halde, bu bölünme Anayasasına dur diyelim ve bölünmenin karşısında isek hayır diyelim" diye sözlerini tamamladı.
şokhaber.net
FACEBOOK YORUMLAR