"BU NE SALTANAT BÖYLE?"
“BU NE SALTANAT BÖYLE?” Evet, başlıktaki soruyu sormak benim bir vatandaş olarak hakkımdır
18 Aralık 2014 - 18:11
“BU NE SALTANAT BÖYLE?”
Evet, başlıktaki soruyu sormak benim bir vatandaş olarak hakkımdır.
Vergi veriyorum, benden ve 76 milyondan toplanan vergilerin nasıl harcandığını, niye harcandığını, kime niçin harcandığını sormak vatandaşlık hakkımdır.
İşte soruyorum :
“Sayın Diyanet İşleri Başkanı, gâvur dediğiniz Hristiyanların başı olan zat neredeyse köhne bir araca binmeyi tercih ederken, siz 1 milyon liralık ultra lüks Mercedes’e binmeye utanmıyor musunuz?
Bu ne saltanat böyle yahu?
-Bu ülkede emekli sürünüyor..
-Asgari ücretli açlık sınırının altında yarı aç yarı tok geçinmeye çalışıyor.
-Taşeron işçilerin feryadını hiç kimsecikler duymuyor.
Sizdeki debdebeye bakar mısınız?
Hangi dinde, hangi Müslümanlıkta böyle şaşalı bir saltanat var?
Peygamberimiz hasır üstünde yatmıyor muydu?
SİZE KİMSE İNANMIYOR
Şimdi bu 1 milyon liralık arabanın alınış hikâyesi basına, gazete sayfalarına düşünce Diyanet bir açıklama yapmış.
Demişler ki o açıklamada:
“Söz konusu haberlerde yer verildiği şekliyle Türkiye Diyanet Vakfı imkânlarıyla Sayın Diyanet İşleri Başkanı’na ve başkanlık merkezindeki diğer yetkililere makam aracı alındığı iddiası, asılsız ve mesnetsizdir. Tüm araçlar, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’yla verilen izinlerle ve Maliye Bakanlığı’nın bilgisi dâhilinde, Devlet Malzeme Ofisi tarafından gerçekleştirilen ihalelerle satın alınmış olup satın alma bedelleri, devletin resmi belgelerinde saydam bir şekilde kayıtlıdır. Harcanan rakamlar, bahsi geçen haberde yer verilen rakamların çok altındadır.”
Onların açıklaması öyle.
Ben bu açıklamanın tek satırına bile inanmıyorum.
YALANINIZI SEVSİNLER
Geliniz, sayın başkanın altına çekilen son derece lüks aracın Mercedes’in resmi sitesindeki durumuna bir bakalım isterseniz:
-S500 Long için verilen vergiler dahil liste fiyatı 877 bin 600 TL olarak belirlenmiş.
-4MATIC LONG modeli ise 909 bin 300 TL.
Ancak bu model araçların makam otomobili olarak sipariş edilen özel yapımlarına (kurşun geçirmez cam, zırh vb..) eklenen ekstra özelliklere göre farklı fiyatlar isteyebiliyor.
Böyle durumlarda ise rakam 1 milyon TL’yi buluyor, bazen de aşıyor.
VATANDAŞIN TEPKİLERİ
Ben diyeceğimi yukarıdaki satırlarımda dedim. Şimdi isterseniz bu durumu vatandaşlarımız nasıl görmüş onları size aktaralım.
Bu konuda atılan tivitlerin bir kaçı şöyle:
“-Diyanet Vakfı binasının tefrişatını gören bir daha namaz falan kılmaz. Bu kadar iddia ile söylüyorum. Saray falan filan hepsi hikâye kalır. Sanırsın ki Türkiye bir krallık ve kral burada oturuyor.”
“-Birde vatan sever bunlar. Vaybe senin gibi vatan severi ne yapmalı. Helal veya haram olduğunu dürüslükten ahkam kesenler hiç bir zaman bilmez. Dürüst olmak başka, dürüstlük taslamak başka. Ne de olsa vatandaşların aynaları yok. Gün gelir başkan olursam bu insanlara ayna hediye edicem. Nasıl yüzleri kızarıyor mu kızarmıyor mu diye..”
“-Eğer vatandaşın 1 milyonu bir arabaya verilip bir adamın keyfine tahsis edildiyse yazıklarrrr olsun, eğer benim vergim böyle yerlere gidiyorsa haram olsun. hakkımı helal etmiyorum. Ama inşallah haber yanlıştır. bir din adamının dünyalık metalara meyletmesi çok üzücü ve vahim. Devlet adamı merhum 4 halife gibi, Yavuz Sultan Selim gibi sade ve mütevazi olmalı. Ama her gün hükümetten birilerinin israfa battığını duyuyoruz. Allah sizi ıslah etsin ne diyelim. (not: Hakkımı helal etmiyorum, alacağım varsa öbür tarafta alacağım, duyurulur.)”
Evet, başlıktaki soruyu sormak benim bir vatandaş olarak hakkımdır.
Vergi veriyorum, benden ve 76 milyondan toplanan vergilerin nasıl harcandığını, niye harcandığını, kime niçin harcandığını sormak vatandaşlık hakkımdır.
İşte soruyorum :
“Sayın Diyanet İşleri Başkanı, gâvur dediğiniz Hristiyanların başı olan zat neredeyse köhne bir araca binmeyi tercih ederken, siz 1 milyon liralık ultra lüks Mercedes’e binmeye utanmıyor musunuz?
Bu ne saltanat böyle yahu?
-Bu ülkede emekli sürünüyor..
-Asgari ücretli açlık sınırının altında yarı aç yarı tok geçinmeye çalışıyor.
-Taşeron işçilerin feryadını hiç kimsecikler duymuyor.
Sizdeki debdebeye bakar mısınız?
Hangi dinde, hangi Müslümanlıkta böyle şaşalı bir saltanat var?
Peygamberimiz hasır üstünde yatmıyor muydu?
SİZE KİMSE İNANMIYOR
Şimdi bu 1 milyon liralık arabanın alınış hikâyesi basına, gazete sayfalarına düşünce Diyanet bir açıklama yapmış.
Demişler ki o açıklamada:
“Söz konusu haberlerde yer verildiği şekliyle Türkiye Diyanet Vakfı imkânlarıyla Sayın Diyanet İşleri Başkanı’na ve başkanlık merkezindeki diğer yetkililere makam aracı alındığı iddiası, asılsız ve mesnetsizdir. Tüm araçlar, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’yla verilen izinlerle ve Maliye Bakanlığı’nın bilgisi dâhilinde, Devlet Malzeme Ofisi tarafından gerçekleştirilen ihalelerle satın alınmış olup satın alma bedelleri, devletin resmi belgelerinde saydam bir şekilde kayıtlıdır. Harcanan rakamlar, bahsi geçen haberde yer verilen rakamların çok altındadır.”
Onların açıklaması öyle.
Ben bu açıklamanın tek satırına bile inanmıyorum.
YALANINIZI SEVSİNLER
Geliniz, sayın başkanın altına çekilen son derece lüks aracın Mercedes’in resmi sitesindeki durumuna bir bakalım isterseniz:
-S500 Long için verilen vergiler dahil liste fiyatı 877 bin 600 TL olarak belirlenmiş.
-4MATIC LONG modeli ise 909 bin 300 TL.
Ancak bu model araçların makam otomobili olarak sipariş edilen özel yapımlarına (kurşun geçirmez cam, zırh vb..) eklenen ekstra özelliklere göre farklı fiyatlar isteyebiliyor.
Böyle durumlarda ise rakam 1 milyon TL’yi buluyor, bazen de aşıyor.
VATANDAŞIN TEPKİLERİ
Ben diyeceğimi yukarıdaki satırlarımda dedim. Şimdi isterseniz bu durumu vatandaşlarımız nasıl görmüş onları size aktaralım.
Bu konuda atılan tivitlerin bir kaçı şöyle:
“-Diyanet Vakfı binasının tefrişatını gören bir daha namaz falan kılmaz. Bu kadar iddia ile söylüyorum. Saray falan filan hepsi hikâye kalır. Sanırsın ki Türkiye bir krallık ve kral burada oturuyor.”
“-Birde vatan sever bunlar. Vaybe senin gibi vatan severi ne yapmalı. Helal veya haram olduğunu dürüslükten ahkam kesenler hiç bir zaman bilmez. Dürüst olmak başka, dürüstlük taslamak başka. Ne de olsa vatandaşların aynaları yok. Gün gelir başkan olursam bu insanlara ayna hediye edicem. Nasıl yüzleri kızarıyor mu kızarmıyor mu diye..”
“-Eğer vatandaşın 1 milyonu bir arabaya verilip bir adamın keyfine tahsis edildiyse yazıklarrrr olsun, eğer benim vergim böyle yerlere gidiyorsa haram olsun. hakkımı helal etmiyorum. Ama inşallah haber yanlıştır. bir din adamının dünyalık metalara meyletmesi çok üzücü ve vahim. Devlet adamı merhum 4 halife gibi, Yavuz Sultan Selim gibi sade ve mütevazi olmalı. Ama her gün hükümetten birilerinin israfa battığını duyuyoruz. Allah sizi ıslah etsin ne diyelim. (not: Hakkımı helal etmiyorum, alacağım varsa öbür tarafta alacağım, duyurulur.)”
FACEBOOK YORUMLAR