BÜROKRASI DENİLEN İLLET!...

ÖRNEK BİR KAYMAKAM!...

Türkiye’nin en büyük problemlerinden biri olan ‘bürokrasi’!
Tüm vatandaşların ortak derdi olan bu ‘burokrası’ denilen illet insanlara adeta kan kusturuyor!...
Vatandaş bu ‘bürokrasi’yi aşabilmek için “anasından emdiği süt burnundan geliyor” misali çok zor ve çetin bir meşakkatten geçiyor!...
‘Bürokrasi’ önünüze her şekilde çıkabiliyor!...
Bu bir makama ulaşabilmek olarak karşınıza çıkabiliyor!...
Bu bir devletin kurumu olarak karşınıza çıkabiliyor!...
Bu bir özel sektör olarak karşınıza çıkabiliyor!...
Bu bir hizmetmiş gibi de karşınıza çıkabiliyor!...
Anlayacağınız; Bugün git yarın gel misali!!!…
Vatandaşın bir işi, bir derdi, bir sıkıntısı olduğunda o iş ile ilgili yetkililere ulaşmada çok büyük sıkıntılar yaşamakta...
Ülkemizin en büyük bir problemi…
Gerçek manada bir işi veya sıkıntısı olan, yetkililere ulaşma oranı yok denecek kadar az!...
Amma; Yağcılar ile yalakalar bu makamlara çok rahat ulaşabiliyor!!!…
Bugün bir vatandaş; Belediye başkanına, bir müdüre, bir kaymakama veya bir valiye ulaşabiliyor mu?...
Veya başka bir deyişle bu makam sahipleri kendi özel cep telefonlarını vatandaşa verebiliyorlar mı???...
Ne mümkün…
Makam kapılarına bile yaklaşamazsınız!...
Kapı derken makamlarında bir kapı yoktur!...
Birkaç kapıdan geçmeden makama ulaşamazsınız!...
Yetkili makamında oturur…
Oturur oturmasına da biri geldiğinde sorduğunda kendisini yok, dışarıda veya toplantıda diye söylettirir!...
Sen o koltuğa vatandaş için oturuyorsun…
Sanki babasının malı!…
Biz de mesleğimiz icabı bu konularda vatandaşlardan yüzlerce şikâyet alırız…
Bu şikâyetleri haber sayfalarımıza taşırız…
Diyebilirsiniz vatandaşın derdini dert edinen idareci ne mümkün!?...
Ne mümkün demeyelim…
Çok az da olsa bunun örneği var…
Birkaç gün önce sosyal medyada dolaşırken bir paylaşım gördüm. Okudum ve inanamadım!...
Bir daha okudum, bir daha okudum…
Kastamonu’nun ilçesi Tosya Kaymakamı Deniz Pişkin bu paylaşımı yaptı…
Paylaşımında kendi özel telefonunu vermiş. Derdi sıkıntısı olan direk beni arasın diye…
İnanamadım…
Telefonu kaydettim.
Gece geç saat olduğu için aramadım.
Gündüzün o paylaştığı telefonu aradım. Tosya kaymakamı Deniz Bey’le mi görüşüyorum dedim. Buyurun benim dedi. Sayın Kaymakamım dedim ve kendimi tanıttım. Ben sizi aramamın nedeni bu paylaşımınız doğru mu diye dedim? Doğrudur dedi. İlginç dedim Sayın kaymakamım. Kendisi de bana vatandaşlarımın bana rahat ve çabuk ulaşması içindir. Ben bu makamda vatandaşlara hizmet için oturuyorum. Onlar bana ulaşamazsa ben görevimi yapmış sayılmam dedi ve devamında biraz sohbet ettik. Ben de kendilerine bir yetkili hele de bir Kaymakam kendi özel telefonunu paylaşabiliyorsa siz tebrik ederim dedim. Bir süre daha sohbet ettikten sonra görüşmemizi tamamladım.
Demek ki benim memleketimde adam gibi yöneticiler varmış…
Okuyunca biraz ilginç gelebilir size ama gerçekten de Kaymakam Deniz Beyi tekrar kutluyorum…
Keşke bütün yöneticilerimiz Deniz Bey gibi olsa diyeceğinizi tahmin edebiliyorum…
Ben de sizlere Kaymakam Deniz Beyin paylaşımı paylaşıyorum;

********
“Muhterem Tosyalı Hemşehrilerim;
Her türlü yokluğu, yoksulluğu, çaresizliği ve mağduriyeti insanlarımızın her zamankinden daha derinden hissettiği soğuk ve uzun kış günlerindeyiz.
Yılın özellikle bu zamanları; zengin ile yoksulun arasındaki uçurumun her zamankinden daha can yıkıcı şekilde yaşandığı, garibanlığın siyah ve ağır bir gece gibi omuzlara çöktüğü, yalnızlığın ve kimsesizliğin yüreklerin en ince yerindeki bir sızı gibi daha derinden hissedildiği, sofrası dolu, bacası tüten, tenceresi kaynayan sıcacık evlerin bir mutluluk reçetesi gibi insana iyi geldiği zamanlar…
Bu ilçede; aç ve açıkta kalan, evsiz-barksız, çaresiz, hasta, ilacını alamayan, velhasıl bizlerin yardımına muhtaç her kim varsa ve bizler bunlardan habersiz ve gamsız bir şekilde günümüzü geçiriyor isek, bunun vebali ve günahı, herkesten önce benimdir; hizmet ettiği ümmetin en ağır mesuliyetini omuzlarında taşıyan idareci olarak, Devletimizin ve hükümetimizin buradaki temsilcisi olarak Tosya Kaymakamı Deniz Pişkin’indir.
Çarşı pazarda esnaflarımızın ve vatandaşlarımızın arasında olduğum ve onlarla hasbıhal ettiğim zamanlarda, bazen yoksul ve ihtiyaç sahibi insanlarımızın bana ulaşmakta zorlandıklarını duyuyor ve bundan büyük üzüntü duyuyorum. Sürekli halkın arasındayım. Makama gelen herkesle görüşüyor ve sosyal medya üzerinden bana ulaştırılan her türlü yardım talebi mesajlarına azami ölçüde dönmeye çalışıyor olsam da yine de içimde “acaba bana ulaşmak isteyip de ulaşamayan kimse var mıdır?” şeklinde en ufak bir şüphe kalsın istemiyorum.
Bundan mütevellit; hizmet etmekten şeref duyduğum bu güzel ilçenin mülki sınırları içinde yaşayan ve bizim ulaşamadığımız veya gözümüzden kaçan yoksullar, yetim ve öksüzler, hasta olup da ilaç bulamayanlar, yalnız başına terkedilmiş dul kadınlar, hakkını arayamayan mazlumlar, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çalışma takatinden kesilmiş muhtaç yaşlılar, aile efradı kalabalık olan fakir aile reisleri, çocuklarını giydirip yediremeyen anneler…
Bana ulaşın. İster görüşmek için makama gelin, ister telefonla arayın, ister sosyal medyadan bana mesaj yazın, isterse muhtarınızla veya bir ahbabınızla bana kelamınızı ulaştırın… Yasaların ve devletin bana tanıdığı imkân ve yetkileri azami ölçüde sizin için kullanarak yardımınıza koşacağımdan en ufak şüpheniz olmasın.
Bu niyetle bizzat kendimin kullandığı cep numaramı sizlerle paylaşmaktan vicdani bir huzur ve manevi bir kutsiyet duyuyor, sizleri Allah’a emanet ediyorum.
Selam ve saygılarımla.”