CHP'DEN "KİRLETME YASAĞI" AÇIKLAMASI!
CHP Samsun İl Başkanı Av
13 Nisan 2016 - 10:31
CHP Samsun İl Başkanı Av. Tufan Akcagöz Samsun’daki hava kirliliği ile ilgili yaptığı açıklamasında;
Terme'de OMV'nin, Bafra'daki RER Enerji'nin, Tekkeköy'de Yeşilyurt Enerji'nin, Tekkeköy'deki Cengiz Enerji'nin iki adet doğalgaz çevrim santralinin doğayı ve insan sağlığını tehdit ettiğinin, Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve Çevre Mühendisleri Odası Genel Merkezi'nin araştırmaları ile elde ettiği raporlarla ortaya çıktığını biliyoruz. Eldeki raporlar ve tetkik sonuçları, Samsun'da kirlilik sınırının defalarca aşıldığını ortaya çıkarmıştır. Enerji santrallerinin yaydığı, çevreye ve insan sağlığına etkili zehirli atıkların, genç yaşlı demeden ölümcül hastalıklara yol açabileceği, kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Gelecek nesiller için endişe katbekat daha büyüktür.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 17. Maddesinde; “Herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu” ; 56. maddesinde ise; “Herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemenin Devletin ve vatandaşların ödevi" olduğu belirtilmektedir.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 1. maddesinde; kanunun amacı olarak, "Bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak olduğu” belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 8. Maddesinde “Kirletme Yasağı”ndan bahsedilmiş ve “Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır. Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler” denilmiştir.
Yaşadığımız ve gelecek nesillerimizin yaşayacağı kent olan, Samsun ve ilçelerinin hava kalite endeks değerlerinin, normal sınırların çok ötesinde seyretmesini, Samsun'u idare eden kurumlardan ve şahıslardan sormak istiyoruz:
1- Anayasa'nın ve kanunların, üzerinize yüklediği sorumluluğu yerine getiriyor musunuz?
2- Samsun'u kirleten ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen işletmelere hangi kriterlere göre lisans ve ruhsat verdiniz?
3- Görünen hava kirliliği ve çevre tahribatı ile ilgili olarak gerekli tedbirleri neden almadınız?
4- Eldeki çevresel raporlar doğrultusunda, bundan sonra gereken tedbirleri almayı düşünür müsünüz?
5- Telafisi mümkün olmayan zararlar ortaya çıktığında, Samsun halkının sağlığı zarara uğradığında; Samsun, suyu içilmez, sebzesi/meyvesi yenmez bir yer haline geldiğinde kendinizi vicdanen nasıl hissedeceksiniz?
Terme'de OMV'nin, Bafra'daki RER Enerji'nin, Tekkeköy'de Yeşilyurt Enerji'nin, Tekkeköy'deki Cengiz Enerji'nin iki adet doğalgaz çevrim santralinin doğayı ve insan sağlığını tehdit ettiğinin, Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve Çevre Mühendisleri Odası Genel Merkezi'nin araştırmaları ile elde ettiği raporlarla ortaya çıktığını biliyoruz. Eldeki raporlar ve tetkik sonuçları, Samsun'da kirlilik sınırının defalarca aşıldığını ortaya çıkarmıştır. Enerji santrallerinin yaydığı, çevreye ve insan sağlığına etkili zehirli atıkların, genç yaşlı demeden ölümcül hastalıklara yol açabileceği, kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Gelecek nesiller için endişe katbekat daha büyüktür.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 17. Maddesinde; “Herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu” ; 56. maddesinde ise; “Herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemenin Devletin ve vatandaşların ödevi" olduğu belirtilmektedir.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 1. maddesinde; kanunun amacı olarak, "Bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak olduğu” belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 8. Maddesinde “Kirletme Yasağı”ndan bahsedilmiş ve “Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır. Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler” denilmiştir.
Yaşadığımız ve gelecek nesillerimizin yaşayacağı kent olan, Samsun ve ilçelerinin hava kalite endeks değerlerinin, normal sınırların çok ötesinde seyretmesini, Samsun'u idare eden kurumlardan ve şahıslardan sormak istiyoruz:
1- Anayasa'nın ve kanunların, üzerinize yüklediği sorumluluğu yerine getiriyor musunuz?
2- Samsun'u kirleten ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen işletmelere hangi kriterlere göre lisans ve ruhsat verdiniz?
3- Görünen hava kirliliği ve çevre tahribatı ile ilgili olarak gerekli tedbirleri neden almadınız?
4- Eldeki çevresel raporlar doğrultusunda, bundan sonra gereken tedbirleri almayı düşünür müsünüz?
5- Telafisi mümkün olmayan zararlar ortaya çıktığında, Samsun halkının sağlığı zarara uğradığında; Samsun, suyu içilmez, sebzesi/meyvesi yenmez bir yer haline geldiğinde kendinizi vicdanen nasıl hissedeceksiniz?
FACEBOOK YORUMLAR