Çocuklarınıza Dijital Dünyayı Yasaklamayın
İstanbul Bilgi Üniversitesi, dijital medya ve çocuk ilişkisini farklı boyutuyla ele almak ve aileleri bu konuda doğru bilinçlendirmek amacıyla harekete geçti
13 Ağustos 2019 - 18:46
İstanbul Bilgi Üniversitesi, dijital medya ve çocuk ilişkisini farklı boyutuyla ele almak ve aileleri bu konuda doğru bilinçlendirmek amacıyla harekete geçti. Ailelere rehberlik etmek üzere kurulan internet platformu hakkında konuşan proje koordinatörü Medya Bölüm Başkan Vekili Dr. Öğr. Üyesi Esra Ercan Bilgiç, “Dijital dünyaya yönlendirme konusunda bilgi eksikliği var. Aileler yasaklama yoluna gidiyor fakat bu çok yanlış. Bu sebeple projemizi ‘Yasaklama, yönlendir’ sloganıyla hayata geçirdik” dedi.
Teknolojinin hızla gelişmesi medyanın da dijitalleşme sürecini beraberinde getirdi. Çocuklar online mecralarda özgürce dolaşabilmek isterken aileler onları dijital tehlikelerden korumaya çalışıyor. İletişim Fakültesi Medya Bölüm Başkan Vekili Dr. Öğretim Üyesi Esra Ercan Bilgiç de geliştirdiği çoklu medya platformuyla bu sorunlara çözüm üretmeyi hedefledi. İnternet üzerinden çeşitli yayınlar yapan Dr. Öğr. Üyesi Esra Ercan Bilgiç, “Dijital medya araçlarının doğru kullanımını ailelere anlatıyoruz. Çünkü biliyoruz ki ailelerin farkındalığı bu konunun kilit noktası” diye konuştu.
YASAKLAMA, YÖNLENDİR
Hedef kitle olarak okul öncesi, ilkokul ve ortaokul çağında çocuğu olan aileleri aldıklarını belirten Dr. Öğr. Üyesi Bilgiç, “Ebeveynler dijital mecraları tamamen yasaklamak ya da serbest bırakmak arasında bocalıyor. Projeye başlamadan önce dijital medya kullanımı hakkında yaptığımız mülakatlarda ailelerin temel sıkıntısının kafa karışıklığı olduğunu tespit ettik. Dijital dünyaya yönlendirme konusunda bilgi eksikliği var. Aileler yasaklama yoluna gidiyor fakat bu çok yanlış. Dijital dünyaya erişim kadar çevrimiçi mecraların risklerinden korunmak da çocukların hak ve özgürlükleri kapsamında yer alıyor. Ailelerin bu konuda duydukları bilgi ihtiyacı ve kaynak sıkıntısını gidermek adına ‘Yasaklama, yönlendir’ sloganıyla projemizi hayata geçirdik” dedi.
BİR AKTİVİZM ARACIYIZ
Yalnızca Türkiye’de değil global çapta da birçok konuyu araştırma ve gündeme getirme misyonuyla hareket ettikleri için aynı zamanda bir aktivizm aracı olduklarını belirten Dr. Öğr. Üyesi Bilgiç, şöyle konuştu; “Yayına başladığımız günden bu yana kişisel verilerin gizliliği, unutulma hakkı, ağ bağlantılı oyuncaklar, YouTube fenomenleri, Momo paniği ve daha birçok konuyu inceledik. Çocukların dijital mecralara erişim haklarını savunmakla birlikte çevrimiçi risklerden korunmaları için çalışıyoruz. Dijital medya araçlarının doğru kullanımını ailelere anlatıyoruz. Çünkü biliyoruz ki ailelerin farkındalığı bu konunun kilit noktası. Medya ve İletişim Sistemleri Yüksek Lisans programında son iki yılda dijital medya ve çocuk ilişkisini farklı boyutlarıyla ele alan dört farklı yüksek lisans tezi yönettim. ‘Dijital Medya, Çocuk ve Aile’ başlığı altında verdiğim ebeveyn seminerlerine gelen sorulardan bilgi ihtiyaçlarını tespit ettim."
ON MADDEDE GÜVENLİ DİJİTAL MEDYA
Dr. Öğr. Üyesi Bilgiç, dijital medya, çocuk ve aile ilişkisini düzenlemek için benimsenmesi gereken prensipleri ise şöyle sıraladı; “Çocuklarınızı 3 yaşından önce dijital araçlarla tek başına bırakmayın, 6 yaşından önce tablet, telefon ya da oyun konsolu almayın. 9 yaşından önce tek başına çevrimiçi olmamasına, 12 yaşından önce sosyal medya kullanmamasına özen gösterin. Çocuğunuzu çevrimiçi dünyanın kullanım, temas, içerik ve mali risklerine karşı bilinçlendirin. Çocukların dijital medya kullanımını onlarla konuşarak sınırlarla yönlendirin ama yasaklar koymayın. Ekran süresinden çok içeriğe odaklanın. Çocuklarınızın hangi içerikle meşgul olduğunu onlarla konuşarak öğrenin ve gerektiğinde o içeriğe eleştirel yaklaşmalarını sağlayın. Çevrimiçi istismar, siber zorbalık ve siber uzaklaştırma gibi durumlarda en etkili çözüm yolu konuşmak. Çocuğunuzu dinleyin. Bir sorun yaşadıklarında size anlatabilmeleri için çocuklarınızla güven bağı kurun. Çocuklarınızın kişisel bilgilerini sosyal medyada paylaşarak erkenden dijital ayak izi sahibi olmalarına ön ayak olmayın. Hem kendinizin hem de çocuğunuzun dijital medya kullanımını kontrol altında tutun. Sosyal etkinlikleriniz ve okumaya ayırdığınız sürenin etkilenmemesine dikkat edin. Dijital oyunların yalnızca olumsuz değil, olumlu etkileri olduğunu unutmayın. Çocukların yaşına ve gelişimine uygun oyunların bağımlılık yapmadan, otonomi, bağlantı ve yetkinlik gibi hisleri tatmin edebileceğini bilin. Şiddet içeren oyunların, sağlıklı bir ortamda yetişen ve dengeli bir sosyal hayat süren bir çocuğu doğrudan ve kesin olarak şiddete meyilli hale getireceğini söylemek bilimsel olarak mümkün değildir. Çevrimiçi dünyaya erişmek ve orada var olmak çocukların ve gençlerin kendilerini ifade edebilmeleri için fırsatlar sunar, çocuklarınızı bu fırsatlardan mahrum etmeyin.”
10 BİN KEZ İZLENİYOR
İletişim Fakültesi bünyesinde dijitalmedyavecocuk.bilgi.edu.tr adresinden yayın yapan ve ailelere rehberlik eden projenin internet sitesi her ay yaklaşık 10 bin kez ziyaret ediliyor. @dijitalmedyavecocuk sosyal medya hesapları ve youtube.com/rgblive kanalı üzerinden yayınlanan stüdyo programlarında ise yazılı ve görsel içerikleri BİLGİ Medya Bölümü lisans ve yüksek lisans programı öğrencileri üretiyor.
Teknolojinin hızla gelişmesi medyanın da dijitalleşme sürecini beraberinde getirdi. Çocuklar online mecralarda özgürce dolaşabilmek isterken aileler onları dijital tehlikelerden korumaya çalışıyor. İletişim Fakültesi Medya Bölüm Başkan Vekili Dr. Öğretim Üyesi Esra Ercan Bilgiç de geliştirdiği çoklu medya platformuyla bu sorunlara çözüm üretmeyi hedefledi. İnternet üzerinden çeşitli yayınlar yapan Dr. Öğr. Üyesi Esra Ercan Bilgiç, “Dijital medya araçlarının doğru kullanımını ailelere anlatıyoruz. Çünkü biliyoruz ki ailelerin farkındalığı bu konunun kilit noktası” diye konuştu.
YASAKLAMA, YÖNLENDİR
Hedef kitle olarak okul öncesi, ilkokul ve ortaokul çağında çocuğu olan aileleri aldıklarını belirten Dr. Öğr. Üyesi Bilgiç, “Ebeveynler dijital mecraları tamamen yasaklamak ya da serbest bırakmak arasında bocalıyor. Projeye başlamadan önce dijital medya kullanımı hakkında yaptığımız mülakatlarda ailelerin temel sıkıntısının kafa karışıklığı olduğunu tespit ettik. Dijital dünyaya yönlendirme konusunda bilgi eksikliği var. Aileler yasaklama yoluna gidiyor fakat bu çok yanlış. Dijital dünyaya erişim kadar çevrimiçi mecraların risklerinden korunmak da çocukların hak ve özgürlükleri kapsamında yer alıyor. Ailelerin bu konuda duydukları bilgi ihtiyacı ve kaynak sıkıntısını gidermek adına ‘Yasaklama, yönlendir’ sloganıyla projemizi hayata geçirdik” dedi.
BİR AKTİVİZM ARACIYIZ
Yalnızca Türkiye’de değil global çapta da birçok konuyu araştırma ve gündeme getirme misyonuyla hareket ettikleri için aynı zamanda bir aktivizm aracı olduklarını belirten Dr. Öğr. Üyesi Bilgiç, şöyle konuştu; “Yayına başladığımız günden bu yana kişisel verilerin gizliliği, unutulma hakkı, ağ bağlantılı oyuncaklar, YouTube fenomenleri, Momo paniği ve daha birçok konuyu inceledik. Çocukların dijital mecralara erişim haklarını savunmakla birlikte çevrimiçi risklerden korunmaları için çalışıyoruz. Dijital medya araçlarının doğru kullanımını ailelere anlatıyoruz. Çünkü biliyoruz ki ailelerin farkındalığı bu konunun kilit noktası. Medya ve İletişim Sistemleri Yüksek Lisans programında son iki yılda dijital medya ve çocuk ilişkisini farklı boyutlarıyla ele alan dört farklı yüksek lisans tezi yönettim. ‘Dijital Medya, Çocuk ve Aile’ başlığı altında verdiğim ebeveyn seminerlerine gelen sorulardan bilgi ihtiyaçlarını tespit ettim."
ON MADDEDE GÜVENLİ DİJİTAL MEDYA
Dr. Öğr. Üyesi Bilgiç, dijital medya, çocuk ve aile ilişkisini düzenlemek için benimsenmesi gereken prensipleri ise şöyle sıraladı; “Çocuklarınızı 3 yaşından önce dijital araçlarla tek başına bırakmayın, 6 yaşından önce tablet, telefon ya da oyun konsolu almayın. 9 yaşından önce tek başına çevrimiçi olmamasına, 12 yaşından önce sosyal medya kullanmamasına özen gösterin. Çocuğunuzu çevrimiçi dünyanın kullanım, temas, içerik ve mali risklerine karşı bilinçlendirin. Çocukların dijital medya kullanımını onlarla konuşarak sınırlarla yönlendirin ama yasaklar koymayın. Ekran süresinden çok içeriğe odaklanın. Çocuklarınızın hangi içerikle meşgul olduğunu onlarla konuşarak öğrenin ve gerektiğinde o içeriğe eleştirel yaklaşmalarını sağlayın. Çevrimiçi istismar, siber zorbalık ve siber uzaklaştırma gibi durumlarda en etkili çözüm yolu konuşmak. Çocuğunuzu dinleyin. Bir sorun yaşadıklarında size anlatabilmeleri için çocuklarınızla güven bağı kurun. Çocuklarınızın kişisel bilgilerini sosyal medyada paylaşarak erkenden dijital ayak izi sahibi olmalarına ön ayak olmayın. Hem kendinizin hem de çocuğunuzun dijital medya kullanımını kontrol altında tutun. Sosyal etkinlikleriniz ve okumaya ayırdığınız sürenin etkilenmemesine dikkat edin. Dijital oyunların yalnızca olumsuz değil, olumlu etkileri olduğunu unutmayın. Çocukların yaşına ve gelişimine uygun oyunların bağımlılık yapmadan, otonomi, bağlantı ve yetkinlik gibi hisleri tatmin edebileceğini bilin. Şiddet içeren oyunların, sağlıklı bir ortamda yetişen ve dengeli bir sosyal hayat süren bir çocuğu doğrudan ve kesin olarak şiddete meyilli hale getireceğini söylemek bilimsel olarak mümkün değildir. Çevrimiçi dünyaya erişmek ve orada var olmak çocukların ve gençlerin kendilerini ifade edebilmeleri için fırsatlar sunar, çocuklarınızı bu fırsatlardan mahrum etmeyin.”
10 BİN KEZ İZLENİYOR
İletişim Fakültesi bünyesinde dijitalmedyavecocuk.bilgi.edu.tr adresinden yayın yapan ve ailelere rehberlik eden projenin internet sitesi her ay yaklaşık 10 bin kez ziyaret ediliyor. @dijitalmedyavecocuk sosyal medya hesapları ve youtube.com/rgblive kanalı üzerinden yayınlanan stüdyo programlarında ise yazılı ve görsel içerikleri BİLGİ Medya Bölümü lisans ve yüksek lisans programı öğrencileri üretiyor.
FACEBOOK YORUMLAR