DEĞERLERİN DEĞİŞİMİ…

DEĞERLERİN DEĞİŞİMİ… Ümmet olarak kaynağı İslam olan kadim geleneklerimiz, millet olarak da tarihi köklerimize kadar uzanan, birçoğu dini referanslı, bazıları da dini kabule ters olmayan değerl

08 Aralık 2014 - 22:39
DEĞERLERİN DEĞİŞİMİ…

Ümmet olarak kaynağı İslam olan kadim geleneklerimiz, millet olarak da tarihi köklerimize kadar uzanan, birçoğu dini referanslı, bazıları da dini kabule ters olmayan değerlerimiz vardır. Geleneğinden, örfünden ve değerlerinden uzaklaşan toplumlar, savrulmaya başlarlar ve böylece önce bireysel sonra da gruplar halinde bir takım sapıklıkların içerisine yavaş yavaş düşerler.
Tarihin akışı içerisinde, ilmin geliştirdiği bilgiler doğrultusunda, çağın gerekleri de dikkate alınarak toplumların değerlerinde revizyonlar olabilir. Ama asla, bu revizyonlar itikadı, ameli ve İslami duruşu bozamaz. Müslüman toplumlarda, ehlisünnet merkezli inanç sistemi hâkim olacak ve bunun etrafında günün şartlarına ve çağın teknolojisi, bilgi birikimi gibi unsurlar dikkate alınarak revizyonlar olabilecektir.
Toplumsal değerlerin değişimi sonrasında İslami duruştan ve kadim gelenekten kopuşların olduğunu, savrulan ve değişen insan tiplerinden anlayabiliriz. Sabahları erken kalkıp, abdest alarak sabah namazını kılıp, rızkını aramak için işinin gereği olan tasarruflarda bulunmak inanç sistemine dayalı kadim bir gelenektir.
Eğer Müslüman kimliği ile bir insan güneş doğduktan sonra kalkar da yüzünü gözünü de yıkamadan işinin başına geçerse, kendini günün akışı içerisinde gelişen değerlerin kurbanı haline getirmiş olur.
Karnının doyurulmasını hassasiyetle takip eden, bunun için çocuklarından hiçbir şeyi eksik etmeyen, onların bir derecelik bile yükselen ateşe dayanamadıklarını acıyarak söyleyen ve tedbirler almaya çalışan anne babanın çocuklarının ruhları için gerekli olan, inançları açısından zorunlu bulunan, ahiretlerini şekillendirecek ibadetlerle ilgili aynı hassasiyeti duymamaları, inançları gereği olması gereken değerlerinde beşeri değişiklikler yaptıkları anlamına gelir.
Müslüman, kalbi diğer Müslümanların sevgisiyle, hali de diğer insanların güveniyle şekillenen kimsedir. Duasıyla diğer Müslümanları gönlünde yaşatan kimse İslami bir değeri yansıtır. Bu durum, sıkıntıları ve kederleri hafifletir, sevinçleri de büyütüp şekillendirir. Duygular, insanlara en zor zamanda gıda olur. Dua ibadetin iliği, duygunun kemiği, hayatın vazgeçilmezi, insanların birbirlerine olan İslami görevidir. Sıkıntılı zamanlarda, dostların tavsiye ve duaları kişiyi canlı tutan ve hayata bağlayan projedir. Hayatın tıkındığı bir esnasında, tekrar başa dönmek dostların fiili, maddi ve manevi katkısıyla olur. Kendi kendine olmaktan kurtulmak, dostların tavsiyesi ve duasıyladır ve hayata dönüş projesinin en önemli unsurudur. Sünneti seniyyeye göre duygu ve gönül paylaşımı İslami değerlerin toplumsal yanını oluşturur. Allah c.c.’ın rızasını kazanmak kullarına hizmet, mahlûkatına merhamet, kendisine ibadet etmekle olur ancak.
Mahremiyet sınırlarını aşmış, konuşmasını cıvıklaştırmış, yürümesini asortikleştirmiş, giyinmesini afilleştirmiş kimseler, elbise giymiş kereste gibidirler. Müslümanın değersizleşmesi böyle ortaya çıkar. Değerleri yozlaştıranlar; hafif meşrepli ve süfli arzulu insanların oltasına takılarak onlara yem olurlar. Kusurları araştırmak haramdır ama kusurlu davranışlardan bir hayat şekli ortaya çıkmışsa onu konuşmak da sevaptır. Zira dinimiz, gizli hallerin araştırılmasını yasaklamıştır. Alenen işlenen fiiller, göz önünde sırıtarak ve kıvırtarak yapılan eylemler kusur olmaktan çıkmış, hayat biçimi haline gelmiş olur. Bu insanlardan diğer insanları korumak, toplumun sahip olduğu kadim geleneklerin aşınmamasını sağlamak, İslami açıdan yozlaşmayı önlemek için bu kimseleri afişe etmek ve konuşmak gerekir.
Değerler, insanın ve toplumun inancını yansıtır. Değişen değerlere göre yaşamayı düşünenlerin, beşeri değerlere kurban olmaktan başka da şansı yoktur.  İslami dini, Müslüman toplumun değer koordinatlarını belirler, Müslüman kimsenin de genlerini oluşturur. Müslümanın; Kur’an ve Sünnet merkezli değerler üzere yaşaması, çocuklarını böyle yetiştirmesi, toplumunu da bu sistem üzere şekillendirmesi gerekir.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum