DEMİREL GERÇEKTEN BÜYÜK ADAMMIŞ!...

DEMİREL GERÇEKTEN BÜYÜK ADAMMIŞ!...

Bizim çocukluğumuz gerçekten yokluklar içinde geçti.
Doğduk, çocuk olduk, öğrenci olduk, okuduk..
İlkokulda bize önce vatan sevgisi, ardından bu vatanı kuranları sevmeyi öğrettiler.
Okuyanın; öğretmen, müdür, genel müdür, Milletvekili, Bakan, Başbakan ve de Cumhurbaşkanı olabileceği fikri bizim kuşağa taa ilkokul çağlarında aşılandı..
Büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti düzeni her kese eşit fırsatlar sunan bir düzen.
Bunun en bariz örneği koskoca bir çınar; 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel..
Fakir ve yoksul bir ailenin çocuğu olarak Isparta’nın İslamköyünde doğmuş, yırtık ayakkabı, yırtık pantolonlarla ilkokula gitmiş, ardından ortaokul, lise okumuş ve o günün zor şartlarında teknik üniversiteyi bitirerek Mühendis olmuş..
Ardından memur olmuş, çalışmış çabalamış, mühendis olarak çalıştığı kuruma önce müdür, ardından genel müdür koltuğuna oturmuş..
Yetmemiş, siyasete atılmış, parti genel başkanı olmuş, ardından Başbakan, daha sonra da Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı olmuştur.
İşte laik Türkiye düzeninin yoksul bir köylü çocuğuna sunduğu imkân bu…

Bugün ülkemizi idare edenler ve devletin koltuklarında oturanlar, yüce Atatürk’ün bu düzeni olmasaydı acaba kendileri nice olurlardı diye düşünmeden kendimi alamıyorum.
Bugün özellikle orta öğretimde çocuklarımızın beyinlerine neler kazınıyor acaba?
Bizim zamanımızda neler kazındığını yazının girişinde anlatmıştım.
Dünyadaki tüm ülkeler, bunlara Afrika’nın geri kalmış ülkelerini de ekleyebiliriz; özellikle ülkelerinin geleceği açısından eğitime önem verirler.
Öyle önem verirler ki, bizim gibi her gelen hükümetin yazboz tahtası haline getirmezler eğitim düzenini…
NESİL KÖTÜYE GİDİYOR.!
Bugün bu ülkenin kurucusuna küfür eden okumuş yazmış zavallılar var.
Ben bunlara ne diyeyim şimdi?
Koca Osmanlı imparatorluğu parçalanmış, yabancı ülkeler, yurdumuzu işgal etmiş…
Düşünün şimdi Atatürk gibi birisi çıkıp ta bu ülkeyi, o ayağı yırtık ayakkabılı atalarımızı birleştirerek bugünkü çağdaş Cumhuriyeti kurmasaydı, şimdi ona küfür eden densizler ne olurdu?.
Bir düşünün..
Hala dimdik ayakta olan Süleyman Demirel’in durumunu da göz önüne getirerek kendinize gelin, yoksa ben hem yetişen yeni nesilden, hem de ülkemizin geleceğinden vallahi de, tallahi de endişeleniyorum!...