Efsane Hat 500T'de Korona İsyanı
Türkiye'nin en uzun şehir içi otobüs hattı 500T salgın nedeniyle en boş günlerini yaşıyor. Hattı kullanan az sayıdaki yolcunun memnun olduğu durumdan otobüs şoförleri ise şikâyetçi. Gelir ile gider arasında ciddi bir uçurum oluştuğunu belirten şoförler, devletten yardım bekliyor.
02 Mayıs 2020 - 17:24
Türkiye'nin en popüler, İstanbul'un ise klasikleşen şehir içi otobüslerinden 500T, geçmiş dönemlerde yolcusunu isyan ettiren yoğunluğun aksine corona virüs salgını sürecinde güzergâhındaki 12 ilçede 78 durağın çoğunu boş geçiyor.
Yolcu Yoğunluğuyla Hafızalara Kazınan Otobüs Hattı
İstanbul'da Asya ve Avrupa kıtaları arasındaki en uzun mesafede (Cevizlibağ-Tuzla Şifa Mahallesi) 25 yıldır yolcu taşıyan, gerek bu zamana içinde yaşanılan birbirinden ilginç hikâyeler gerekse de avantajlı ulaşım imkânı sebebiyle efsaneleşen 500T, koronavirüsün ülkede görülmesinin ardından cazibesini yitirdi. Yolcu yoğunluğuyla hafızalara kazınan otobüs hattı, tarihinin en sakin günlerini yaşıyor. Filmlere, skeçlere, şiirlere, teknoloji oyunlarına ve hatta sosyal araştırmalara konu olan 500T'de daha önce ayakta dahi yer bulmakta güçlük çekenler, bugünlerde oturacakları koltukları kendileri seçiyorlar. İşe gidiş-geliş saatleri haricinde güzergâhtaki durakların tamamına yakınında yolcu bulamayan 500T otobüsleri, bazı seferlerini 2-3 kısa mesafe yolcusuyla tamamlıyor. Sefere çıkan her otobüsün günlük ortalama 145 litre yakıt sarfiyatı bulunduğunu, elde edilen gelirle maliyeti karşılayamadıklarını söyleyen otobüs sahipleri, "üzerinde güneş batmayan hat" gibi esprilere konu olan 500T'nin ışığını yitirmek üzere olduğunu ve otobüslerin adeta "zarar turu" attığını belirtiyor.
Büyük Bir Şehirde Ciddi Kayıplar Yaşadığını Dile Getirdi
Öz Tuzla-Topkapı Otobüsçüler Derneği Başkanı Mehmet Tekin, yaptığı açıklamada, pandemi sürecinde sefer sayısında azalma olmadığını, aksine bazı zaman dilimlerinde araçların iki dakikada bir hareket ettiğini söyledi. Tekin, başta sağlık çalışanları olmak üzere bu dönemde sahada çalışmak durumunda olan emniyet ve basın mensupları gibi bazı meslek sahiplerine, şehit yakınları ve gazilere ücretsiz hizmet verdiklerini vurguladı. Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini belirten Tekin, salgınla birlikte özel halk otobüsü sektörünün ciddi kayıplar yaşadığını dile getirdi. İstanbul Valiliği kararıyla taşıma kapasitesinin şoför dâhil 21 kişi olduğunu hatırlatan Tekin, genelgenin mağduriyet oluşturduğunu savundu. Tekin, "Bu yükün altından çıkmamız mümkün değil. Taşıdığımız 21 kişinin içerisinde en az 11-12 tanesi ücretsiz. Gittiğimiz yol malum 90 kilometre. Her geçişte köprü parası ödüyoruz" dedi.
Bu Duruma Kim Dayanır Buna, Hangi Fabrikatör Dayanır?
Bu şartlar altında hizmetin uzun süre sürdürülebilir olamayacağını aktaran Tekin, "Bu araçları ben şu anda yakıt yakma makinesi olarak görüyorum. Sektör olarak, esnaf olarak bunu çok uzun vadeli sürdürebilme şansımız yok. En kısa sürede buna bir önlem alınmalı. Alınan tedbirlerin yeniden değerlendirilmesi halinde belki sürdürülebilir bir pozisyon alırız. Düşünebiliyor musunuz araç bir serviste 350 lira yakıt yakacak, köprü parası ödeyecek, topladığı para 40 lira. Kim dayanır buna, hangi fabrikatör dayanır? Gün içinde ancak pik saatlerde koltukların doludur. Dikkati yakıt, köprü ve şoför ücretlerinin yanı sıra otobüste dezenfekte uygulamaları için de para harcandığını anlattı. Tekin, şoförlere maske dağıtıldığını, otobüslere yolcular için dezenfektan aparatları yerleştirildiğini ve seferini tamamlayan her aracın dönüşte temizleniyor“ diye konuştu.
Bin 500 Liranın Üstünde Ancak Biz Bunu Cepten Karşılıyoruz
500T'nin güzergâh uzunluğu nedeniyle diğer halk otobüslerinden daha fazla zarar ettiğine değinen Tekin, "Yolcu sayısı şu anda yüzde 90 azaldı, ancak servislerimiz azalmadı. Böyle olunca da maliyet arttı. Sonuçta biz devlet değiliz, devletimizin yanındayız. Bu şartlar altında bunu sürdürebilme şansımız yok. Günlük zararımız, aşağı yukarı bin 500 liranın üstünde ancak biz bunu cepten karşılıyoruz. Siz günlük aracınızla bir 5 kilometre yol giderseniz gideriniz ona göredir, 90 kilometre yol giderseniz gideriniz ona göredir. Bizim yolumuz uzun olduğundan giderimiz daha yüksek. Salgın sürecinde otobüs sahiplerinin zarar etmesine rağmen şoförleri mağdur etmiyoruz ve işten çıkartmıyoruz. Bazı yolcular da 500T ile ilk kez bu kadar sakin seyahat ettiklerini belirtirken, bazıları ise bu durumu "tarihi bir an" olarak yorumladı. Güvenlik görevlisi Tarık Şahin, 500T'yi mecbur kaldığında alternatif olarak kullandığı ifade ederek, "Salgın başlamadan önce hayatta bu şekilde oturamazdım. Bırak oturmayı ayakta bile yer bulmaya zorlanırdık. Şu an 500T en rahat zamanını geçiriyor" ifadelerini kullandı.
Duyularını Dile Getiren Hat Sahipleri, "Zor Durumdayız" Dediler
500T'yi işe acil gitmesi gerektiği durumlarda kullandığını anlatan Aytekin Öztaş da "Daha önce de birkaç defa kullandık, çok dolu. Hatta binemediğimiz durumlar oluyordu. Şu an çok iyi, 4-5 kişi taşıyor. Böyle hayal etmem imkânsızdı" değerlendirmesini yaptı. Hattın müdavimlerinden İsmail Kılıç ise 500T'yi sabah erken saatlerde işe gitmek için kullandığını dile getirdi. Önceleri akşamları çok yoğun olduğu için bazen otobüsün yolcu almadığını belirten Kılıç, "Anlatamam size. 500T'yi hiç bu kadar boş görmemiştim, böyle hayal etmemiştim. '500T'ye bir gün böyle bineceksin.' deseler inanmazdım" şeklinde konuştu.
Köksal ÖNER
Yolcu Yoğunluğuyla Hafızalara Kazınan Otobüs Hattı
İstanbul'da Asya ve Avrupa kıtaları arasındaki en uzun mesafede (Cevizlibağ-Tuzla Şifa Mahallesi) 25 yıldır yolcu taşıyan, gerek bu zamana içinde yaşanılan birbirinden ilginç hikâyeler gerekse de avantajlı ulaşım imkânı sebebiyle efsaneleşen 500T, koronavirüsün ülkede görülmesinin ardından cazibesini yitirdi. Yolcu yoğunluğuyla hafızalara kazınan otobüs hattı, tarihinin en sakin günlerini yaşıyor. Filmlere, skeçlere, şiirlere, teknoloji oyunlarına ve hatta sosyal araştırmalara konu olan 500T'de daha önce ayakta dahi yer bulmakta güçlük çekenler, bugünlerde oturacakları koltukları kendileri seçiyorlar. İşe gidiş-geliş saatleri haricinde güzergâhtaki durakların tamamına yakınında yolcu bulamayan 500T otobüsleri, bazı seferlerini 2-3 kısa mesafe yolcusuyla tamamlıyor. Sefere çıkan her otobüsün günlük ortalama 145 litre yakıt sarfiyatı bulunduğunu, elde edilen gelirle maliyeti karşılayamadıklarını söyleyen otobüs sahipleri, "üzerinde güneş batmayan hat" gibi esprilere konu olan 500T'nin ışığını yitirmek üzere olduğunu ve otobüslerin adeta "zarar turu" attığını belirtiyor.
Büyük Bir Şehirde Ciddi Kayıplar Yaşadığını Dile Getirdi
Öz Tuzla-Topkapı Otobüsçüler Derneği Başkanı Mehmet Tekin, yaptığı açıklamada, pandemi sürecinde sefer sayısında azalma olmadığını, aksine bazı zaman dilimlerinde araçların iki dakikada bir hareket ettiğini söyledi. Tekin, başta sağlık çalışanları olmak üzere bu dönemde sahada çalışmak durumunda olan emniyet ve basın mensupları gibi bazı meslek sahiplerine, şehit yakınları ve gazilere ücretsiz hizmet verdiklerini vurguladı. Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini belirten Tekin, salgınla birlikte özel halk otobüsü sektörünün ciddi kayıplar yaşadığını dile getirdi. İstanbul Valiliği kararıyla taşıma kapasitesinin şoför dâhil 21 kişi olduğunu hatırlatan Tekin, genelgenin mağduriyet oluşturduğunu savundu. Tekin, "Bu yükün altından çıkmamız mümkün değil. Taşıdığımız 21 kişinin içerisinde en az 11-12 tanesi ücretsiz. Gittiğimiz yol malum 90 kilometre. Her geçişte köprü parası ödüyoruz" dedi.
Bu Duruma Kim Dayanır Buna, Hangi Fabrikatör Dayanır?
Bu şartlar altında hizmetin uzun süre sürdürülebilir olamayacağını aktaran Tekin, "Bu araçları ben şu anda yakıt yakma makinesi olarak görüyorum. Sektör olarak, esnaf olarak bunu çok uzun vadeli sürdürebilme şansımız yok. En kısa sürede buna bir önlem alınmalı. Alınan tedbirlerin yeniden değerlendirilmesi halinde belki sürdürülebilir bir pozisyon alırız. Düşünebiliyor musunuz araç bir serviste 350 lira yakıt yakacak, köprü parası ödeyecek, topladığı para 40 lira. Kim dayanır buna, hangi fabrikatör dayanır? Gün içinde ancak pik saatlerde koltukların doludur. Dikkati yakıt, köprü ve şoför ücretlerinin yanı sıra otobüste dezenfekte uygulamaları için de para harcandığını anlattı. Tekin, şoförlere maske dağıtıldığını, otobüslere yolcular için dezenfektan aparatları yerleştirildiğini ve seferini tamamlayan her aracın dönüşte temizleniyor“ diye konuştu.
Bin 500 Liranın Üstünde Ancak Biz Bunu Cepten Karşılıyoruz
500T'nin güzergâh uzunluğu nedeniyle diğer halk otobüslerinden daha fazla zarar ettiğine değinen Tekin, "Yolcu sayısı şu anda yüzde 90 azaldı, ancak servislerimiz azalmadı. Böyle olunca da maliyet arttı. Sonuçta biz devlet değiliz, devletimizin yanındayız. Bu şartlar altında bunu sürdürebilme şansımız yok. Günlük zararımız, aşağı yukarı bin 500 liranın üstünde ancak biz bunu cepten karşılıyoruz. Siz günlük aracınızla bir 5 kilometre yol giderseniz gideriniz ona göredir, 90 kilometre yol giderseniz gideriniz ona göredir. Bizim yolumuz uzun olduğundan giderimiz daha yüksek. Salgın sürecinde otobüs sahiplerinin zarar etmesine rağmen şoförleri mağdur etmiyoruz ve işten çıkartmıyoruz. Bazı yolcular da 500T ile ilk kez bu kadar sakin seyahat ettiklerini belirtirken, bazıları ise bu durumu "tarihi bir an" olarak yorumladı. Güvenlik görevlisi Tarık Şahin, 500T'yi mecbur kaldığında alternatif olarak kullandığı ifade ederek, "Salgın başlamadan önce hayatta bu şekilde oturamazdım. Bırak oturmayı ayakta bile yer bulmaya zorlanırdık. Şu an 500T en rahat zamanını geçiriyor" ifadelerini kullandı.
Duyularını Dile Getiren Hat Sahipleri, "Zor Durumdayız" Dediler
500T'yi işe acil gitmesi gerektiği durumlarda kullandığını anlatan Aytekin Öztaş da "Daha önce de birkaç defa kullandık, çok dolu. Hatta binemediğimiz durumlar oluyordu. Şu an çok iyi, 4-5 kişi taşıyor. Böyle hayal etmem imkânsızdı" değerlendirmesini yaptı. Hattın müdavimlerinden İsmail Kılıç ise 500T'yi sabah erken saatlerde işe gitmek için kullandığını dile getirdi. Önceleri akşamları çok yoğun olduğu için bazen otobüsün yolcu almadığını belirten Kılıç, "Anlatamam size. 500T'yi hiç bu kadar boş görmemiştim, böyle hayal etmemiştim. '500T'ye bir gün böyle bineceksin.' deseler inanmazdım" şeklinde konuştu.
Köksal ÖNER
FACEBOOK YORUMLAR