Eğitim şart. Bilinçli ve eğitimli bir gençlikte bir o kadar önemli.
Eğitim şart
19 Ocak 2015 - 21:19
Eğitim şart. Bilinçli ve eğitimli bir gençlikte bir o kadar önemli.
Son yıllarda her ile bir üniversite yaptık. Üniversiteye girenlerin sayısı oldukça arttı. Tabi bununla beraber mezun olanların da sayısı oldukça arttı...
Bir üniversite öğrencisi olarak etrafıma bakıyorum. Herkes endişeli, düşünceli ve herkeste bir gelecek kaygısı var.
Genç beyinlerimizden yararlanıyor muyuz? Hayır.
Önümüze iki seçenek koyuluyor. Ya özel sektörde çalışıp emeğinin sömürülmesine müsaade edeceksin… Ya da 4 yıl okuduktan sonra her şeyi bir kenara bırakıp KPSS'ye hazırlanacak, kamuya girmek adına yarışacaksın. Peki, bu da yeterli mi? Hayır.
2014 yılında KPSS'ye başvuran yaklaşık 2 milyon 2 yüz bin üniversite mezunu var.
Son yapılan atamada ise açılan kadro 4 bin 500 den fazla değil. Bu şu demek kamu personeli olan kısım sadece % 3 lük bir oranı temsil ediyor. Geri kalan ne yapıyor? Maalesef ya işsiz geziyor ya da uzmanlaştığı, mezun olduğunu alanından vazgeçip başka bir işte çalışıyor. Bu oranlar üniversite mezunları için geçerli.
Tabi üniversite mezunu olmayanları da unutmadık. Lise düzeyinde KPSS'ye başvuran 2 milyon adaya da açılan kontenjan sadece 530 kişi.
Sorun nerede peki?
Yeni üniversiteler açmak sorunu ne kadar çözecek?
Bence bu sistem bir kaç sene daha işsizliği erteleyecek.
Peki ya sonra? Her yıl mezun olan yüz binlerce insan ne yapmalı? Devlet bunun için ne yapıyor? Siyasi partilerin çözüm önerileri nelerdir? Acaba eğitim sistemimiz de mi sorun var?
Biz üniversite öğrencileri ve mezunları olarak en azından bir yol görmek istiyoruz. En azından bir bilgilendirme bir rehberlik çalışması olması gerekmez mi?
Bu konu ile ilgili olarak etkili ve yetkililerin bir çalışması olması gerekmez mi?
Birçoğumuz umudunu kamuya bağlamışken ve sadece % 5 imiz kamuda çalışma hakkına sahip olacakken, özel sektörü konuşmak daha doğru olacak.
Peki, biz özel sektör hakkında ne biliyoruz? Biz bir şey bilmiyoruz. Bu yüzden de konuşamıyoruz. Bilmek istiyoruz. Bilinçsizce üniversiteden mezun olup boşluğa düşmek, özel sektörün kucağına atılmak istemiyoruz. Verdiğimiz emeğin, mücadelenin karşılığını istiyoruz. Sorun varsa bu sorun bence üniversitelerde tartışılmalı. Çözüm için bizler de önerilerimizi yaparız. Kısacası biz umutlanmak istiyoruz...
Tabi birde son günlerde öne çıkan Sayın Başbakanın talimatı ile ÖSYM başkanı Demir'in geçmişe dönük KPSS sınavlarının incelenecek olmasını söylemesi bizi biraz daha umutlandırdı. Bu şartlarda adil olmayan bu KPSS yarışında yarışıyor olmak bile bizim için zor.
Temennimiz herkesin en az bir üniversite bitirme zorunluluğunun olması. Önemli olan üniversite sonrası.
Devleti yönetenler nasıl ki her ile bir üniversite açılmasının önemini belirtseler de sonrası için de bir şeyler yapmaları gerekliği zorunlu hale gelmiştir.
Son yıllarda her ile bir üniversite yaptık. Üniversiteye girenlerin sayısı oldukça arttı. Tabi bununla beraber mezun olanların da sayısı oldukça arttı...
Bir üniversite öğrencisi olarak etrafıma bakıyorum. Herkes endişeli, düşünceli ve herkeste bir gelecek kaygısı var.
Genç beyinlerimizden yararlanıyor muyuz? Hayır.
Önümüze iki seçenek koyuluyor. Ya özel sektörde çalışıp emeğinin sömürülmesine müsaade edeceksin… Ya da 4 yıl okuduktan sonra her şeyi bir kenara bırakıp KPSS'ye hazırlanacak, kamuya girmek adına yarışacaksın. Peki, bu da yeterli mi? Hayır.
2014 yılında KPSS'ye başvuran yaklaşık 2 milyon 2 yüz bin üniversite mezunu var.
Son yapılan atamada ise açılan kadro 4 bin 500 den fazla değil. Bu şu demek kamu personeli olan kısım sadece % 3 lük bir oranı temsil ediyor. Geri kalan ne yapıyor? Maalesef ya işsiz geziyor ya da uzmanlaştığı, mezun olduğunu alanından vazgeçip başka bir işte çalışıyor. Bu oranlar üniversite mezunları için geçerli.
Tabi üniversite mezunu olmayanları da unutmadık. Lise düzeyinde KPSS'ye başvuran 2 milyon adaya da açılan kontenjan sadece 530 kişi.
Sorun nerede peki?
Yeni üniversiteler açmak sorunu ne kadar çözecek?
Bence bu sistem bir kaç sene daha işsizliği erteleyecek.
Peki ya sonra? Her yıl mezun olan yüz binlerce insan ne yapmalı? Devlet bunun için ne yapıyor? Siyasi partilerin çözüm önerileri nelerdir? Acaba eğitim sistemimiz de mi sorun var?
Biz üniversite öğrencileri ve mezunları olarak en azından bir yol görmek istiyoruz. En azından bir bilgilendirme bir rehberlik çalışması olması gerekmez mi?
Bu konu ile ilgili olarak etkili ve yetkililerin bir çalışması olması gerekmez mi?
Birçoğumuz umudunu kamuya bağlamışken ve sadece % 5 imiz kamuda çalışma hakkına sahip olacakken, özel sektörü konuşmak daha doğru olacak.
Peki, biz özel sektör hakkında ne biliyoruz? Biz bir şey bilmiyoruz. Bu yüzden de konuşamıyoruz. Bilmek istiyoruz. Bilinçsizce üniversiteden mezun olup boşluğa düşmek, özel sektörün kucağına atılmak istemiyoruz. Verdiğimiz emeğin, mücadelenin karşılığını istiyoruz. Sorun varsa bu sorun bence üniversitelerde tartışılmalı. Çözüm için bizler de önerilerimizi yaparız. Kısacası biz umutlanmak istiyoruz...
Tabi birde son günlerde öne çıkan Sayın Başbakanın talimatı ile ÖSYM başkanı Demir'in geçmişe dönük KPSS sınavlarının incelenecek olmasını söylemesi bizi biraz daha umutlandırdı. Bu şartlarda adil olmayan bu KPSS yarışında yarışıyor olmak bile bizim için zor.
Temennimiz herkesin en az bir üniversite bitirme zorunluluğunun olması. Önemli olan üniversite sonrası.
Devleti yönetenler nasıl ki her ile bir üniversite açılmasının önemini belirtseler de sonrası için de bir şeyler yapmaları gerekliği zorunlu hale gelmiştir.
FACEBOOK YORUMLAR