ELE VERİR TALKINI KENDİ YUTAR SALKIMI
KAFA KARIŞTIRAN DİNİ YORUMLAR Kadınların çalışmaması gerektiğini savunan konuşmaları nedeniyle tepki toplayan Ömer Tuğrul İnançer’in kızı, bir GSM şirketinde kurumsal iletişim direktörlüğüne at
28 Aralık 2014 - 02:43
KAFA KARIŞTIRAN DİNİ YORUMLAR
Kadınların çalışmaması gerektiğini savunan konuşmaları nedeniyle tepki toplayan Ömer Tuğrul İnançer’in kızı, bir GSM şirketinde kurumsal iletişim direktörlüğüne atanmış.
Bana soracak olursanız, bunda anormal bir durum yok.
Ancak, konumuz o değil.
Bu kızcağızın babası olan o zatı muhterem var ya, işte ondan bahsetmek istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda bu hoca efendi “Çalışan kadın ben kocama muhtaç değilim deyip yuvasını dağıtıyor” açıklamalarıyla büyük tepki toplamıştı.
Ben de köşemde açmış ağızımı yummuştum gözümü..
Halkın karşısına çıkıp esip gürleyen ve Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete dahi dil uzatan
Ömer Tuğrul İnançer bakın neler demişti kadınların çalışması konusunda;
‘Hamile kadınların sokakta gezmesi doğru değil’. Çalışan kadın ben kocama muhtaç değilim deyip yuvasını dağıtıyor. Kocasına muhtaç değil ama elin adamının, patronunun hizmetinde olmayı haysiyetine uygun buluyor.”
Ey hoca efendi!
Senin kızın şimdi bir patronun yanında üst düzey yönetici olmuş.
O’nun haysiyeti ve onurunu şimdi nereye koyuyorsun? Buna bir cevap ver hele...
ELE VERİR TALKINI KENDİ YUTAR SALKIMI
İnançer, kadının ekonomik özgürlüğü için yaptığı konuşmalarda ‘aldatmaca’ diyor ve ‘Çalışan kadınların yuvasını dağıttığını’ iddia ediyor..
‘’Eş yoktur, zevce vardır’’ sözleriyle tepki topluyor..
‘Kadının ekonomik hürriyeti’ gibi aldatmacalardan vazgeçilmesi lazımdır diyor..
İstatistikle meşgul olanlar boşanmaların kimler arasında olduğunu bir istatistiki ankete tabi tutsunlar diyor...
“Ben eş demem. Eş yoktur, eşitlik yoktur. Ben karımla, çocuğumla eşit değilim. Eşim değil, zevcem olur. Karı da kurumsallığı anlatmak için kullanılır. ”diyor...
Yani ele ha bire talkın veriyor, kendisi de salkımı lüüp diye yutuyor.
DİNEN SAKINCA YOK
Aklı başında ilim ve irfan sahibi hocalar
“Kadının çalışmasını engelleyen her hangi bir yasak bilmiyoruz. Ancak kadının çalışırken uyması gereken bazı kurallar vardır.” diyorlar ve şu yorumları yapıyorlar:
“-İslam’a göre, kural olarak kadın, ev içinde ve dışında çalışabilir; ailesinin ihtiyaçlarını sağlamada kocasına yardımcı olabilir. Şartlara ve ihtiyaçlara göre, aile hayatında eşlerin rollerinin değişmesi de mümkündür. Önemli olan hayatın huzur ve düzen içinde geçmesi, ihtiyaçların karşılanmasında bireylerin imkân ve kabiliyetlerine uygun sorumlulukları dengeli şekilde üstlenmeleridir...”
Ey İnançer efendi;
Sen bu lafları hangi Kur’an öğretisine göre söylüyorsun bir cevap ver bakalım?..
Otur oturduğun yerde milletin kafasını karıştırma!...
Tövbe, tövbe estağfurullah!...
Kadınların çalışmaması gerektiğini savunan konuşmaları nedeniyle tepki toplayan Ömer Tuğrul İnançer’in kızı, bir GSM şirketinde kurumsal iletişim direktörlüğüne atanmış.
Bana soracak olursanız, bunda anormal bir durum yok.
Ancak, konumuz o değil.
Bu kızcağızın babası olan o zatı muhterem var ya, işte ondan bahsetmek istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda bu hoca efendi “Çalışan kadın ben kocama muhtaç değilim deyip yuvasını dağıtıyor” açıklamalarıyla büyük tepki toplamıştı.
Ben de köşemde açmış ağızımı yummuştum gözümü..
Halkın karşısına çıkıp esip gürleyen ve Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete dahi dil uzatan
Ömer Tuğrul İnançer bakın neler demişti kadınların çalışması konusunda;
‘Hamile kadınların sokakta gezmesi doğru değil’. Çalışan kadın ben kocama muhtaç değilim deyip yuvasını dağıtıyor. Kocasına muhtaç değil ama elin adamının, patronunun hizmetinde olmayı haysiyetine uygun buluyor.”
Ey hoca efendi!
Senin kızın şimdi bir patronun yanında üst düzey yönetici olmuş.
O’nun haysiyeti ve onurunu şimdi nereye koyuyorsun? Buna bir cevap ver hele...
ELE VERİR TALKINI KENDİ YUTAR SALKIMI
İnançer, kadının ekonomik özgürlüğü için yaptığı konuşmalarda ‘aldatmaca’ diyor ve ‘Çalışan kadınların yuvasını dağıttığını’ iddia ediyor..
‘’Eş yoktur, zevce vardır’’ sözleriyle tepki topluyor..
‘Kadının ekonomik hürriyeti’ gibi aldatmacalardan vazgeçilmesi lazımdır diyor..
İstatistikle meşgul olanlar boşanmaların kimler arasında olduğunu bir istatistiki ankete tabi tutsunlar diyor...
“Ben eş demem. Eş yoktur, eşitlik yoktur. Ben karımla, çocuğumla eşit değilim. Eşim değil, zevcem olur. Karı da kurumsallığı anlatmak için kullanılır. ”diyor...
Yani ele ha bire talkın veriyor, kendisi de salkımı lüüp diye yutuyor.
DİNEN SAKINCA YOK
Aklı başında ilim ve irfan sahibi hocalar
“Kadının çalışmasını engelleyen her hangi bir yasak bilmiyoruz. Ancak kadının çalışırken uyması gereken bazı kurallar vardır.” diyorlar ve şu yorumları yapıyorlar:
“-İslam’a göre, kural olarak kadın, ev içinde ve dışında çalışabilir; ailesinin ihtiyaçlarını sağlamada kocasına yardımcı olabilir. Şartlara ve ihtiyaçlara göre, aile hayatında eşlerin rollerinin değişmesi de mümkündür. Önemli olan hayatın huzur ve düzen içinde geçmesi, ihtiyaçların karşılanmasında bireylerin imkân ve kabiliyetlerine uygun sorumlulukları dengeli şekilde üstlenmeleridir...”
Ey İnançer efendi;
Sen bu lafları hangi Kur’an öğretisine göre söylüyorsun bir cevap ver bakalım?..
Otur oturduğun yerde milletin kafasını karıştırma!...
Tövbe, tövbe estağfurullah!...
FACEBOOK YORUMLAR