Etle tırnak gibi değil miyiz?

HAYSİYET-ŞAHSİYET!

İnsanlar için hayatta önemli olan şeyler vardır…
Mesela benim için; iki şey mühimdir.
Birincisi; Okyanus gibi bol, haysiyet...
İkincisi; Elif gibi dimdik, şahsiyet…
Nerden mi icap etti şimdi?
Nerden mi buraya geldim?
Buradan nereye mi varacağım?
***
Elbette, bizim meselemiz her zaman Samsunspor olmuştur…
Elbette, bizim meselemiz haysiyetli ve şahsiyetli Samsunsporlular.
Fakat; öyle konuşmalara şahit oluyoruz ki; ‘eyvah!’ Dememek ‘vah vah!’ dememek için kendimizi zor tutuyoruz.
Nelere mi şahit oluyoruz?
Neymiş efendim, Samsunspor Başkanı İsmail Uyanık başkan olduktan sonra herkesi çağırdı da neden basını çağırmadı?
Herkesle toplantı yaptı da basınla neden toplantı yapmadı?
Eski futbolcuları yanına neden aldı?
Bunu bana anlatan gerçekten iyi bir gazeteci kardeşim!
Bir de değerli bir kulübümüzün amatör spor kulüp başkanı arkadaşım da yanımızda vardı.
‘Haklısın’ dedim…
‘Ama sırası var’ dedim.
‘Basına da sıra gelecek’ dedim.
‘Başkan Uyanık Samsun’a ilk geldiğinde basınla kulüpte bir araya geldi ya!…’ karşılığını da verdim.
‘Başkan çok yoğun, transfer zamanı, zaten basınla iç içe, beklemek gerekiyor’ diye de ekledim.
Hakikaten başkan, ne zaman basının ustalarını, bizi değil, ağır abilerini bir araya getirip de fikir teatisinde bulunacak?
Fazla yormayız Uyanık başkanı…
İki sorum olur en fazla.
‘Davetsiz yere de icap edilmez!’ derler.
Ne demişler; ‘çağrıldığın yere erinme, çağrılmadığın yerde görünme.’
Yeri geldiği zaman; basın her zaman gözümüz, kulağımız, ayağımız deniyor da…
Hani bu eleştiride bana bulunan gazeteci kardeşime hak vermedim de değil.
Kör görmez sezermiş ya;
Sezinlediğim şey ne biliyor musunuz?
Bu durumdan dolayı gönül koyan basın mensupları da var maalesef.
Buna şahit oldum.
Başkan bizi çağırsa ne, çağırmasa ne?
Çağırırsa elbette onur duyarız ustalarımız adına, basın adına.
Başkanın bunca iş arasında basını çağırmadı diye de gök kubbe kopmadı ya…
Gönül koymanın ne alemi var!
Aynı tavanın balığı değil miyiz?
Etle tırnak gibi değil miyiz?
Ayrı gayrı olmaya ne gerek var?
Sabır!
Samsunspor’un, taraftarın, yönetimin, teknik heyetin, futbolcuların ve basının tek şeye ihtiyacı var bundan sonra; SABIR!
***
Bir de; yeni Samsunspor fikrini taraftara adapte etmeye çalışanlar var.
Ve başkan Uyanık’ı eski futbolcuları yanına toplamakla eleştirme gafletinde bulunan ve ciddiye alınmayacak bencilce hareket eden şahsiyetlere diyeceğim çook ta…
Onlara tek lafım şu; ‘Şayet Uyanık’ın yanında olanlardan dolayı değil de, aslında orda olamamaktan dolayı eleştirini yapıyorsan şahsiyetinden de şüphe ediyorum.’
Mesele yazımın başında yazdığım gibi; haysiyet ve şahsiyet meselesidir.
Haysiyetsiz ve şahsiyetsiz insanlardan Samsunspor uzak durmak zorundadır.
Samsunspor isminden nemalananlara gelince; ne zaman hadlerini aşmaya başladıklarında onları buradan deşifre etmekten de asla geri kalmayacağımı tanıyanlar ve okuyanlar gayet iyi bilirler…
***
Ustalarımdan Avni Demir’in dediği gibi; ‘Bu kalem kullanmasını bilenin elinde Musa’nın asası, kullanmasını bilmeyenin elinde ise; Allah’ın belası olur!’ demişti yıllar önce, bitmek bilmeyen bir Urfaspor deplasman yolculuğunda.
Sözüm hiç kimseyedir.
Sözüm aslında üzerine alınan herkesedir!
Samsunspor konu olunca; o kadar esnek olamıyoruz…
Zira gördük ki; merhameti olmayanın karakteri olmazmış!.
Herkes haddini bilecek!
***
Asla yalnız değilsin Samsunspor!