FATSA'LI "UZUN SAÇ" NUSRET'İN ÜNÜNE ÜN KATMIŞTIM..!
Ferruh Çetin’den anılar
10 Ekim 2014 - 20:40
Ferruh Çetin’den anılar...
FATSA'LI "UZUN SAÇ" NUSRET'İN ÜNÜNE ÜN KATMIŞTIM..!
Yolculuk yaparken verilen molalarda içilen bir bardak çayın keyfine tadına doyum olmaz. Ancak masanıza gelen çay değil de (afedersiniz) at sidiği formatında bir şey olursa ne keyif kalır içimizde ne de tadımız. Sizlere çayın çay olduğu, çayın lezzetini uzun süre unutamayacağınız bir mekândan söz edeceğim bugün. Samsun'dan yola çıkıp ta Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin yöresine yolculuk yapanların mutlaka uğradığı bir yer var: Uzun Saçlı'nın Yeri.
Karadeniz eski sahil yolunda meşhur Bolaman virajlarını bilirsiniz. Yeni yapılan sahil yolunda Perşembe'den başlayan tüneller serisinden sonra bu virajları görmeden yarım saatte Ordu'ya varıyorsunuz. Ama eski yolu tercih edip Ordu istikametine doğru devam ederseniz Medrese önü beldesinin merkezinden başlayan virajlı yokuşun başında, hemen solda tabelalardan bulabilirsiniz bu güzel mekânı.
DAĞ SUYUYLA ÇAY
Odun ateşi közünde, dağ suyu ile pişen çayın lezzetini gerçekten beğeneceksiniz.
Bardakların, kaşıkların, mekânın içinin ve dışının temizliği de hemen dikkatinizi çekecektir. Ama hemen iki çay içip kalkalım derseniz size güle güle şimdiden. Çünkü bu leziz çayı içmek için 20-25 dakika beklemeniz gerekiyor.
Bahçedeki çiçeklerin altına koyulan bir saksıda "kalite zaman ister" yazıyor.
Uzun saçlı kim peki? Adı Nusret Doğan, asıl işi profesyonel dalgıçlık.
Bugün 60'lı yaşları çoktan devirmiş, saçlarına aklar düşmüş. Kibar ve beyefendi. Zaten öyle olmasa uzun süre dayanamazdı esnaflıkta.
Karadeniz Sahil yolunun etkilemediği nadir esnaflardan biri. Birçok esnaf kepenk kaparken onun işlerinde azalma yok. Çayı da kendisi demliyor, servisi de kendisi yapıyor ama herkese her şeye yetişiyor.
1970 yılından bu yana aynı mekânı işletiyor. Küçücük salonunu ünlü misafirlerinin fotoğrafları süslüyor. Üç çocuk yetiştirmiş, üniversite okutmuş hepsine.
GELELİM O'NUN HİKÂYESİNE
1976 mı, 1977 mi tam olarak hatırlayamıyorum. Ben Günaydın gazetesi Karadeniz temsilcisiyim.
O yıllarda Samsun dâhil, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize'nin takımları Türkiye birinci futbol liginde oynuyorlar. O nedenle ben her hafta sonu ya Trabzon, ya Rize, ya Giresun, ya da Ordu'ya gitmek zorundayım. Maçtan resimler geçmem ve de maçlar hakkında gazeteye kritikler yazmam gerekiyor…
İşte bu gidişlerimin birinde tanıştım bizim "uzun saç Nusret"le…
Elbette ilk önce tipi ve beline kadar salınık saçları dikkatimi çekmişti.
Boş durur muyum, hemen makinemi çıkardım ve resimlerini çektim (kupürdeki)…
Nusret böylece bölge insanının dışında da tanınmış oldu.
Nusret'in renkli fotoğraflarla ulusal basında yayınlanan ilk haberini ben yapmıştım. Daha sonra öteki gazeteler de haberlerini yapmaya başlamıştı.
Ve bizim Medreseönü'lü Nusret böylece şöhret olmuş, yani ünlenmişti.[gallery ids="13690"]
İŞTE O'NUN HAYATI
Kendi ağızından onun hayat hikâyesi :
"Çocukluğum Ankara'da geçti. Ancak 1967-68 yılları arasında askerliğimi tamamlandıktan sonra Perşembe ilçesine bağlı Medrese önü beldesinde çay ocağı açtım. Bu sırada da saçlarımı uzatmaya başladım. O yıllarda Kızılderili filmlerini de çok izlerdim. Bu filmlerden etkilenerek saç uzattım. Aradan yıllar geçmesine rağmen saçlarımı kesmeyince de saçlarım epeyce uzadı. Saçlarım uzamaya başlayınca da lakabım 'Uzun Saçlı' olarak kaldı. O yıllarda saçlarım çok yadırgandı. Toplum bunu pek kabul etmedi. Ancak ben yine de elimden geldiği kadar uzattım. 10-15 yıllık saçım uzayınca ismimi adeta unutarak adımı 'Uzun Saçlı" olarak taktılar. Benim gazetede ilk haberimi gazeteci Ferruh Çetin yapmıştı. Tanınmamda onun katkıları olmuştur… Gelen müşterilerim beni hep böyle tanıdılar. Durum böyle olunca da çay ocağımın adını "Uzun Saçlının Yeri" olarak belirledik. 45 yıldır bu isim altında müşterilerime hizmet veriyorum..."
FATSA'LI "UZUN SAÇ" NUSRET'İN ÜNÜNE ÜN KATMIŞTIM..!
Yolculuk yaparken verilen molalarda içilen bir bardak çayın keyfine tadına doyum olmaz. Ancak masanıza gelen çay değil de (afedersiniz) at sidiği formatında bir şey olursa ne keyif kalır içimizde ne de tadımız. Sizlere çayın çay olduğu, çayın lezzetini uzun süre unutamayacağınız bir mekândan söz edeceğim bugün. Samsun'dan yola çıkıp ta Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin yöresine yolculuk yapanların mutlaka uğradığı bir yer var: Uzun Saçlı'nın Yeri.
Karadeniz eski sahil yolunda meşhur Bolaman virajlarını bilirsiniz. Yeni yapılan sahil yolunda Perşembe'den başlayan tüneller serisinden sonra bu virajları görmeden yarım saatte Ordu'ya varıyorsunuz. Ama eski yolu tercih edip Ordu istikametine doğru devam ederseniz Medrese önü beldesinin merkezinden başlayan virajlı yokuşun başında, hemen solda tabelalardan bulabilirsiniz bu güzel mekânı.
DAĞ SUYUYLA ÇAY
Odun ateşi közünde, dağ suyu ile pişen çayın lezzetini gerçekten beğeneceksiniz.
Bardakların, kaşıkların, mekânın içinin ve dışının temizliği de hemen dikkatinizi çekecektir. Ama hemen iki çay içip kalkalım derseniz size güle güle şimdiden. Çünkü bu leziz çayı içmek için 20-25 dakika beklemeniz gerekiyor.
Bahçedeki çiçeklerin altına koyulan bir saksıda "kalite zaman ister" yazıyor.
Uzun saçlı kim peki? Adı Nusret Doğan, asıl işi profesyonel dalgıçlık.
Bugün 60'lı yaşları çoktan devirmiş, saçlarına aklar düşmüş. Kibar ve beyefendi. Zaten öyle olmasa uzun süre dayanamazdı esnaflıkta.
Karadeniz Sahil yolunun etkilemediği nadir esnaflardan biri. Birçok esnaf kepenk kaparken onun işlerinde azalma yok. Çayı da kendisi demliyor, servisi de kendisi yapıyor ama herkese her şeye yetişiyor.
1970 yılından bu yana aynı mekânı işletiyor. Küçücük salonunu ünlü misafirlerinin fotoğrafları süslüyor. Üç çocuk yetiştirmiş, üniversite okutmuş hepsine.
GELELİM O'NUN HİKÂYESİNE
1976 mı, 1977 mi tam olarak hatırlayamıyorum. Ben Günaydın gazetesi Karadeniz temsilcisiyim.
O yıllarda Samsun dâhil, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize'nin takımları Türkiye birinci futbol liginde oynuyorlar. O nedenle ben her hafta sonu ya Trabzon, ya Rize, ya Giresun, ya da Ordu'ya gitmek zorundayım. Maçtan resimler geçmem ve de maçlar hakkında gazeteye kritikler yazmam gerekiyor…
İşte bu gidişlerimin birinde tanıştım bizim "uzun saç Nusret"le…
Elbette ilk önce tipi ve beline kadar salınık saçları dikkatimi çekmişti.
Boş durur muyum, hemen makinemi çıkardım ve resimlerini çektim (kupürdeki)…
Nusret böylece bölge insanının dışında da tanınmış oldu.
Nusret'in renkli fotoğraflarla ulusal basında yayınlanan ilk haberini ben yapmıştım. Daha sonra öteki gazeteler de haberlerini yapmaya başlamıştı.
Ve bizim Medreseönü'lü Nusret böylece şöhret olmuş, yani ünlenmişti.[gallery ids="13690"]
İŞTE O'NUN HAYATI
Kendi ağızından onun hayat hikâyesi :
"Çocukluğum Ankara'da geçti. Ancak 1967-68 yılları arasında askerliğimi tamamlandıktan sonra Perşembe ilçesine bağlı Medrese önü beldesinde çay ocağı açtım. Bu sırada da saçlarımı uzatmaya başladım. O yıllarda Kızılderili filmlerini de çok izlerdim. Bu filmlerden etkilenerek saç uzattım. Aradan yıllar geçmesine rağmen saçlarımı kesmeyince de saçlarım epeyce uzadı. Saçlarım uzamaya başlayınca da lakabım 'Uzun Saçlı' olarak kaldı. O yıllarda saçlarım çok yadırgandı. Toplum bunu pek kabul etmedi. Ancak ben yine de elimden geldiği kadar uzattım. 10-15 yıllık saçım uzayınca ismimi adeta unutarak adımı 'Uzun Saçlı" olarak taktılar. Benim gazetede ilk haberimi gazeteci Ferruh Çetin yapmıştı. Tanınmamda onun katkıları olmuştur… Gelen müşterilerim beni hep böyle tanıdılar. Durum böyle olunca da çay ocağımın adını "Uzun Saçlının Yeri" olarak belirledik. 45 yıldır bu isim altında müşterilerime hizmet veriyorum..."
FACEBOOK YORUMLAR