Ferruh ÇETİN'den anılar...

Ferruh ÇETİN'den anılar

Ferruh ÇETİN'den anılar...
16 Aralık 2014 - 23:42
Ferruh ÇETİN'den anılar...

​DÜNYA'YA SAVRULAN ÇERKES'LER KİMDİR? ( 2 )

Çerkeslerle ilgili bu yazı dizimizin birinci bölümünü dün okudunuz. Bugün onların tarihini incelemeye devam ediyoruz.
OSMANLI - ÇERKES İTTİFAKI
1739 Belgrad Antlaşması ile Kabardey'e, Rus ve Osmanlı devletleri arasında "bağımsız" ya da "tarafsız bölge" statüsü verildi. Rus yayılmacılığından kaygı duyan Çerkesler, 1768 - 1774 Osmanlı - Rus Savaşı'nda Osmanlılardan yana tavır aldılar, ama savaş Rusların, Osmanlıları yenmeleri, Gürcistan'a girmeleri, Kabardey bölgesi ile şimdiki Kuzey Osetya'yı ilhak etmeleriyle sonuçlandı. Bu arada Kırım'ı ve Kuban Irmağının kuzeyinde, Kuban ve Azak Denizine dökülen Yey ırmakları arasında bulunan ve Kırım'a ait olan Nogay ve Çerkes nüfuslu toprakları da ilhak eden ve bu bölgede bir etnik temizlik ve soykırım uygulayan Ruslar, 1783'te Gürcistan'ı (Kartli ve Kaheti) koruma altına aldılar; ayrıca Mozdok'tan başlayıp Kuban ırmağının sağ (kuzey) yakası boyunca batıda Karadeniz'e, doğuda da Terek Irmağının sol (kuzey) yakası boyunca Hazar Denizi'ne uzanan, üzerinde kale, karakol ve gözetleme kuleleri bulunan müstahkem hatlar inşa ettiler. Bu arada Çerkesya'yı doğudan da, Kafkas Sıradağlarına değin uzanan müstahkem hatlarla çember içine aldılar. Bunun üzerine Çerkesler Türklerden yardım talebinde bulundular, böylece Türk-Çerkes ittifakının ve Anapa kalesinin temeli atılmış oldu (1781). Kuzey Kafkasya halkları (yani Çerkes, Çeçen ve Rus korumasındaki hanlık toprakları dışındaki özgür Dağıstanlılar) artan Rus yayılmasına karşı bir tepki olarak İmam Mansur önderliğinde direniş hareketlerini başlattılar, 1787- 1792 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Osmanlıların yanında savaştılar, ama savaş Ruslar'ın Anapa'yı ve buradaki İmam Mansur'u ele geçirmesiyle sonuçlandı (1791). Anapa, 1792 Yaş Antlaşması ile Osmanlılara geri verildi.
1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, Nisan 1807'de Anapa yeniden Rusların eline geçti. Ama 1812 Bükreş Antlaşması ile Anapa ile birlikte, kuzeyde Kuban ırmağı ağzından başlayıp güneyde Bzıb ırmağına kadar kıyıların denetimi Ruslarca Osmanlılara bırakıldı. Bzıb ırmağından, daha güneydeki Rion Irmağına (Poti'ye) kadar uzanan yerlerin denetimi de (Abhazya Prensliği de dâhil), Ruslara bırakıldı (2). Böylece Ruslar, bağımsız bir ülke olan Çerkesya'yı Osmanlı Devleti ile ilişkilendirip ileride işgal etmenin alt yapısını oluşturmaya çalışıyorlardı.

ÇERKESLER EDİRNE ANLAŞMASINI TANIMADILAR

1829 Edirne Antlaşması ile Osmanlılar Kuban ve Poti ırmakları arasında bulunan kıyı kesiminin denetimini Ruslara devrettiler. Ruslar bunu, tüm Çerkesya'nın uluslararası hukuka göre kendilerine bırakılmış olduğunu ilan ettiler. Çerkesler ise, Osmanlı yönetimine bağlı olmadıklarını, örneğin vergi vermediklerini, sadece müttefik olduklarını öne sürerek, 1829 Edirne Antlaşması hükümlerini tanımadılar, âmâ hukuksal anlamda bir dayanak bulamadılar. Çerkesya tamamı Rusya toprağı sayıldı. Ruslar, 1837'de Karadeniz kıyısı boyunca Anapa'dan Sohum'a değin uzanacak bir kıyı hattı kurma çalışmalarını başlattılar. 1838'de Çerkeslerle çarpışarak, Soçi ve Tuapse ırmakları ağızlarını ele geçirip kıyı boyunca kale ve karakollar kurmaya başladılar. Ayrıca, Gelencik limanından başlayıp ülke içinden geçen ve şimdiki Krasnodar kenti batısına (Kuban'ın kuzey yakasındaki Olginsk Kalesi'ne) uzanan bir hat daha inşa ettiler. 1839 yılı sonunda Çerkesya hem karadan ve hem de denizden tam bir kuşatma altına alınmış, üstelik içeriden ikiye bölünmüş oldu. Ayrıca, doğudan, Yukarı Kuban Irmağından, sınırdan batıya doğru savaşarak ilerleyen Ruslar, Çerkesya'nın Base Ovası'nı işgal ederek Laba Irmağı'na ulaştılar. Laba ve Kuban ırmakları arasında bulunan Base Ovası'nı katliam ve etnik temizlikten geçirdiler, buralarda Kuban Kazaklarına ait stanitsalar oluşturdular.
BİRLEŞME SAĞLANAMADI
Base Ovası'ndan doğuya sürülen Çerkes ve özellikle Besleney kalıntıları (2 köy), Kabardey'den getirilen Kabardey göçmenler ve güneydeki yüksek dağ vadilerinden indirilen Abazalarla takviye edilerek, Büyük ve Küçük Zelençuk ırmakları vadilerine yerleştirildiler. Bu yerleştirme alanında şimdi RF'ye bağlı Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti bulunmaktadır.
Öte yandan egemenlik alanı gitgide daralan Çerkesler, 1840 yılı ilkbaharında Karadeniz kıyı hattı ile ülke içinden geçen Gelencik Hattı'na saldırarak bu hatları yıktılar ve kalelerin çoğundan (Şapsığ kıyısındaki kalelerden) Rusları atmayı başardılar. Dağıstan ve Çeçenya'da Ruslar'a karşı mücadele eden İmam Şamil, Çerkeslerle birleşmek için 1846'da Kabardey bölgesine yürüdü, ama Kabardeylerin destek vermemeleri üzerine, girişimi başarısızlığa uğradı. Şamil, 1848'de naiplerinden Muhammed Emin'i, Çerkesya'ya gönderdi. Ama tüm çabalara karşın, Çerkeslerle bir bütünleşme, daha açık bir ifadeyle Kuzey Kafkasya düzeyinde bir birleşme sağlanamadı.

KIRIM SAVAŞI ve ÇERKES SÜRGÜNÜ

1853-56 Kırım Savaşı sırasında Çerkesler, Müttefik baskısı nedeniyle Rusların tahliye ettikleri kıyı kalelerini, bu arada Navaginsk (şimdi Soçi), Novorossiysk ve Anapa kaleleri ile Taman Yarımadası'nın bir bölümünü geri aldılar. Ama Müttefiklerin savaşa son vermeleri, kendi çıkarları ile yetinmeleri sonucu, Çerkesler ve Şamil kuvvetleri, eşitsiz güçleriyle Ruslarla baş başa kaldılar. İmam Şamil'in 1859'da şartlı teslim olmasından (6 Eylül 1859) sonra, naibi Muhammed Emin de Ruslara anlaşmaya vardı (Aralık 1859). 1859'da Çerkeslerin Bjeduğ, Çemguy, Besleney, Abzeh ve 1860'da Anapa yöresindeki Natuhay topluluğu Ruslara teslim oldu. 1860'da Rusya hükümeti, Karadeniz kıyısında yaşayan Çerkeslerin Türkiye'ye gönderilmeleri ve onlardan boşanacak yerlere Rusların yerleştirilmeleri kararını aldı. 1861'de Rusya hükümeti, içeride yaşayan ve boyun eğmiş olan Abzehler de sürgün kapsamına alındılar. Bu durumda Belaya ırmağı batısındaki topraklar ve Karadeniz kıyıları Çerkes nüfusundan boşaltılacaktı. Şapsığlar, 1828'den beri savaşı kesintisiz olarak sürdürüyorlardı. Rusya hükümetinin Mayıs 1862'de yürürlüğe giren bir karar gereğince, topraklarından ayrılmayı reddeden Abzeh ve Şapsığlara yönelik büyük bir askeri harekât başlattı. Böylece insanlık tarihinin en acı sayfalarından birini oluşturan Çerkes sürgünü başladı.
Ruslar, Çerkes köylerini basıp yakmaya, geri dönüşü olanaksızlaştırmak için de tarlaları tahrip etmeye, meyve ağaçlarını bile keserek halkı Karadeniz kıyısına doğru sürmeye başladılar. Bu durum karşısında önce, Ağustos 1863'te Abazehler savaştan çekildiler. Şapsığlar da ardından direnişe son verdiler (Kasım 1863). Kış koşulları, yani Karadeniz'in ulaşıma elverişli olmaması nedeniyle, Şapsığlara 6 Mart 1864'e kadar köylerinde kalma izni verildi. Ruslar, Şubat ve Mart 1864'te, ateşkesin yürürlükte olduğu Şapsığ toprakları üzerinden, henüz boyun eğmemiş olan ve Şapsığların güneyde bulunan Ubıh topraklarına doğru ilerlemeye başladılar; Ubıhlar 24 Mart 1864'te teslim oldular. Ruslar 25 Mart 1864'te,şimdiki Soçi kenti yerinde bulunan eski Rus kalesi Navaginsk'i, çarpışmasız yeniden ele geçirdiler. Ubıhlar, Osmanlı'ya göç etmek istediklerini Rus komutanlığına bildirdiler. Rus komutanlığı hazırlanmaları için bir ay süre tanıdı. Daha sonra Abhaz Ahçıpsı, Aibga ve Pshu toplulukları üzerine büyük bir askeri harekât başlatıldı. Nisan ve mayıs ayları boyunca süren harekâtla dağlık bölgelerdeki halk deniz kıyısına indirildi.
21 Mayıs 1864'te Rus birlikleri, Mzımta ırmağı yukarısındaki Kbaada vadisinde (şimdiki Krasnaya Polyana) toplandılar, dini ayin ve askeri tören düzenleyerek Kafkas Savaşı'nın zaferlerle sona erdiğini ilân ettiler. Ele geçirilen yeni topraklar "Kuban Ordusu Yönetim Bölgesine bağlandı. Boşaltılan bu topraklarda Çerkeslerin Abzeh, Şapsığ, Natuhay, Ubıh toplulukları ile Abhaz Sadz (Ciget) ve Aibga, Pshu, Ahçipsou toplulukları yaşıyorlardı. 859 yılı öncesinde Rus işgaline uğramış olan Orta Kuban ve Orta Laba ırmakları solundaki ovalarda küçük bir Çerkes nüfusu, kısmen de iç sürgün (relocation) yoluyla Kuban Oblastı'nda bırakıldı. Bu yerlerde bırakılan Çerkes sayısı 1864'te 80 bin dolayında tahmin ediliyordu, ülke dışına göç ettirme politikasının daha sonra da sürdürülmesi nedeniyle Kuban Oblastı'ndaki Çerkes sayısı 1897'de, 30 bini şimdiki Adıgey ve Şapsığ (Tuapse ve Lazarevsk) bölgelerinde, ayrıca 13 bini de şimdiki Karaçay-Çerkes'te olmak üzere 43 bine düşmüştü.
...................................................... (DEVAMI YARIN)

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum