FINDIĞI KONUŞMAK İÇİN HEP GEÇ KALINIYOR

Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan USTA Erhan Usta, Partisi adına verdiği Grup Önerisi vesilesiyle TBMM Genel Kurulunda fındıkta yaşanan sorunlar ve çözüm öneril

FINDIĞI KONUŞMAK İÇİN HEP GEÇ KALINIYOR
06 Ekim 2017 - 19:18
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan USTA Erhan Usta, Partisi adına verdiği Grup Önerisi vesilesiyle TBMM Genel Kurulunda fındıkta yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri üzerine konuştu.
FINDIK KARADENİZ İÇİN OLDUĞU KADAR, TÜRKİYE İÇİN DE ÖNEMLİ BİR ÜRÜN
Fındığın Karadeniz Bölgesi için çok önemli bir ürün olduğunu vurgulayan Usta; Karadeniz'de zaten bir çay var, bir fındık var; onun dışında sanayi çok sınırlı, turizmle ilgili de yeni yeni bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla fındık Karadeniz açısından çok önemli, aslında aynı oranda Türkiye açısından da önemli. Dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70'ini, ihracatının yüzde 75'ini Türkiye olarak biz yapıyoruz. 8 milyon kişi üretimden ihracata kadar bu zincir içerisinde bu işten bir şekilde ekmek yiyor. 2 milyar dolar civarında da bir ihracat var ve neredeyse girdilerin tamamı yerli diyebileceğimiz, belki gübre, ilaçta bir miktar yabancı girdi var ama onun haricinde tamamen katma değer yurt içerisinde kalan bir ürün dedi.
FINDIĞI KONUŞMAK İÇİN HEP GEÇ KALINIYOR
Fındık sorununun konuşulması için hep geç kalındığını belirten Usta, sözlerine devamla “fındıkla ilgili bana göre en büyük sorun; fındığın bir sürü yapısal sorunu var ama fındık meselesini biz hep yumurta kapıya gelince konuşuyoruz. Yani hasat ortaya çıkıyor, fındık fiyatları düşüyor, üretici mağdur oluyor, bu fındıkla ilgili neler yapılacak, neler yapılması gerekir hususu ancak o zaman gündeme geliyor. Hâlbuki fındığın yapısal sorunları var ve bu yapısal sorunların çözülebilmesi için de yalnızca bu dönemde konuşulması değil de, etraflı bir şekilde çalışılması lazım. Fındık meselesinde ciddi bir şekilde hem üretici mağdur oluyor hem de ülke olarak yeteri kadar döviz girdisi elde edemiyoruz. O yüzden bu meseleyi etraflıca konuşmak lazım, o sıcak iklimin dışındaki vakitlerde konunun konuşulması lazım, dolayısıyla kalıcı çözümleri konuşmamız lazım” dedi.
FINDIKTA VERİM DÜŞÜK
Fındıkta verimin düşük olduğunu bu yüzden ilk önce fındık üreticisinin yoksullaştığını söyleyen Usta; “mesela verimin artırılması için alınması gereken tedbirler var. Hem dünya ortalamasına göre düşük verimimiz hem de verim giderek düşüyor, bunu bir görmek lazım. Çok dalgalı ve iklime çok duyarlı hâlde. Fındık ağaçlarının gençleştirilmesi ihtiyacı var. Önümüzdeki dönem için ciddi riskler sunuyor bu. Yani bugün 2 milyar dolar ihracat falan diyoruz, eğer bu şekilde giderse, bu tedbirler alınmazsa önümüzdeki dönemde ihracatın çok daha fazla düşme ihtimali var” dedi.
MALİYETİN ALTINDA FINDIK SATIŞININ SORUMLUSU HÜKÜMETTİR
Fındıkta girdi fiyatlarının yüksek olduğunu belirten Usta; “özellikle bu yıl fındık üreticisi fındığını maliyetinin altında vermek durumunda kaldı ve bunun da tek sorumlusu Hükûmettir. Niye Hükûmettir? Çünkü zamanında tedbirler alınmadığı için fındık üreticisi mağdur olmuştur. Bir monopson var, tek alıcılı bir piyasa var ve o da yabancı. Bir tane yabancı firma Türkiye'deki yurt içerisindeki bütün fındık fiyatlarını belirliyor, o zincir bir şekilde geliyor ve üreticiyi mağdur ediyor, maliyetinin altında bir fiyatla üretici ürününü satmak durumunda kalıyor. Dolayısıyla, ilk önce yapmamız gereken şey, bir defa bir garanti fiyatın uygulanması lazım. Bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak seçim beyannamemizde bu var. Bunu düzenleyecek de düzgün çalışan bir müdahale kurumunun olması lazım piyasada. Yoksa piyasada yüzbinlerce satıcı var, üretici var; tek bir tane alıcı var. Onun karşısında zaten bir örgütlenme imkânı da yok. Dolayısıyla fiyatı o yabancı firmanın istediği gibi belirlemesine imkân verilmemesi lazım, devletin bu konuyu düzenlemesi lazım” dedi.
TMO PİYASAYA MÜDAHALEDE GEÇ KALIYOR
TMO’nun fiyat belirlemede başarılı olamadığını söyleyen Usta; “ TMO piyasaya geç giriyor, randevu sistemiyle çalışıyor; 10 lira fiyat açıkladı, 8 liradan fındık satılıyor. Alım merkezlerinin daha fazla kalıcılaştırılması lazım. Fire hakkıyla ilgili yüzde 10'dan yüzde 3'e düşürüldü, buralar da problemler var” dedi.
LİSANSLI DEPOCULUK GELİŞTİRİLMELİDİR
Depolama imkânının olmadığını vurgulayan Usta; “üretici emanete fındığını vermek durumunda kalıyor, parasını da aldığı yok yani fındık üreticiden çıkıyor, çikolata olarak biz bunları yemeye başlıyoruz, bütün dünya yiyor ama hâlâ ortada ne verilen bir fiyat var nede üretici parasını alabilmiş. Depolama imkânı olsa ürünü arz etmediği zaman piyasaya istediği fiyatların bir miktar yükselmesi gibi bir sonuçla mutlaka karşılaşabiliriz” dedi.
FINDIĞIN KATMA DEĞERİNİ YÜKSELTMELİYİZ
Fındığın işlenmesinin önemine vurgu yapan Usta; ”Karadeniz'e özel teşvikler vermemiz lazım. Fındık işleme ünitelerinin kurulması için çok özel teşviklerle fındığın katma değerini yükseltmemiz lazım. Fındığın yurtiçinde dahi fındık fiyatı tespitini bir yabancı firmaya bırakan ülke, uluslararası fiyatı nasıl tespit edecek? Buda ayrı bir konu bu beceriksizliği bir an evvel son verilmelidir” dedi.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum