Fındık Zararlıları İle Mücadelede Yeni Seferberlik…
Hedef, fındıktan son 10 yılda 20 milyar dolar döviz kazanan Türkiye’nin ihracat liderliğini arttırarak sürdürmek…
18 Mayıs 2021 - 16:52
Türkiye’nin en önemli tarımsal ihraç ürünü ve Karadeniz bölgesinin önemli ve vazgeçilmez gelir kaynaklarının başında gelen fındıkta, verim ve kalite ile hem üreticinin gelirini arttırmak, hem de dünya ihracatındaki payını daha da yükseltmek için ihracatçılar üretim aşamasında ellerini taşın altına sokmaya devam ediyorlar. Bunun için fındıkta verim ve kalite kaybına neden olan zararlılarla mücadele için de projeler uygulanıyor, çaba gösteriliyor.
Konu ile ilgili Karadeniz ve İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği başkanları Edip Sevinç ve Ali Haydar Gören imzası ile yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada mevcut dikili alanlarda yapılacak uygulamalarla fındıkta üretimin, dolayış ile de elde edilecek gelirin daha fazla artırılabileceği belirtilerek, “Çünkü her ne kadar dünya fındık üretim ve ihracatında lider olsak da, konu verimlilik olunca maalesef bulunduğumuz yer hiç iç açıcı görünmemektedir. En büyük üretici konumundaki ülkemizde verimlilik dekar başına ortalama 80-90 kg’dır. Ama bu rakam İtalya’da 150 Kg, ABD’de 285 Kg, Gürcistan’da 180 Kg, Şili’de 225 Kg ve Azerbaycan’da 130 Kg civarındadır” denildi.
Laboratuvar ortamında fidan üretimi
Bu dezavantajlı durumun farkında olan fındık sanayici/ihracatçılarının, bir yandan ihracatın artırılmasına yönelik çalışmalarda bulunurken diğer yandan da verimliliği yükseltecek çabalarda bulunmanın görev sayıldığı belirtilen açıklama da şu görüşlere yer verildi; “Değişmez hedefimiz olan artan dünya fındık tüketimini Türkiye orjinli fındıklarla karşılamak ve rakiplerimize üstünlük sağlamak ancak bu yolla mümkün olacaktır.
Büyük bir memnuniyet ve gururla ifade etmek isteriz ki bu yoldaki en büyük çalışmamız; Fındık Araştırma Enstitüsü bünyesinde fidan üretimi için doku kültürü laboratuvarı kurulmasını sağlamak olmuştur. Hem üretici taleplerini karşılayacak, hem de bilimsel çalışmalara yön vererek yeni fidan ihtiyacının, laboratuvar koşullarında yapılması ve hastalıklardan ari ve zirai dona dayanıklı fındık fidanı üretiminin yaygınlaştırılması burada temin edilecektir.”
Verim ve kalite artırımı konusunda Tarım ve Orman İl Müdürlükleri ile iş birliği yapılarak, çiftçilere; budama, bahçelerin gençleştirilmesi, hastalık ve zararlılar ile mücadele konusunda yerinde eğitimler verildiği de hatırlatılarak TÜBİTAK ve Fındık Araştırma Enstitüsü ile bölge üniversiteleri tarafından yürütülen bilimsel projelere maddi ve manevi anlamda destek sağlandığı da vurgulandı.
İhracat pazarı 150 ülkeye yükseldi
Açıklamada, üreticilerin son yıllarda daha çok ilgilendiklerinin, gerek rekoltenin artması, gerekse kalitenin yükselmesi ile kendini gösterdiği ifade edilerek şöyle devam edildi; “Bu bağlamda, fındık üretim alanlarımızda en sık rastlanan zararlılar olan “Fındık Kurdu” ve “Fındık Yeşil Kokarcası” ile son yıllarda yaygın bir hastalık olan “Külleme” başta olmak üzere bitkisel zararlı ve hastalıklara karşı doğru bilgi ve yöntemlerle ve özellikle doğru zamanda mücadele edilmelidir. Bu mücadele verimliliğin artırılmasını sağlayacak ve ülkemizin dünya fındık üretim ve ihracatındaki lider konumunu korumasına da önemli katkıda bulunacaktır.
Üreticilerimiz en önemli gelir kaynağı olan fındığın % 90’nını 150’nin üzerinde ülkeye ihraç edilmektedir. Fındıktan azami faydanın sağlanması için üzerine düşen vazifeyi eksiksiz olarak yerine getirmeye çalışan fındık sanayici/ihracatçıları, verim ve kalitenin artırılması için her zaman elini taşın altına koyması gerektiğinin de bilincindedir. Bu konudaki projelerin desteklenmesi sürdürülecek, gerek fındık üreticilerine, gerekse devletimizin ilgili kuruluşlarına yardımcı olma sürdürülecektir.”
Topyekûn mücadele
Fındıkta verimliliğin ve kalitenin artırılmasına yönelik farkındalık yaratmak amacıyla, ihracatçı birliklerinin, 2019’daki gibi bu yıl da fındık üretilen tüm il ve ilçelerdeki üreticilere ulaştırılmak üzere, zararlılar ve hastalıklarla mücadele için toplam 600 bin bilgilendirme broşürü ile 2 bin adet afişin dağıtılmaya başlandığı da belirtildi.
Açıklamanın son bölümde ise, son 10 sezonda Türkiye’ye net 20 milyar dolar döviz girdisi sağlama başarısı gösteren fındık sanayici-ihracatçılarının bu seferberlik ile başta üreticiler olmak üzere tüm paydaşlara ve ihracata olumlu katkıda bulunmasının beklendiği ifade edilerek, hastalık ve zararlılara karşı topyekûn bir mücadele beklenildiği de kaydedildi.
Konu ile ilgili Karadeniz ve İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği başkanları Edip Sevinç ve Ali Haydar Gören imzası ile yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada mevcut dikili alanlarda yapılacak uygulamalarla fındıkta üretimin, dolayış ile de elde edilecek gelirin daha fazla artırılabileceği belirtilerek, “Çünkü her ne kadar dünya fındık üretim ve ihracatında lider olsak da, konu verimlilik olunca maalesef bulunduğumuz yer hiç iç açıcı görünmemektedir. En büyük üretici konumundaki ülkemizde verimlilik dekar başına ortalama 80-90 kg’dır. Ama bu rakam İtalya’da 150 Kg, ABD’de 285 Kg, Gürcistan’da 180 Kg, Şili’de 225 Kg ve Azerbaycan’da 130 Kg civarındadır” denildi.
Laboratuvar ortamında fidan üretimi
Bu dezavantajlı durumun farkında olan fındık sanayici/ihracatçılarının, bir yandan ihracatın artırılmasına yönelik çalışmalarda bulunurken diğer yandan da verimliliği yükseltecek çabalarda bulunmanın görev sayıldığı belirtilen açıklama da şu görüşlere yer verildi; “Değişmez hedefimiz olan artan dünya fındık tüketimini Türkiye orjinli fındıklarla karşılamak ve rakiplerimize üstünlük sağlamak ancak bu yolla mümkün olacaktır.
Büyük bir memnuniyet ve gururla ifade etmek isteriz ki bu yoldaki en büyük çalışmamız; Fındık Araştırma Enstitüsü bünyesinde fidan üretimi için doku kültürü laboratuvarı kurulmasını sağlamak olmuştur. Hem üretici taleplerini karşılayacak, hem de bilimsel çalışmalara yön vererek yeni fidan ihtiyacının, laboratuvar koşullarında yapılması ve hastalıklardan ari ve zirai dona dayanıklı fındık fidanı üretiminin yaygınlaştırılması burada temin edilecektir.”
Verim ve kalite artırımı konusunda Tarım ve Orman İl Müdürlükleri ile iş birliği yapılarak, çiftçilere; budama, bahçelerin gençleştirilmesi, hastalık ve zararlılar ile mücadele konusunda yerinde eğitimler verildiği de hatırlatılarak TÜBİTAK ve Fındık Araştırma Enstitüsü ile bölge üniversiteleri tarafından yürütülen bilimsel projelere maddi ve manevi anlamda destek sağlandığı da vurgulandı.
İhracat pazarı 150 ülkeye yükseldi
Açıklamada, üreticilerin son yıllarda daha çok ilgilendiklerinin, gerek rekoltenin artması, gerekse kalitenin yükselmesi ile kendini gösterdiği ifade edilerek şöyle devam edildi; “Bu bağlamda, fındık üretim alanlarımızda en sık rastlanan zararlılar olan “Fındık Kurdu” ve “Fındık Yeşil Kokarcası” ile son yıllarda yaygın bir hastalık olan “Külleme” başta olmak üzere bitkisel zararlı ve hastalıklara karşı doğru bilgi ve yöntemlerle ve özellikle doğru zamanda mücadele edilmelidir. Bu mücadele verimliliğin artırılmasını sağlayacak ve ülkemizin dünya fındık üretim ve ihracatındaki lider konumunu korumasına da önemli katkıda bulunacaktır.
Üreticilerimiz en önemli gelir kaynağı olan fındığın % 90’nını 150’nin üzerinde ülkeye ihraç edilmektedir. Fındıktan azami faydanın sağlanması için üzerine düşen vazifeyi eksiksiz olarak yerine getirmeye çalışan fındık sanayici/ihracatçıları, verim ve kalitenin artırılması için her zaman elini taşın altına koyması gerektiğinin de bilincindedir. Bu konudaki projelerin desteklenmesi sürdürülecek, gerek fındık üreticilerine, gerekse devletimizin ilgili kuruluşlarına yardımcı olma sürdürülecektir.”
Topyekûn mücadele
Fındıkta verimliliğin ve kalitenin artırılmasına yönelik farkındalık yaratmak amacıyla, ihracatçı birliklerinin, 2019’daki gibi bu yıl da fındık üretilen tüm il ve ilçelerdeki üreticilere ulaştırılmak üzere, zararlılar ve hastalıklarla mücadele için toplam 600 bin bilgilendirme broşürü ile 2 bin adet afişin dağıtılmaya başlandığı da belirtildi.
Açıklamanın son bölümde ise, son 10 sezonda Türkiye’ye net 20 milyar dolar döviz girdisi sağlama başarısı gösteren fındık sanayici-ihracatçılarının bu seferberlik ile başta üreticiler olmak üzere tüm paydaşlara ve ihracata olumlu katkıda bulunmasının beklendiği ifade edilerek, hastalık ve zararlılara karşı topyekûn bir mücadele beklenildiği de kaydedildi.
FACEBOOK YORUMLAR