FIRSAT PENCEREMİZ 2040'A KADAR AÇIK KALACAK
MHP Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan USTA, Celal Bayar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Kulübü ile Uluslararası Diplomasi ve Avrasya Öğrenci Topluluğunun davetiyle Manisa’
MHP Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan USTA, Celal Bayar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Kulübü ile Uluslararası Diplomasi ve Avrasya Öğrenci Topluluğunun davetiyle Manisa’da gerçekleştirilen “2023’e Doğru Türkiye’nin Kalkınma Perspektifi” konulu konferansa katıldı. Konferansta küresel ekonominin ve Türkiye ekonomisinin genel görünümü hakkında bilgiler veren USTA, ekonomik hedeflere ve kırılganlıklara değinerek ekonominin performansını değerlendirdi. USTA yaptığı sunumda Türkiye ekonomisinin sorunlarına dikkat çekerek, fırsatları ve çözüm önerilerini paylaştı.
KÜRESEL EKONOMİ GÖRÜNÜMÜ
2009 krizinin küresel etkilerinin iyileştiğini, gelişmiş ülkelerde büyüme oranlarının arttığını, enflasyonun tekrar yükselişe geçtiğini, işsizlik oranlarının kriz öncesi seviyelere düştüğünü söyleyen USTA, önümüzdeki küresel riskleri beklenenden hızlı parasal sıkılaştırma, yüksek borçluluk ve yaşlanan nüfus, küresel ticarette korumacılık eğilimleri ve jeopolitik riskler şeklinde sıraladı.
TÜRKİYE EKONOMİSİ GÖRÜNÜMÜ
Türkiye ekonomisinde 57. Hükümet temelli reformlar sayesinde 2007-2008 yıllarına kadar verimliliğin arttığını, 2009 sonrasında sağlanan büyümenin yüksek cari açıklarla ve dış borçla finanse edildiğini, artan dış borcun kırılganlıklara yol açtığını, enflasyon tarafında 25 yıllık mücadele sonunda sağlanan kazanımların kaybedilmeye başlandığını vurguladı.
ORTA VE UZUN VADELİ HEDEFLERİN GERİSİNDE KALINDI
2013 yılında yayınlanan ve 2014-2018 yıllarını kapsayan 10. Kalkınma Plandaki 2018 yılı hedeflerinin çok gerisinde olduğumuzu grafiklerle gösteren USTA, 2023 yılında dünyanın en büyük ilk on ekonomisi içinde yer alma hedefinden de uzakta olduğumuza dikkat çekti. Bazı ekonomi kuruluşlarının yayınlamış olduğu uzun vadeli projeksiyonlarda Türkiye’nin 2050 yılında bile ilk on ekonomi içinde yer almadığını söyleyen USTA, bu hedefe ulaşmak için reformist yaklaşımlarda bulunulmasının gerektiğini dile getirdi.
FIRSAT PENCEREMİZ 2040’A KADAR AÇIK KALACAK
Bu dönemde en büyük fırsatımızın çalışma çağındaki nüfusumuzun toplam nüfus içindeki oranının yüksek olması olduğunu söyleyen USTA, “Demografik Fırsat Penceresi” olarak tabir edilen durumun ülkelerin tarihinde 1 kez gerçekleştiğini, Avrupa ülkelerinin bu fırsattan 1950-2000 yılları arasında istifade ettiğini, Türkiye’de 2000’li yıllarda açılan demografik fırsat penceresinin 2040’lı yıllara kadar açık kalacağını söyledi.
ÖZGÜN TEKNOLOJİMİZİ ÜRETMELİYİZ
Önümüzdeki 50 yılda, artan nüfus, açlık, dengesiz beslenme, artan enerji ihtiyacı, tükenen fosil yakıtlar, küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık, güvenlik, gelişen yapay zeka uygulamaları sayesinde istihdam ile bağı kopan sanayi üretim gibi bir takım önemli riskler ile karşı karşıya kalacağımıza dikkat çeken USTA, yenilenebilir enerji üretimi ve nükleer enerji, gelişmiş biyoteknoloji ve kimya sanayi ile gıda, ilaç, suyun yeniden arıtılması ve yeni su kaynakları, yeni bitkiler ve minorolojik bitki üretimi, malzeme, bilişim, tasarım teknolojileri ile savunma sanayi, silah ve mühimmat alanlarında özgün teknolojimizi geliştirmemiz gerektiğini söyledi. Ancak bu sayede 21.yüzyılda hedeflerimize ulaşabileceğimizi ve içinde bulunduğumuz orta gelir tuzağında çıkabileceğimizi söyleyen USTA, başta okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması ve aşamalı bir şekilde zorunlu hale getirilmesi olmak üzere, eğitim kalitesi, yüksek teknoloji tabanlı üretim, firma ölçeği, işgücü piyasası, ekonomik güvenlik ve ileri demokrasi konularında mutlaka reform yapılmalı dedi.
FACEBOOK YORUMLAR