Geçen hafta yazdığım

TARİHİNE SAHİP ÇIKAMAYAN VALİ YARDIMCISI…

Geçen hafta yazdığım ‘TOK BAŞKAN UYUYOR TARİH KATLEDİLİYOR’ adlı köşe yazısını takip etmek için Valiliğe gittim.
Niye mi?
Haber Efor Sorumlu Müdürü Mehmet Köse kardeşimin yaptığı haberden sonra, haber ‘ŞADIRVANI RESTORE ETMEK İÇİN TARİHİ MEZARLARA KEPÇE İLE GİRDİLER’ başlığıyla CİHAN HABER AJANSI’nda, haberler.com’da, bugün.com.tr, songündem, akithaber ve türkiyegazeteleri.com ve yazamadığım onlarca ulusal haber kanallarında çıktı.
Valilik Basın Müdürü Fatma Dursun Atalay’a uğradım.
Sağ olsun çok ilgi ve alaka gösterdi.
Ortada 700 yıllık tarih var.
Valilikte tek çalışan Fatma hanımı gördüm, herkes lak lak peşinde.
Fatma hanıma, tarih kültür varlıklarını korumadan sorumlu Vali yardımcısıyla görüşmek istediğimi söyledim.

MAKAM DEĞİL PAZAR YERİ
Fatma Hanım Vali Yardımcısı Hakan Kubalı’ya yönlendirdi.
Sekreterler çay keyfinde, ortada börekler, çaylar poğaçalar muhabbet gırla…
Ortada dolaşan 12 veya 13 yaşlarında iki çocuk.
Kim olduğu belli olmayan ayakta iki kişi.
Makama geldim diye düşündüm.
Ne makamı Pazar yeri vallahi.
Meramımı anlatayım dedim.
Her kafadan bir ses.
Bir de sekreter hanım bana ’burası devlet dairesi’ demesin mi?
Ben de durur muyum, burada piknik var dedim.
Neyse Vali Yardımcısı Hakan Kubalı’nın makamına girdim.
Vali Yardımcısı internette seçim sonuçlarına bakıyordu.
Ben de uzaktan baktım gördüm.
700 yıllık tarih heba ediliyor, haberini yaptık, köşe yazımı yazdım, kepçeyle girdiler, mezar taşları kırıldı, mezarlıklar ortaya çıktı, molazlar döküldü anlattım.
Vali Yardımcısı hala bana bakmıyor, bilgisayardan seçim sonuçlarını inceliyor.
Ben Valiliğe giderken karşımda devleti göreceğim diye gittim.
Fakat karşımda ne devleti, vali yardımcısı olmuş ancak ne görevini, ne de haddini bilen biriyle muhatap olamadım.
Bir de Kubalı, bana ‘git dilekçeni yaz’ demesin mi?
Ne dilekçesi illa yazıp Kubalı’nın eline mi vermek gerekiyor.
Ancak, bu olayı sağır sultan bile duymuş Kubalı’nın dünyadan haberi yok.
Kubalı’ya sormak isterim: ‘tansiyonum yükseliyor. Doktor çağıracağım’ demek ne anlama geliyor?
Buna Samsun halkı karar verir.
Üzüldüm tabii ki…
Koca Vali Yardımcısı olmuş birinin ecdatları söz konusu olunca irkilip ayağa kalkması gerekirken işi savsaklaması üzdü beni.
Kendim için değil.
Kubalı’ya emek verenlere O’nu yetiştirmek için ter akıtanlara üzüldüm.

KUBALI’NIN TANSİYONU YÜKSELİYORMUŞ!!!
Samsun Valisi İbrahim Şahin’in bunlardan haberdar olmadığını tahmin ediyorum.
Zira; Vali Şahin Bafra’da yaptığı açıklamada ‘herkes seçimi konuşurken biz tarımı konuşuyoruz’ derken herhalde ecdatlarının kemiklerinin kırılmasına duyarsız kalan ve seçim sonuçlarını takip eden Kubalı’yı unutmuştu.

ŞAHİN VALİ GEREKENİ YAPACAKTIR
Umarım 700 yıllık tarihi görmezlikten gelen, görevini bilmeyen Vali Yardımcısı Hakan Kubalı’ya gereken cevabı Samsun adına Samsun Valisi İbrahim Şahin verir.
Şahin valimiz gerekeni yapacaktır…
Orada yatan atalarımız, şöyle demiştiler: Şahin Valim ‘HADDİNİ BİLMEYENE HADDİNİ BİLDİRMEK GARİBE DON GİYDİRMEK KADAR SEVAPTIR’
Aman haa Valim!!! ‘tansiyonu var. Yükselir. Dikkat edin. Doktor çağırın’.
Bu konunun sıkı takipçisi olmaya devam edeceğim.
Başta Vali İbrahim Şahin olmak üzere, ayrıca tüm tarihçileri de göreve davet ediyorum.
Kubalı’dan, ecdatlarının kemiklerinin kırılmasına da tansiyonunun yükselmesini beklerdim...
Uyuma Samsun ecdadına sahip çık!!!
Hakan Kubalı, Samsun’da tarihine sahip çıkamayan vali yardımcısı olarak tarihe geçmiştir.
En kısa zamanda Samsun’da yaşayan biri olarak bu konu hakkında Valilikten açıklama bekliyorum.