GENÇ SAADET'TEN İSLAM'IN MEKKE DÖNEMİ KONFERANSI

Saadet Partisi Samsun Gençlik Kolları Eğitim Başkanlığı tarafından ‘Çarşamba Konferansları’ kapsamında ‘İslam’ın Mekke Dönemi’ konferansı gerçekleştirildi

GENÇ SAADET'TEN İSLAM'IN MEKKE DÖNEMİ KONFERANSI
21 Aralık 2017 - 20:40
Saadet Partisi Samsun Gençlik Kolları Eğitim Başkanlığı tarafından ‘Çarşamba Konferansları’ kapsamında ‘İslam’ın Mekke Dönemi’ konferansı gerçekleştirildi.
‘Çarşamba Konferansları’ kapsamında ‘İslam’ın Mekke Dönemi’ sunumunu gerçekleştiren Saadet Partisi Samsun Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Faruk Özer, İslam dinin Mekke döneminde ilk vahiy gelişinden, davet şekilleri, baskı, şiddet ve hicret kararının alınmasına kadar geçen süreci anlattı.
HİKÂYE OLSUN DİYE ANLATMIYORUZ
Hikâye olsun diye bunları anlatmadıklarını, bu olaylardan dersler çıkarmak gerektiğini söyleyen Faruk Özer, ‘’ İnsanlığın ebedi saadet kaynağı olan İslam’ın doğuşu da imtihanlarla ve ibretlik olaylarla doludur. İlk vahyin gelişiyle birlikte, gizli davet, açık davet dönemleri ve hicret dönemi zorlu bir süreçtir. O gün ki cahiliye toplumunda İslam’ın bu evrensel hakikatlerinin anlatılması da oldukça zordu ancak efendimiz ve onun sahabeleri her türlü meşakkate, zorluğa, baskı ve şiddete direndiği ve karşı koyduğu gibi müşriklerin kendi putlarına, sistemlerine dokunmamaları için makam, mevki, şan, şöhret ve zenginlik vaatlerine karşı da direnmişlerdi. Hepimiz biliyoruz ki, efendimize bu teklifler yapıldığında bir elime güneşi ve bir elime de ayı verseniz ben yine de davamdan dönecek değilim demişti. İşte muazzam bir irade, muazzam bir dava şuuru bu olsa gerek. Bizler de burada bu meseleleri tabi hikâye olsun diye anlatıyor değiliz. Örnek almak ve hayatımıza efendimizin hayatını, efendimizin mücadelesini tatbik etmek zorundayız” dedi.
BİZİM DÖNEMİMİZ DE DARÜL ACAYİP
Bugün içinde bulunduğumuz dönemi darül acayip dönemi olarak tanımlayan Özer, Bizim dönemimiz bir acayip dönem. Çünkü ne İslam dinini tam manasıyla yaşayabiliyoruz. Ne de Mekke’deki gibi darül harp dönemini yaşıyoruz. Bu yüzden sorumluluklarımız fazla, yükümüz ağır. Anlatılması ve aktarılması gereken yığınla mesele var. Bu mücadeleyi vermek ve hakikatin gür sesi olmak bizim de boynumuzun borcudur. İnsanları iyiye, güzele, doğruya, faydalıya ihsan ile davet etmemiz gerekiyor. İslam dininin yalnızca namaz kılmaktan, oruç tutmaktan, hacca gitmekten ve zekât vermekten ibaret bir din olmadığını işte bu Mekke dönemi en iyi şekilde ortaya koymaktadır. İslam dini aksiyon dinidir. Eylem, hareket ve hamle dinidir. Hayatımızın her anında diri ve canlı tutulması gerekir.’’şeklinde konuştu.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum