Genç'ten Türkiye'nin dönüşümüne katkı

Canik Belediyesi tarafından Yeni Türkiye'nin inşasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen Yeni Türkiye Yolunda konferanslarının 8

Genç'ten Türkiye'nin dönüşümüne katkı
14 Mayıs 2016 - 21:36
Canik Belediyesi tarafından Yeni Türkiye'nin inşasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen Yeni Türkiye Yolunda konferanslarının 8.'sinde TBMM İdare Amiri ve Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu, laikliğe vurgu yaparak, "Ey laiklikten medet umanlar; eğer laiklikten anladığınız eski Türkiye'deki gibi İslam’ı aşağılama ve dindarı dövmenin sopası ise o Türkiye geride kaldı. Buna asla müsaade etmeyeceğiz" dedi. Başkan Genç de, ülkenin dönüşümüne katkı sağladıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023, 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda ortaya koyduğu Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi sürecine destek vermek amacıyla Canik Belediyesi tarafından düzenlenen Yeni Türkiye Yolunda konferanslar serisinin 8.'si Canik Kültür Merkezi'nde yapıldı. TBMM Meclis İdare Amiri, AK Parti Ankara Milletvekili ve Memur-Sen ile Eğitim Bir-Sen Onursal Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun konuşmacı olduğu "Yeni Türkiye Yolunda Yeni Anayasa, Başkanlık Sistemi ve Gençlik" konulu konferansa vatandaşların ilgisi yoğun oldu.
TÜRKİYE'NİN DÖNÜŞÜMÜNE KATKI
Konferansın açış konuşmasında yaptığı konuşmasında dünyanın değişim ve dönüşümü ile birlikte Türkiye'nin de dönüştüğünü ve sistemin de değişmesi gerektiğine vurgu yapan Canik Belediye Başkanı Osman Genç, "Yeni Türkiye'nin yapılanması, altının doldurulması, Yeni Türkiye'nin oluşumu ve inşasına Canik Belediyesi olarak katkı sağlıyoruz. Dünya hızlı bir şekilde gelişiyor ve dönüşüyor. Türkiye de aynı hızla gelişiyor ve dönüşüyor. Dolayısıyla sistemin de aynı hızla dönüşmesi ve gelişmesi için bu tip konferansları düzenliyoruz. Yeni Türkiye Yolunda Yeni Anayasa, Başkanlık Sistemi, Ekonomi, Sivil Toplum, Eğitim, İç ve Dış Güvenlik gibi başlıklar altında konferanslarımız devam ediyor. Belediyeler sadece çöpü toplayan, yol, kaldırım, bina, kentsel dönüşüm yapan kurumlar değildir. Belediyeler, şehirlerin dönüşümü ile birlikte ülkelerin dönüşümüne de katkı sağlayan kurumlardır" dedi.
DEVLETLER DE DÖNÜŞÜME İHTİYAÇ DUYAR
Demokrasinin yereldeki temsilcilerinin belediyeler olduğunu belirten Genç, "Yerinden dönüşümü sağlayamazsanız baştaki dönüşümü gerçekleştiremezsiniz. Onun için biz belediye olarak 3. bin yılın başında ülkemizin ihtiyaç duyduğu yeni bir anayasa ve Başkanlık Sisteminin birlikte getireceği dönüşümü ve gelişimi bu ilçede tartışmayı başlattık. Kendi alanlarında bilgili, donanımlı, uzman isimleri burada halkımızla buluşturduk. Bilginin iktidar olduğu 4. sanayi devriminin yaşandığı bir çağda yaşıyoruz. Bunun farkında olarak devletlerin de canlı bir varlık olduğunu ve dönüşüme ihtiyaç duyduğunu, bunu gerçekleştiremediği zaman 500 yıl geriye düşeceği bir çağda yaşadığımızın farkında olmalıyız. Sistemi dönüştürmeyi gerçekleştirmezsek Türkiye kural koyan değil, kurala uyan bir ülke oluruz. Zihinsel yapımızı 4. seviyeye çıkarmak zorundayız. Yöneticiler de artık üç boyutlu bir yöneticilik anlayışını benimsemelidir. Yeni Anayasa ile millet özne, devlet nesne olacak. Millet değil, devlet zapturapt altına alınacak. Millet iktidar olacak" diye konuştu.
MİLLETİ DEVLETİN MÜLKÜ YAPTILAR
Konuşmasında geçmiş anayasal tecrübelerden örnekler veren Meclis İdare Amiri Ahmet Gündoğdu de, "1921'de millet hem orduyu, hem devleti, hem de hükümeti kuruyor. Meclis'te, Türkiye'nin tamamının ideolojik olarak temsil edildiği muhteşem bir tablo oluşuyor. 1925'te, CHP iktidarı kendi dışındaki tek parti olan Terakki Perver Cumhuriyet Fırkasını kapatıyor. Nerden geldiğimizi bilirsek, nereye gideceğimizi daha iyi biliriz. 1925'ten 1950'ye kadar 25 yıl seçim var, seçenek yok, demokrasi var, alternatif yok. Bu 25 yıl içerisinde ezanın Türkçe okutulması, camilerin ahıra dönüştürülmesi de var. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Hâkimiyet Milletindir ve bu Meclis Eliyle Yürütülür' sözü, 1961 Anayasası’nda 'Hakimiyet Milletindir, Yetkili Organlar Eliyle Yürütülür'e döndürülmüştür. Yetkili organlar eliyle denilerek Anayasa Mahkemesi, YÖK, YAŞ, Milli Güvenlik Kurulu, bu kurulların diktasıyla anayasal organlar yetkili olarak dizayn edilmiştir. Yetkili organlardan birisi de Meclis. 1961'de vesayetçiler, darbeciler yetkili organlar diyerek meclisin yanına yeni ortaklar ekliyorlar. Yani hâkimiyet ve egemenlik ilişkisinde 180 derece dönüş. O güne kadar devlet milletin mülkü iken, o gün millet devletin mülkü olacak şekilde darbe anayasası tesis ediliyor" şeklinde konuştu.
DEĞİŞTİRİLEMEZ MADDELERLE SORUNUMUZ YOK
Anayasanın değiştirilemez maddeleriyle ilgili de düşüncelerini ortaya koyan Gündoğdu, "Birincisi, Türkiye devleti bir Cumhuriyettir, değiştirilemez. Bununla AK Parti'nin, hiç kimsenin bir sorunu yoktur, olamaz. İkinci madde, 'Vatanın bölünmezliği.' Bu ülkede 'tek devlet, tek bayrak, tek millet, vatan' sözünü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan daha güçlü dillendiren yoktur. Üçüncüsü, dili Türkçedir. Dördüncüsü bayrağı, beyaz ay-yıldızlı al bayraktır. Bu bayrak Cumhuriyetle inşa edilmiş bir bayrak değil. Bin 50 yılın üzerinde bir geçmişi var. Hilali İslam’ı, yıldızı bağımsızlığı, rengi de şehitlerimizin kanını temsil eder. Milli Marşı İstiklal Marşı'dır ki, İstiklal Marşı bu milletin mutabakat metnidir. Başkenti Ankara’dır. Buraya kadar sorun olabilecek tek bir madde yok. Sorun, devletin nitelikleri maddesinde" ifadelerini kullandı.
EY LAİKLİKTEN MEDET UMANLAR...
Laiklik konusuna da değinen Gündoğdu, Türkiye’de laikliğin tüm inançların özgürce yaşanması değil de, inançların önünde engel olarak algılandığına vurgu yaparak, şunları söyledi: "Mesela anayasamıza göre eğitimi düzenlemesi gereken Milli Eğitim, Üniversite, YÖK'tür. Ama bizim iktidarımızda bile 'katsayı kalksın' kararımızı, düzenlememizi Danıştay laikliğe aykırı bulduğu için iptal etmiştir. Yüzde 99'u Müslüman olan bu ülkede, bu laiklik Fransa'da ateistin ateistliğini, Katoliğin de şeriatçılığının teminatı iken, Başbakanın eliyle, diliyle Merve Kavakçı'ya devlet adına, derin devlet adına Meclis'te haddi bildirilmiştir. Yine CHP zihniyetinin başörtülü kızları üniversiteye almamak için kurduğu ikna odaları da tanımsız laikliğe dayanır. Bunu niçin söylüyorum? Meclis Başkanımız laikliğin Türkiye'deki kullanılma biçiminin, uygulama alanının, tanımsızlığının, Sütçü İmam'ın üniversitesinde bile başörtülü kızlarımızı dövmenin sopası olarak kullanılmasına vurgu yapınca kıyamet koptu. Ey laiklikten medet umanlar; eğer laiklikten anladığınız eski Türkiye'deki gibi İslam’ı aşağılama ve dindarı dövmenin sopası ise o Türkiye geride kaldı. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Ey laiklikten medet umanlar; 'Laikliğin Fransa'daki tanımına razıyız, ateistin ateistliğinin, dindarın dindarlığının teminatı olmasını istiyoruz' diyorsanız, İslam dini zaten inançların özgürlüğünü ayetle tanımıştır. Senin dinin sana, benim dinim bana. Bu kadar evrensel çağrı varken laikliğin sopa olarak kullanılma devri bitmiştir, asla buna bir daha müsaade etmeyeceğiz."
BAŞKAN GENÇ'E TEŞEKKÜR
Eğitim Bir-Sen Samsun Şube Başkanı Necdet Güneysu da, Yeni Türkiye Yolunda konferanslarını düzenleyen Başkan Osman Genç'e teşekkür ederek, "Memur-Sen, Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen'e bağlı bütün sendikalar olarak bu ülkenin sorunlarını kucaklamak ve çözümün bir parçası olmakla kendimizi sorumlu hissediyoruz" dedi. Konferansın sonunda Başkan Osman Genç, Yeni Türkiye Yolunda konferanslarına bulunduğu katkıdan dolayı Meclis İdare Amiri Ahmet Gündoğdu'ya seramikten Osmanlı kaftanı hediye etti. Konferansa Gündoğdu ve Genç'in yanısıra, Eğitim Bir-Sen Samsun Şube Başkanı Necdet Güneysu, Başkan Yardımcıları, Meclis Üyeleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
şokhaber.net

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum