GENELGEYE TEPKİ GÖSTERDİ!
Önceki gün yürürlüğe giren, “Milli Güvenliği tehdit eden örgüt ve yapılarla irtibatlı kamu çalışanları” hakkında işlem yapılacağı belirtilen Başbakanlık genelgesine sendikaların tepkisi sürüyor
21 Şubat 2016 - 19:05
Önceki gün yürürlüğe giren, “Milli Güvenliği tehdit eden örgüt ve yapılarla irtibatlı kamu çalışanları” hakkında işlem yapılacağı belirtilen Başbakanlık genelgesine sendikaların tepkisi sürüyor.
Yazılı bir açıklama yapan Aktif Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Sefa Zor, “Genelgede yer alan sübjektif ifadeler ülkemizin zor bir süreçten geçtiği, millet olarak birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde telafisi olmayan sonuçlar doğurabilir. Bazı kamu çalışanlarının legal faaliyetlerini hukuku devre dışı bırakarak illegal ilan etmeye, onları açık olmayan suçlamalara maruz bırakmaya yönelik, eşitsiz ve ayrımcı bir amaçla hareket edilmesi istendiği şüphesini uyandırmaktadır” dedi.
Özellikle idari amirlere yönelik, kanunlarca suç niteliği taşımayan fiiller hakkında kamu çalışanları için ivedilikle idari işlem yapılması talimatlarının da hukuka uygun bir durum olmadığını hatırlatan Zor açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “ Bilindiği üzere hukuka aykırı emir, ancak ve ancak yazılı halde verilirse yerine getirilebilir. Konusu suç olabilecek emir ise yazılı emir olsa dahi yerine getirilemez. Bu bağlamda; yetkili amirlerin, hukuka aykırı emirleri yerine getirmemeleri, kendilerini hukuki olarak zor durumda bırakacak adımları atmamaları ve basiretli bir yönetici tavrı sergilemeleri gerekmektedir. Dolayısıyla; bu elim genelgenin hukuka aykırı yönleri, tüm kamu çalışanlarını rahatsız etmeli ve tüm vatandaşların olduğu gibi, idari amirlerin de hukuka uymak zorunda olduğu unutulmamalıdır. Çağdaş maddi ceza hukukunun en önemli ilkelerinden biri de, suç ve cezanın şahsiliği ilkesidir. Bu kural gereğince, kişi ancak kendisinin işlediği fiiller nedeniyle sorumlu tutulabilir. Kişilerin işlediği suçlar nedeniyle de kurumlar sorumlu tutulamaz. Kanunlarda yeri olmamasına rağmen birtakım kelime oyunlarıyla uydurulmuş tamlamaların, masum insanlarla ilişkilendirilmesi ve yasal kurum ve kuruluşların töhmet altında bulunması, devleti temsil eden makamlardan sudur etmesi anlaşılır gibi değildir. Milli birlik ve beraberliğin tesisinin her zamankinden daha önemli olduğu, ülkemizin içinde bulunduğu şu zor günlerde böyle bir genelgenin yayımlanmış olması endişe vericidir. Ülkemiz geçmişte olduğu gibi bugün de gerçek gündemlerle meşgul olmak yerine sun’i gündemlerle oyalanmaktadır. Ülkeyi yönetenlerin, sorumluluklarının gereği olarak kitleleri tedirgin etmeye yönelik bu türlü tartışmalı uygulamalarla uğraşmayı bir kenara bırakmaları, asıl görevi olan birlik, beraberlik ve kardeşliğin artması için çalışmaları ve ülke huzurunu bozan asıl suçlularla mücadeleye yönelmeleri gerekmektedir.”
28 Şubat mağduru olanların o günleri hatırlatırcasına hatta daha ilerisine giderek bazı yaptırımlarda bulunmasının trajik bir durum olduğunu kaydeden Sefa Zor açıklamasını şöyle sonlandırdı; “Ülkemiz için kara bir gün olarak nitelendirilen ve özgürlüklere kelepçe vuran 28 Şubat’ın yıl dönümüne günler kala, darbe dönemlerini ve 28 Şubat kararlarını hatırlatan bir genelgenin yayımlanmış olması, daha fazla demokrasi isteyen bir toplum için üzüntü vericidir. Böyle bir genelgenin ‘657’nin zırhını deleceğiz’ açıklamasının hemen ardından yayımlanması, kanunların izin vermediği hukuksuz uygulamalara bir yenisinin daha ekleneceğinin itirafı olarak görülmelidir. Bu türlü yanlı ve yanlış yaklaşımlar, toplumun iyi niyet, hoşgörü, farklılıklara saygı vb. bin yılların birikimiyle oluşmuş sağlam dokusunu bozacak, kurumlarda çalışma barışını ortadan kaldıracak, çalışanların birbirlerinden şüphelenir hale gelmelerinin ve asılsız ihbarlarla yasal olmayan fişlemelerin önünü açacaktır. Hâlbuki fişleme yapmak, Anayasa ve kanunların açık ihlalidir. Bu anlamda, Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler ve Kanunlar çerçevesinde hukukun dışına çıkılamayacağı hukuk devleti ilkesinin bir gereği olup, kamu çalışanlarının muğlak ifadelerle hukuka aykırı işlemlere tabi tutulmaması, her zaman olduğu gibi en büyük temennimizdir.”
Yazılı bir açıklama yapan Aktif Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Sefa Zor, “Genelgede yer alan sübjektif ifadeler ülkemizin zor bir süreçten geçtiği, millet olarak birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde telafisi olmayan sonuçlar doğurabilir. Bazı kamu çalışanlarının legal faaliyetlerini hukuku devre dışı bırakarak illegal ilan etmeye, onları açık olmayan suçlamalara maruz bırakmaya yönelik, eşitsiz ve ayrımcı bir amaçla hareket edilmesi istendiği şüphesini uyandırmaktadır” dedi.
Özellikle idari amirlere yönelik, kanunlarca suç niteliği taşımayan fiiller hakkında kamu çalışanları için ivedilikle idari işlem yapılması talimatlarının da hukuka uygun bir durum olmadığını hatırlatan Zor açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “ Bilindiği üzere hukuka aykırı emir, ancak ve ancak yazılı halde verilirse yerine getirilebilir. Konusu suç olabilecek emir ise yazılı emir olsa dahi yerine getirilemez. Bu bağlamda; yetkili amirlerin, hukuka aykırı emirleri yerine getirmemeleri, kendilerini hukuki olarak zor durumda bırakacak adımları atmamaları ve basiretli bir yönetici tavrı sergilemeleri gerekmektedir. Dolayısıyla; bu elim genelgenin hukuka aykırı yönleri, tüm kamu çalışanlarını rahatsız etmeli ve tüm vatandaşların olduğu gibi, idari amirlerin de hukuka uymak zorunda olduğu unutulmamalıdır. Çağdaş maddi ceza hukukunun en önemli ilkelerinden biri de, suç ve cezanın şahsiliği ilkesidir. Bu kural gereğince, kişi ancak kendisinin işlediği fiiller nedeniyle sorumlu tutulabilir. Kişilerin işlediği suçlar nedeniyle de kurumlar sorumlu tutulamaz. Kanunlarda yeri olmamasına rağmen birtakım kelime oyunlarıyla uydurulmuş tamlamaların, masum insanlarla ilişkilendirilmesi ve yasal kurum ve kuruluşların töhmet altında bulunması, devleti temsil eden makamlardan sudur etmesi anlaşılır gibi değildir. Milli birlik ve beraberliğin tesisinin her zamankinden daha önemli olduğu, ülkemizin içinde bulunduğu şu zor günlerde böyle bir genelgenin yayımlanmış olması endişe vericidir. Ülkemiz geçmişte olduğu gibi bugün de gerçek gündemlerle meşgul olmak yerine sun’i gündemlerle oyalanmaktadır. Ülkeyi yönetenlerin, sorumluluklarının gereği olarak kitleleri tedirgin etmeye yönelik bu türlü tartışmalı uygulamalarla uğraşmayı bir kenara bırakmaları, asıl görevi olan birlik, beraberlik ve kardeşliğin artması için çalışmaları ve ülke huzurunu bozan asıl suçlularla mücadeleye yönelmeleri gerekmektedir.”
28 Şubat mağduru olanların o günleri hatırlatırcasına hatta daha ilerisine giderek bazı yaptırımlarda bulunmasının trajik bir durum olduğunu kaydeden Sefa Zor açıklamasını şöyle sonlandırdı; “Ülkemiz için kara bir gün olarak nitelendirilen ve özgürlüklere kelepçe vuran 28 Şubat’ın yıl dönümüne günler kala, darbe dönemlerini ve 28 Şubat kararlarını hatırlatan bir genelgenin yayımlanmış olması, daha fazla demokrasi isteyen bir toplum için üzüntü vericidir. Böyle bir genelgenin ‘657’nin zırhını deleceğiz’ açıklamasının hemen ardından yayımlanması, kanunların izin vermediği hukuksuz uygulamalara bir yenisinin daha ekleneceğinin itirafı olarak görülmelidir. Bu türlü yanlı ve yanlış yaklaşımlar, toplumun iyi niyet, hoşgörü, farklılıklara saygı vb. bin yılların birikimiyle oluşmuş sağlam dokusunu bozacak, kurumlarda çalışma barışını ortadan kaldıracak, çalışanların birbirlerinden şüphelenir hale gelmelerinin ve asılsız ihbarlarla yasal olmayan fişlemelerin önünü açacaktır. Hâlbuki fişleme yapmak, Anayasa ve kanunların açık ihlalidir. Bu anlamda, Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler ve Kanunlar çerçevesinde hukukun dışına çıkılamayacağı hukuk devleti ilkesinin bir gereği olup, kamu çalışanlarının muğlak ifadelerle hukuka aykırı işlemlere tabi tutulmaması, her zaman olduğu gibi en büyük temennimizdir.”
FACEBOOK YORUMLAR