Hatay'ın Yayladağı mevkiinde...

RUSYA KRİZİ VE ORTADOĞU'DAKİ SICAK ATMOSFER!

Hatay’ın Yayladağı mevkiinde Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağı defalarca uyarılmasına rağmen sınır ihlaline devam etti. Türkiye haklı olarak angajman kuralları gereğince F-16 uçağımız tarafından düşürülmüştür. Bu konuda başta Cumhurbaşkanı olmak üzere birçok üst düzey yetkilileri yapmış olduğu tüm açıklamalara rağmen en başta Putin olmak üzere bazı Rus yetkililer Türkiye’ye bazı konularda tehditte bulunmuş. Doğalgaz başta olmak üzere birçok ekonomik yaptırımlar uygulayacaklarını açıklamışlardı.
Bunun ardından dış görüşmelerde pek taraf bulamayan Rusya ayrıca olabilecek her hangi bir durum için önlem alan NATO güçleri Türkiye’yi bu konuda haklı gördüğünü ve sınır güvenliğimizi tehdit unsurları ile mücadelemizin en doğal hakkımız olduğunu ve ellerinde olan bilgilerle Türkiye’nin sunduğu bilgilerin uyuştuğu açıklamalarının ardından Putin ikinci bir hamle olarak Türkiye’yi karalama propagandaları ile Türkiye’nin DAEŞ ile ilişki içerisinde olduğunu hatta DAEŞ’in petrolünü Türkiye’nin aldığı yönündeki karalama girişimi de karşılıksız çıktı.
Rusya hem sınır ihlali hem de bazı yaptırımlarla iyice kırılan prestijini onarma düşüncesi içerisinde sürekli Türkiye aleyhine sarfettiği sözler bunun açık bir göstergesi. Ayrıca Rusya’nın İŞİD ve DAEŞ tehdidine karşı bir operasyon oluşturma bahanesiyle Ortadoğu’da yeni bir cephe oluşturdu. Bu kriz son dönemlerde Akdeniz’de hareketli bir ortam oluşturdu. Olası bir hareketliliğe karşı NATO güçlerine ait bazı donanmalar belli noktalarda konuşlanmakta. Ortadoğu’da sanırım hareketli günler bekliyor. En son ABD’ye ait savaş uçaklarının Esad güçlerini bombaladığı, en son haberler arasında. İki ülke arasındaki bu krizin çatışmaya dönüşmesi biraz zor fakat olabilecek bütün ihtimalleri değerlendiren uzmanlar başta Rus gemilerine boğazları kapatmak, Rusya’dan gelen ürünlere tanınan kolaylık bitecek. Rus gemilerindeki denetimler arttırılacak Rus iş adamlarına pasaport alanlarında bazı yaptırımlar Rus turistlerin konaklandırılması son bulacak.
Nükleer santral için Rusya'nın devre dışı bırakılması Gündemde. Tabi ki Rusya’nın geri adım atmaması dâhilinde daha başka yaptırımların da olabileceği konunun uzmanları tarafından görüşülmekte. Rusya hem Ukrayna hem Kırım hem de Ortadoğu'da büyük bir ekonomik açık oluşturdu.
Bayırbucuk Türkmenlerine karşı oluşturduğu operasyonlar Türkiye’ye karşı nasıl bir politika yürüttüğünün en bariz örneğidir. Muhalif güçlerine karşı oluşturduğu operasyonlar hem Esad güçlerinin hem DAEŞ, hem İŞİD’in elini güçlendirdi.
Rusya ve Esad güçlerine karşı Suriye’nin Bayırbucak bölgesindeki Türkmenlerin kararlı duruşu en son Kızıldağ tepesini Türkmenlerin kontrolüne geçmesi ve bu bölgeden Türkmenlerin Beşar Esad'a bağlı birlikleri püskürtmesi Türkmenlerin azim ve kararlılığının meyveleri.
Ortadoğu’da gelişen bu durum Rusya’nın işini iyice zorlaştıracak gibi gözüküyor. Rusya doğalgaz, petrol ve silah satışı hariç ciddi bir ekonomik gelirinin olduğu söylenemez. Son zamanlardaki petrol fiyatlarındaki ciddi düşüş ayrıca doğalgazın önemli bir kısmını Türkiye’ye satışı bu krizden doğan ayrılıklar Rusya ekonomisinde ciddi bir hasar oluşturmakta. Orta Asya Rusya’nın en büyük hayallerinden birisi. Batının uyguladığı yaptırımlardan doğan bu hasarı kapatmak.
Peki, Türkiye krizinden oluşabilecek hasarı nasıl kapatabilir. Hem Ortadoğu’ya yeni güçlerin dâhil olması, hem Rusya’nın bu bölgede istediği gibi at koşturamayacağını hem de bazı planlarının isteğinin şekilde gitmeyeceğini düşündürüyor.
Peki, ORTADOĞU'DAKİ PETROL SAVAŞINI KİM KAZANIR?
Ortadoğu’da her ne kadar başka nedenler ön planda tutulsa da sürekli göze çarpan bu bölgedeki petrol çatışması. Sürekli yeni antlaşmalar ve ihaleler bu bölgedeki yarayı iyileştirmek yerine sürekli derinleştiriyor. Yeni alanlar ve yeni güçlerin dâhil olmasına sebebiyet veriyor. Güçler arası oluşan zıt politikalar bu bölgede farklı sorunlar doğurmakta.
Bütün uzlaşma cabalarına rağmen Putin hala Türkiye’ye karşı siyasi ekonomik ve askeri tehditlerini sürdürmekte. Bu toprakları yaşanmaz hale getiren, kendi halkının üzerine bomba yağdıran, 10 binden fazla insanı diğer ülkelere göçe zorlayan Besar Esad hala bölge için önemli olarak gösterilme mücadelesi çok ilginç bu durum. Hem Ortadoğu hem de Batı için daha fazla sıkıntı oluşturur. Şu bir gerçek, Suriye’nin önemli bir kısmı Rusya ve ESED rejiminin kontrolünde. Birçok ülkenin hava sahasını ihlal eden Rusya Türkiye ile karşılaştığı durum karşısında şoke oldu. Türkiye'den burası senin istediğin gibi at koşturacağın bir ülke değil cevabını aldı.
Bu durum Rusya’nın otoriter rejiminde büyük bir prestij kaybı oluşturdu. İşte Rusya bu prestiji kazanmak için haksız durumundan haklı kavramlar oluşturmak için çeşitli tehditler savuruyor. Türkiye bu krizde dimdik durmasaydı boyutları ne şekilde olurdu bilinmez. Lakin bu konu uzatmalara gider mi? Skor belli berabere. Rusya her ne kadar ekonomik bazı yaptırımlar yapmış olsa bile aslında psikolojik savaş yürütmekte. Bir yandan da Ortadoğu’daki konumunu koruyor. Papa’nın 3. dünya savaşı benzeri açıklamalar gelişen bu sıcak atmosfer büyük bir gerilimin ayak sesleri gibi.
Bölgeye yeni bir aktör daha dâhil oluyor. Almanya durumu nasıl değiştirir? Türkiye’ye nasıl bir etkileri olur? Bu bilinmez. Cin bu konunun her ne kadar içerisinde gözükmese de aslında olaya dâhil. Bilindiği gibi bazı güçler savaşarak, bazı güçler ise hiç dâhil olmadan kazanma peşinde. Birçoğu gözükmüyor! Peki, İsrail bu gerilimden nasıl bir pay koparır? Bölgede oluşan bir karmaşa. İsrail’in Filistin’deki katliamını kolaylaştırıcı bir etken. Böylelikle gözler bu yöne çevrilince o katlimanı daha kolay sürdürecek. Yani daha önceki yazılarımda vurguladığım gibi o topraklarda yine mazlum bölge halkı zarar görecek. Daha çok katliam, daha çok mülteci akımı. Timsah Timsahı ısırmayacak! Kim bilir bu sıcak gelişme Türkiye’nin Ortadoğu’daki prestiji ve konumunu nasıl etkiler merak edilen bir konu. Bölgenin en büyük hava limanı ve 3. Köprü. Kim bilir bu gelişmeler bazı gizli odakları harekete geçirdi. Kim bilir AKP’nin İstanbul’u bölgenin en büyük finans merkezi yapma çalışmalarına bu odaklar tarafından bir set oluşturma girişimi olabilir.  Türkiye’nin bu bölgedeki konumu ve önemi sürekli ortak güçler tarafından vurgulanmakta.
Ortadoğu’da iyileştirilmeye gidilmesinin en büyük taraftarı da Türkiye. Unutulmamalı bölgede oluşan hasarda en çok hassasiyet gösteren ülke de Türkiye. Türkiye Rusya’nın tüm tehdit ve yaptırımları karşısında her hangi bir yaptırım uygulamadığı görünüyor. Türkiye’nin bu sağduyulu yaklaşımından sonra krizi Rusya daha fazla tırmandırır mı? Her iki ülkenin de bildiği bir konu Rusya daha çok zarar görür.
Türkiye beyaz et başta olmak üzere diğer gıda ürünlerinde ciddi bir İthalatın olmadığını, Rusya’nın son zamanlarda ciddi bir ekonomik sıkıntı yaşaması ile bu oranın iyice aşağı çekildiği uzmanlar tarafından söylenmekte. Rusya’ya ithal olan ürünlerin birçoğunun dış pazarda ciddi bir talep gördüğü de bu açıklamalar arasında. Fakat ülkemizde iktidar karşıtı bazı kesimler sürekli algı operasyonu oluşturup gerilimi artırma hayalinde. Rusya’nın sürdürdüğü bu politika hem kendisine hem de dostlarına ciddi anlamda zarar verecek. Kısacası ateşle oynuyor. Umarım hesapsız, diplomasiden tamamen uzak üslubu ileride önemli sıkıntılar doğurmaz.
Rusya hem ekonomik hem teknolojik olarak tam da bir süper güç sayılmaz. İlerisi neyi getirir bilinmez.
Fakat şu bir gerçek; HAKLI DAVALARINDA MÜCADELE VERENLER HEP BAŞARI ELDE EDER. ZALİM VE HAİN TOPLULUKLAR YAPTIKLARININ BEDELİNİ MUTLAKA ÖDERLER!!!
İnsanlık artık dünyaya sığmıyor… Sürekli yeni arayışlar içerisinde, kimileri başkalarının sırtından, kimileri malını, kimileri kanını, gasp ederek akıl almaz bir zulmü gerçekleştiriyor. Yaptıkları huzursuzluk sonradan ayaklarına dolanıyor. Çareyi huzuru ve güveni yaratma yerine yeni zulümler oluşturmakta bulunuyorlar. Petrol üzerine oynanan kanlı oyun, kendi hastalıklarını bir bölgede toplama mücadelesi, sırayla elini güçlendiren saldırıyor,  bulaşanı çekip alıyor bu bataklığın içine… Temennimiz inşallah bu kriz yakın zamanda aşılır eski huzurumuza kavuşuruz…