HDP Eş başkanı...

HENDEK POLİTİKASI!
HDP Eş başkanı Demirtaş'ın Moskova ziyareti hendekler, Cami ve Medrese kütüphane bombalama eylemleri PKK'nın geleceği Kandil’in yeni beklentileri ve Kentsel eylemlerde yeni süreç. Kısacası fikir alışverişi ortak hayalleri olan ve özellikle Suriye’de büyük bir gelişme gösteren HDP, PKK, DYP, DEŞ. Kim bilir Türkiye’de de aynı konumun izlenme hayalleri yani alanı genişletip Türkiye’yi Suriyeleştirme oyunu… Özellikle Cizre, Silopi, Nusaybin, Dargeçit, Sur ilçelerinde hendekler kazıp terör eylemleri yapıp insanların maddi ve manevi değerlerine zarar verip halk ile devlet arasında bir çatışma ortamı yaratmakta.
Bölge halkına verilen zarar huzursuzluk örgütler arası çıkan anlaşmazlık kurdukları planların bir bir deşifre olması, ayrıca uzun yıllardır kurdukları hayalin ters tepmesi, bölge halkının teröre karşı tutumu olayları farklı boyutlara taşımakta. Suriye’de yapılanmanın hızlı boyutu Türkiye’de de uygulanmak istenmekte. Türkiye’de bir iç savaş çıkartma uzun bir geçmişin ve gizli planların mahsulüdür.  Camileri, evleri, okulları yakanların yıkanların, bölgeyi bu hale sokanların, kendi içerlerinde insanlar olmayıp son 5 yılda yeni bir yapılanmanın olduğunun bölge halkı bile farkında. İhanetin planları yeni yeni ortaya çıkmakta. Gizli öncüleriyle daha fazla tahrip daha geniş alan yaratma mücadelesi. Gerekli desteği bulamayınca zor kullanma, yargısız infaz, öfke ve şiddetin sınır tanımadığı bu hainlerin arasında bazen tanınmayan farklı yüzler farklı kimliklerle karşılaşılmakta.
Türkiye’nin güvenliğine huzuruna karşı en büyük ihaneti yapan bu örgüt siyasi kanatları ile yapmış oldukları şiddet yıkım zararlarını meşrulaştırma mücadelesi vermekte. Bazı dış güçlerin kuklası haline gelen bu örgütler planlı olarak bu olayları sürdürmekte. Türkiye’nin dışa açılımını durdurmak ilerleyişine sekte vurmanın projesi bunlar. Elimizi kolumuzu bağlayıp sadece kendi sorunlarımızla meşgul olmamızı isteyenlerin projesi…
Ayrıca 1 Ocak yaklaşırken Türkiye’nin Suriye'de yeni bir sürpriz yapması, Putin ''Daha önceleri Türkiye Suriye sınırını sürekli ihlal ediyordu'' açıklaması ile vurgulamış, ayrıca Esad ve Rusya ile Türkiye’nin zıt bir politika yürütmesi bu sorunun başka bir aydınlatma noktası.
Bugün Rusya ve Amerika arasında çıkar birliği, bir yandan çekişme, bölgede sürekli Rusya’nın yayılma politikası sürdürmesi Amerika’yı rahatsız etmekte. Türkiye Rusya ilişkilerinde önemli bir krizin yaşandığı bu dönemde Demirtaş’ın bu sürpriz Rusya ziyareti ilişkinin farklı bir boyutunu düşündürüyor.  Putin’in Rusya'dan Suriye’ye kadar yaptığı katliam ve soykırım aynı zamanda PKK’nın Türkiye’de yaptığı terör eylemleri düşünüldüğünde Demirtaş ve Putin havadan sudan konuşacak değildi. Aynı Politikanın yürütüldüğü Suriye'de uzlaşma öncesi hatları belirlemek Türkiye’nin bu kararlı tutumu karşısında Demirtaş'ın verdiği sözler sanırım hayal ürünü.
Lakin bu olaylar sonrası Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki dikkati bir nebze olsun dağıttığı için sanırım Demirtaş Putin’den bir tebrik almıştır! Bir yanda sınırlarımızı ihlal eden Rusya, bir yanda uzun yıllardır sınırlarımızı tehdit eden PKK. Putin ile Demirtaş'ın konuşacakları çok şeyler var. Moskova yönetimi farklı strateji ve farklı açıklamaları ile Türkiye’yi bir ablukaya alma mücadelesinde. Putin farklı toplantılarda sürekli konuları aynı noktaya çekip Türkiye’ye tehditler savurmaktan geri kalmıyor. Irak’ın Kerkük bölgesinde birçok ülke varlığını korurken Türkiye’nin gönderdiği birliklerden Rusya’nın rahatsız oluşu bu ilişkide Rusya’nın nasıl bir yön tayin ettiğinin açık bir şemasıdır. Suriye’ye geniş çaplı müdahalesi ile Rusya kuzeyden Ermenistan güneyden Akdeniz olmak üzere Türkiye için sürekli tehdit oluşturmakta. Bölgesel çıkarlarını sürekli ön planda tutan Rusya bugün bölgede yürüttüğü politika ile Esad’ı karşısına alan Rusya’yı da karşısına alır imajı yarattı. Sürekli operasyonların hızlılık kazanması masaya Esad’ın daha güçlü oturmasının yapılanması. PKK, PYD, DAEŞ YPG ile uzlaşması Demirtaş’ın bağlılığını bildirmesi bu büyük planın bir parçası. Güneydoğuda yaşanan karmaşa, yaşanan olaylar, yaklaşmakta olan görüşmeyle aslında yakından ilişkili. Rusya Ermenistan’a olan desteğini arttırmakta askeri eğitim sürekli hız kazanmakta bir yandan da silah sevkiyatı. Yakında Rusya destekli Ermenistan Azerbaycan’la savaş sinyalleri vermekte. ABD dış diplomaside Rusya’nın bu tutumuna sürekli yeni planlar yapsa da Rusya farklı bir sahne farklı bir figüranla karşısına çıkıyor. Sürekli sorunu genişletiyor. Bölgede her an büyük bir sorun patlak verebilir. ABD’nin sessizliğinden fırsat bulan Rusya bölgedeki yayılma politikasını her gün genişletmekte. Tıpkı Osmanlı’da olduğu gibi. Günümüzde azınlıklar kışkırtılmakta. Zamanında hayaline ulaşamayan Rusya bugün İŞİD bahanesiyle Orta Asya’dan Akdeniz’e inme hayalini gerçekleştirmek istiyor. Bölgedeki diğer güçlerin sürekli değişen politikası bu zemini sürekli güçlendirmekte. Demirtaş ve Putin bölgede daha sağlam hendekler oluşturmak için bu görüşmeyi gerçekleştirdiler. Alışkın olduğumuz bir durum.
HDP ve PKK ilişkisi uzun yıllardır bu ülkede demokrasiye karşı hendek kazıyor, vatanın birliği ve bütünlüğü, açılıma karşı hendek kazıyorlar! Uzlaşmalara karşı hendek kazıyorlar! Dış siyasetimize karşı hendek kazıyorlar! Bugün birçoğu o açtıkları hendeklerin içerisinde boğulmakta. Dini mabetlerimize, eğitim merkezlerimize, milletimize, polisimize, askerimize haince saldıranlar açtıkları kuyularda birer birer boğulacaklar. Başkalarının maşası olup büyük hayaller kuranları açı bir uyanış sonsuz bir uyku bekliyor! Cami, okul, hastane, kütüphane, metrese yakıp tarih öncesi barbar toplumların barbarlıklarını sergileyenler, tarihin o siyah sayfalarında anılacak. Bölge insanının huzurunu bozanlara bugün bölge halkı nefretle bakıyor. Sözde haklarını koruduğu bu örgüt görünüşte bölgeye en büyük zararı verdi. Birçok kurum birçok esnaf mağdur, halk korku ve endişe içinde. Teröristler ise her gün büyük bir kayıp vermekte. Bu oyunu tezgâhlayanlar her zaman olduğu gibi zevk ve sefa içinde! Oyuna gelenlerin sırtlarına binmekteler! Acı bir sona doğru yürümekteler… Kökleşen yapıyı bozmak bölgede güçlü bir aktör olmamızı engellemekteler. Bölgede hala katliamlara yenisi eklenmekte… Sözde görüşmeler sürekli yeni yaralar açmakta. Güçlü olanlar güçsüz olanların ellerindekini alma cabası… Uzun yıllar Afrikalıların ellerindekilerini alanlar onları köleleştiren açlığa iten toplumlar bugün aynı siyaseti Suriye’de yapmakta… Bu yaraların izi inanın tarih boyu sürecek.
Bu öfke bu kin nereye kadar? Sanırım sonu pek belli değil! Kendi aralarındaki üstünlük ve prestij savaşı birçok masumun hayatının sonu… Bu yolda kaybolanların sayısı belli değil gidenlerin ise akıbeti.
İsrail’e yerleştirilen Yahudi yerleşimcilerin yaptığı çirkinlik tarih öncesi Moğolların kültürünü gözümüzde canlandırdı. Dünya bir kez daha Siyonist İsrail’in gerçek yüzünü kapalı gözleriyle gördüler.
Aramızda sıcak rüzgârlar estiği düşünülse de İsrail’in bu zulmünü görmemezlikten gelmek ne inancımıza ne kültürümüze ne de tarihimize yakışmaz…
ÇÜNKÜ BİZ OSMANLI OLARAK ZALİMİN DEĞİL ZULÜM GÖREN TOPLUMLARIN YANINDA OLMUŞUZ…
HAİNLERİN DEĞİL HAKLILARIN YANINDA OLMUŞUZ…
BİZLER HAYAL KURMAMIŞIZ HAYAL BİLE EDEMEDİĞİMİZ ŞEYLERİ BAŞARMIŞIZ…