HDP'DEN UZUN'A CEVAP

Alp Altınörs, Necdet Uzun'un "baraj hesabı" yazısına cevap verdi.

Haber Gazetesi'nde, Samsun'un en deneyimli gazetecilerinden Sayın Necdet Uzun'un HDP'nin yükselişiyle ilgili "Baraj Hesabı" başlıklı yazısını okuduk. (07.05.15)
Samsun basınında HDP'nin tartışılması, yerinde ve anlamlıdır tabii.
Ancak Sayın Uzun, bu yazısında, AKP'nin bu seçimdeki özel hedefinin tek başına anayasa yapacak sayıda (367 veya 330) milletvekilini kazanmak olduğunu unutmuş görünüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan 400 milletvekilini ne için istiyordu?
Türkiye'ye başkanlık (şeflik) rejimi dayatmaya kalkan Erdoğan ve AKP, HDP'nin bunun karşısında durması ve seçimlere parti olarak girmesiyle birlikte tek başına hükümet kurmakta bile zorlanmaya başladı.
Demokrasi ve reform için oy verenlerin oyunu kaybetti. Dahası ekonomideki kötü yönetim de yurttaşı AKP'den uzaklaştırıyor.
Ancak seçime bir ay kala gerçek soru hala şudur:
Ya HDP barajı aşar ve AKP başkanlığı dayatacak 330 milletvekilini bulamaz...
Ya da HDP baraj altında kalır ve AKP bu sayede 330 milletvekilliğini, haksız kazanç olarak elde eder ve tek adam diktatörlüğünü kurar.
Seçmenin partimize teveccühünün özel nedenlerinden birisi de AKP'nin tek parti anayasası yapmasını engellemektir.
Erdoğan'ın astığı astık, kestiği kestik ebedi şef olma hevesine set vurmaktır.
Çünkü Erdoğan başkan olursa nükleeri, termiği, HES'i engelsizce yapacak.
Hiç kimseyle hiçbir konuda müzakere gereği duymayacak ki çözüm sürecini bitirme niyetini daha şimdiden ortaya koydu.
Türkiye demokrasisi küme düşecek.
HDP bunu önlemek için Türkiye demokrasisi adına sorumluluk üstlendi. Seçimlere parti olarak girme kararı aldı.
Eş Genel Başkanımız Demirtaş'ın ağzından "Seni Başkan Yaptırmayacağız" beyanında bulundu.
Hem bu ülkenin sırtından %10 seçim barajı kamburunu atmak, hem de Erdoğan'ın Türkiye'yi demokrasi rotasından saptırmasını engellemek için destekleniyor HDP. Demokratik, sivil, çoğulcu, cinsiyet eşitlikçi bir anayasa hedefine bir adım daha yaklaşmak için... Müzakerenin her türlü soruna çözüm yöntemi olarak benimsenmesi, Erdoğan'ın dayatmacı, kutuplaştırıcı siyasetinin ülkemizi esir almaması için...
Barışın, müzakerenin, çözüm sürecinin Sayın Erdoğan'ın iki dudağı arasından kurtarılıp kalıcı ve kurumsal hale getirilmesi için ki HDP barajı aşarak Meclis'e girdiğinde barış talebi çok güçlenecek, ülkemizi kimse bir daha o karanlık savaş günlerine geri götüremeyecektir.
Sadece bu kadar da değil.
HDP adaylarıyla toplumun bütün kesimlerini kucaklar, seçim beyannamesiyle bütün ezilen kesimlerin taleplerini sahiplenirken, adaylarının yarısını kadınlardan, %90'ını emekçilerden seçerken, Türkiye'de yeni bir siyaset tarzını da yeşertmektedir.
Yurttaşlarımızın Samsun'da da, üstlendiğimiz bu risk ve sorumluluğa ve yeşertmeye çalıştığımız yeni siyasete güçlü bir yanıt verdiğini görmek bizi ziyadesiyle mutlu ediyor.
Sayın Uzun, sanırız HDP'nin yükselişinin diğer partilerin ilgisinden değil, tam da halkımızın bu teveccühünden kaynaklandığı gerçeğini ıskalıyor.