Hedefine ulaşmak için...

GÜÇLÜ OLMAK… Hedefine ulaşmak için her şeyi mubah gören anlayışın sahipleri hiç bir zaman huzur bulamazlar

Hedefine ulaşmak için...
19 Mayıs 2015 - 15:13
GÜÇLÜ OLMAK…

Hedefine ulaşmak için her şeyi mubah gören anlayışın sahipleri hiç bir zaman huzur bulamazlar. O gibiler; insanları etkileseler de Yaratanlarının katında yer bulamazlar. Gayretullaha dokunan anlayış hedefine ulaşamaz.

Güçlünün yanında bulunup, güçlü için, "Canımdan çok seviyorum, Allah benim ömrümden alıp, ona versin" diyenler, güç elden gittiğinde, en önce satanlar, kaçanlar ve iftira atanlar olurlar. Onlar öyle zamanda, yeni güçlülerin yanında yer alıp, eski güçlülerle ilgili bir takım özel sırlarını da paylaşarak itiraflarda bulunurlar. Tarih, bunların örnekleriyle doludur, Peygamberler hariç istisnası yoktur. Hatta Peygamberlere de iftiralar atılmıştır. Münafıklık, bir insan kategorisidir. Münafıklar oldukça -ki kıyamete kadar olacaktır- mümin olanlar da her zaman kendilerini onlardan korumak zorunda kalacaktır. Müminler mahzun olur ama asla mahcup olmazlar. Çünkü Allah her zaman müminlerin yardımcısıdır.

"Merhamet etmeyene, Merhamet edilmez" buyuran Peygamberimiz, merhametin sırrını ve sınırını belirtmiştir. "Merhametsiz" olduğu kendi beyanıyla herkesçe bilinen birisine, "Allah rahmet eylesin" denmez. Peygamberimizin, "Ölülerinizi hayırla zikredin" beyanı, hayırsızlar, asiler ve vahşiler için değildir.

Güçlüler, "Beşeri Gücün" bittiği günü mutlaka dikkate almalıdır. Firavun ve Nemrut "Ben sizin Rab’bınızım" diyecek kadar asileşmiş ve toplumuna karşı vahşileşmiştir. Ama Hz. Musa’ya yol olan Kızıl Deniz Firavunu yutmuş, küçük bir sinek Nemrut'un ölümüne neden olmuştur. Böylece Yüce Yaratan o asilerin ne kadar "Güçsüz" olduğunu toplumlarına göstermiş, Kur'an yolu ile de insanlığa bildirmiştir.

Bugünün "Güçlülerinin Güçsüzlüğü" cenazelerinde görülmektedir.

Darbe yapanların kime hizmet ettiği hususunda cenazelerine bakarak bir kanaat sahibi olunabilir. Bütün anlayışların, tepki gösterdiği ve son yolculuğuna gitmediği bir "Darbeci", yaptığı darbe ile yaşadığı topluma hizmet etmemiş demektir.

Öyleyse;

Darbe niçin yapılmıştır?

Darbeden sonra gücün yanında olan "Şakşakçılar" cenazede neden yoktur?

Onlar şimdi yeni gücün etrafında mıdır?

Cenaze namazı "Farz-ı Kifaye"dir. Yani, bazı kimselerin kılmasıyla sorumluluğun ortadan kalktığı bir namazdır. Gönlün kabulde zorlandığı birinin cenaze namazını kılmazsın. "Nasıl bilirsiniz, Hakkınızı helal ettiniz mi, Mümin ve Müslüman olduğuna ŞAHADET eder misiniz" sorularına doğru cevap veremeyeceğiniz cenazeye gitmek gerekmez. Eğer, gidilecekse doğru Şahadet yapmak gerekir.

Güçlü olmak, haklı ve haklının yanında olmakla sağlanır. Ölümünden sonra yaşayandır güçlü olan. Güçlü iken etrafındaki şakşakçıları tanıyabilendir güçlü olan.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum