Hiç Tanımadığı 80 Milyon için Canını Feda Etti
Güvenlik politikaları uzmanı Mete Yarar ve Haber Türk televizyonu sunucusu Cansu Canan Özgen, “Hasbihâl Gençlik Sohbetleri” çerçevesinde düzenlenen, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Ondo
23 Mart 2017 - 18:30
Güvenlik politikaları uzmanı Mete Yarar ve Haber Türk televizyonu sunucusu Cansu Canan Özgen, “Hasbihâl Gençlik Sohbetleri” çerçevesinde düzenlenen, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Gençlik Konseyi’nin iş birliğinde programlanan “Genç Gündem Hayata Dair Sohbetler” adlı etkinliğe konuk oldu.
Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’ndaki etkinliğe; Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran, Genel Sekreter Doç. Dr. Menderes Kabadayı, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emirzeoğlu, Öğrenci Konseyi Başkanı Muhsin Oğul ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Program, İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından protokol konuşmaları ile başladı.
Öğrenci Konseyi Başkanı Muhsin Oğul ile Samsun Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Merkezleri Şube Müdürü Sait Sayar’ın selamlama konuşmalarından sonra söz alan Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, Mete Yarar ve Cansu Canan Özgen’e programa katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Duymak, bilmek ve gözümüzü kapamamak mecburiyetindeyiz
Rektör Bilgiç, “Türkiye’nin dünya konjonktüründeki önemini bilen düşmanların aramıza nifak sokarak, bölerek ve parçalayarak ulaşmak istedikleri hedeflerin önündeki en büyük bariyer, Türk Milletinin birlik ve beraberlik ruhudur. Dünyadaki gerçekliğin iyi bilinmesi gerekir; öğrencisinden öğretim üyesi ve çalışanına kadar herkesin gerçeğin arandığı ve paylaşıldığı yer olan üniversitelerde olup bitenden bihaber olması kabul edilemez. Çünkü bilmeyince, haberdar olmayınca bizi öyle şeylere inandırıyorlar ki yanımızdakini düşman gösteriyorlar, dostumuzu bilemez hâle getiriyorlar ve çok küçük nüansları bile sanki birlik ve beraberliğimizin önündeki en büyük ayrılık sebebi olarak lanse ediyorlar. İşte Orta Doğu’da olup bitenler, zaman zaman Türkiye’de yapılmak istenenler bu manzarayı çok net şekilde ortaya koyuyor. Bu sebeple duymak, bilmek ve gözümüzü kapamamak mecburiyetindeyiz. Bu minvalde gerçekleri bilebilmek için de kitap okumak kadar vatan sevdalısı uzmanlara da kulak vererek onları pürdikkat dinlemek lazım” dedi.
Çok güzel ve verimli bir söyleşi olması temennisinde bulunan Prof. Dr. Bilgiç, selamlama konuşmasını şu sözlerle bitirdi; “Türkiye’mizi inşallah güzel günler bekliyor. Ülkemizin her yerini âdeta nakış işler gibi dolaşıp bildiği gerçekleri paylaşmak için bir sürü zahmete katlanan dostlarımıza sizler adına tekrar şükranlarımı sunuyorum, sağ olun, var olun.”
Söyleşiden önce güvenlik politikaları uzmanı Mete Yarar’ın biyografisini anlatan kısa bir sinevizyon gösteriminin ardından söz alan programın moderatörü Cansu Canan Özgen, “Şimdi sizlerin çok yakından tanıdığı, izlediğiniz videoda da bahsedildiği gibi hırçın, inatçı, ne istediğini bilen ve öngörüleri her daim tutan, analizlerine çok güvendiğimiz ve inandığımız çok kıymetli güvenlik uzmanı Mete Yarar ve sizlerle birlikte bir hasbihâl edeceğiz” diyerek sözü Mete Yarar’a bıraktı.
Memleket ehil insanlarla bir yere varabilir
Hem memleketi Samsun’a gelmekten hem de gençlere hitap etmekten duyduğu mutluluğu dile getiren Mete Yarar, “Sayın Rektörümüzü gerçekten çok seviyorum. Çok açık sözlü ve işini doğru yapan ehil insanlardan biri. Zaten bir memleket ehil insanlarla bir yere varabilir. O nedenle buraya sizlerle bir araya gelip dertleşmek ve bu 50 yılda neler yaptıysam sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü hayatımı çok anlatan ve konuşan biri değilim. İlk kez burada hayatımı konuşacağım, onu da belirtmek isterim” diye konuştu.
Güvenlik Uzmanı Yarar, 15 Temmuz’da 15-16 yaşındaki gençlerin hayatlarını feda ederken, El Bab’ta Mehmetçiğin şehadet şerbetini içerken kendilerinin adının ön plana çıkmasının ayıp olacağını ifade ederek, “Ülkemizin kahramanları, cesur çocukları, şu anda görevde olanlar söz konusu iken bizlerin pek bir önemi yok, bizim anlatacağımız tek şey onların kahramanlıkları ve hikâyeleridir” dedi.
Türkiye üzerinde oynanan oyunları görmemiz gerek
Moderatör Özgen de Türkiye’nin üzerinde oynanan oyunları, ülkenin gidişatında çelme takmaya çalışanları görmemiz ve ayırt etmemiz gerektiğine işaret edip Mete Yarar gibi bilgi ve birikimini gençlerle paylaşan kişilere çok ihtiyaçları olduğuna vurgu yaptı.
Mete Yarar da bu çerçevede tarih, felsefe ve biyografileri kapsayan kitaplar okuduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer mücadelenizi doğru yerde verirseniz ve fiziki şartları önemsemediğinizde hayat sizi çok farklı noktalara getirebiliyor. Şimdi ülke olarak geldiğimiz noktayı gördükçe, ilerlediğimize tanık oldukça ülkemle ve sizlerle gurur duyuyorum. Ayrıca siz sevgili gençlere emek harcanması ve hizmet edilmesi de çok anlamlı. Çünkü yatırımı sizlere yaptığımızda çok farklı yerlere gelebiliyoruz.”
Gençliğimiz 15 Temmuz’da değerlerine sahip çıktı
15 Temmuz darbe girişiminden de söz eden Mete Yarar, “y” ve “z” kuşağı olarak negatif değerlendirmelere tabi tutulan gençliğin o gece ülkenin değerlerine sahip çıktığını ve kendileri hakkındaki bu tanımlama ve yaftalamaları boşa çıkardığını söyledi. 15 Temmuz gecesi şehit olan gençlerin şehit olmadan önce “Bizim atalarımız hiçbir konuda diz çökmedi, biz de diz çökmeme kararı aldık.” dediklerini hatırlatan Yarar, “Onlar, biz diz çökersek kazandıklarını sanacaklardı, diz çökmediğimizde ise kaybettiklerini anlayacaklardı diyecek kadar yürekli çocuklardı” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin konjonktürel olarak zor zamanlardan geçtiğine değinen Mete Yarar, kendisini dinleyen gençlere şunları söyledi: “Bir kişinin ne kadar çok şey başarabildiğini bilseniz inanın sizler de vazgeçmezsiniz. O kişi olmaktan çekinmediğiniz de çok şey başarabiliyorsunuz. Bizim hatamız şu: Bir grubun parçası olmak için harcadığımız çabayı birey olmak için harcarsak bunun ne kadar büyük ve anlamlı olduğunu emin olun göreceksiniz. Bir şeyi harekete geçirmek için çok olmanıza gerek yok, birey olmaya, cesur ve sebatkâr olmaya ve inatçı olmaya ihtiyacınız var. Bunun birçok örneğini yaşadım hayatımda. Zaten Cumhuriyetimizin bize sunduğu en önemli fırsatlardan biri bu değil mi? Hepimiz yükselebilme fırsatına sahibiz. Bu ülkede alt tabakadan gelen insanlar yukarılara çıkabiliyor. Köyden çıkıp en üst mertebeye çıkmış yüzlerce örnek vardır. Bu topraklarda yetişmiş bizler Cumhuriyetin rüyasıyız. 1923’ten beri aldığımız yola baktığımızda bu onurlu bir rüya. İşte bunun farkında olduğunuzda ne kadar güçlü olduğumuzu kavrayabileceksiniz.”
Türk olmanın ne kadar önemli olduğuna şahit oldum
Birçok coğrafya ve savaşların olduğu bölgelere gittiğini belirten Yarar, “Bu coğrafyalarda dikkatimi çeken en önemli şeylerden biri neydi biliyor musunuz? Türk olmanın, bu ülkenin vatandaşı olmanın ne kadar önemli olduğuna şahit oldum. Biz dokunulmazdık arkadaşlar. Herkese ateş ederlerdi, bir tek bize ateş etmezlerdi. Dünyanın neresine giderseniz gidin, barış görevi ile giden Türk askerlerine gittikleri hiçbir yerde ateş edilmemiştir. Bosna Hersek’te, Lübnan’da, Somali’de, Afganistan’da bizlere ateş edilmedi. ‘Kara Şahin Düştü’ filmini bilirsiniz; bu filmdeki yaşananlar bire bir gerçektir. Orada çatışma alanından Amerikalıları çıkartanlar bizim Türk askerleri ile Pakistanlılardı. Çünkü onlar gittiklerinde ateş kesildi, kimse onlara ateş etmedi. Bu kadar sevildiğimizi ve takdir edildiğimizi bilin ki gücümüzü de anlayalım” şeklinde konuştu.
Halisdemir 80 milyona bir hak daha verdi
15 Temmuz gecesi şehit düşen Ömer Halisdemir’i tanıdığını ve bu kahraman askerin emekliliğine 3 ay kala hiç tanımadığı 80 milyon için kendi isteklerini bir kenara bırakıp canını seve seve feda ettiğini kaydeden Mete Yarar, “İnsan sevginiz, namusunuz ve şerefiniz üzerine bir nokta bile düşürmeyin. Çünkü o nokta düştüğü andan itibaren kaybedenlerden oluyorsunuz. Bu kadar şeyi elinde varken ve kaybedeceğini biliyorken insanların bu şekilde hizmet etmesi bana çok anlamlı geliyor ve vefa duygusunun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Ömer Halisdemir’in hiç tanımadığı 80 milyona bir hak daha vermesi gibi. İnsan tanıdığı için kendini feda eder, evladınız için öne atlarsınız ama hiç tanımadıklarınız için şehadete gitmek nasıl bir şeydir. İşte bu fedakârlıkları yapanlar hep bir yerlere geliyor. Bunu hayatı kazanmak için yapmıyorlar, hayatı doğru yaşadıkları için kazanıyorlar” dedi.
Soru cevap olarak interaktif bir biçimde devam eden söyleşinin sonunda Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, OMÜ’nün başlattığı plaket yerine fidan sertifikası uygulaması kapsamında ilk fidan sertifikasını Cansu Canan Özgen’e, ikincisini ise Mete Yarar’a takdim etti.
şokhaber.net
Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’ndaki etkinliğe; Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran, Genel Sekreter Doç. Dr. Menderes Kabadayı, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emirzeoğlu, Öğrenci Konseyi Başkanı Muhsin Oğul ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Program, İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından protokol konuşmaları ile başladı.
Öğrenci Konseyi Başkanı Muhsin Oğul ile Samsun Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Merkezleri Şube Müdürü Sait Sayar’ın selamlama konuşmalarından sonra söz alan Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, Mete Yarar ve Cansu Canan Özgen’e programa katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Duymak, bilmek ve gözümüzü kapamamak mecburiyetindeyiz
Rektör Bilgiç, “Türkiye’nin dünya konjonktüründeki önemini bilen düşmanların aramıza nifak sokarak, bölerek ve parçalayarak ulaşmak istedikleri hedeflerin önündeki en büyük bariyer, Türk Milletinin birlik ve beraberlik ruhudur. Dünyadaki gerçekliğin iyi bilinmesi gerekir; öğrencisinden öğretim üyesi ve çalışanına kadar herkesin gerçeğin arandığı ve paylaşıldığı yer olan üniversitelerde olup bitenden bihaber olması kabul edilemez. Çünkü bilmeyince, haberdar olmayınca bizi öyle şeylere inandırıyorlar ki yanımızdakini düşman gösteriyorlar, dostumuzu bilemez hâle getiriyorlar ve çok küçük nüansları bile sanki birlik ve beraberliğimizin önündeki en büyük ayrılık sebebi olarak lanse ediyorlar. İşte Orta Doğu’da olup bitenler, zaman zaman Türkiye’de yapılmak istenenler bu manzarayı çok net şekilde ortaya koyuyor. Bu sebeple duymak, bilmek ve gözümüzü kapamamak mecburiyetindeyiz. Bu minvalde gerçekleri bilebilmek için de kitap okumak kadar vatan sevdalısı uzmanlara da kulak vererek onları pürdikkat dinlemek lazım” dedi.
Çok güzel ve verimli bir söyleşi olması temennisinde bulunan Prof. Dr. Bilgiç, selamlama konuşmasını şu sözlerle bitirdi; “Türkiye’mizi inşallah güzel günler bekliyor. Ülkemizin her yerini âdeta nakış işler gibi dolaşıp bildiği gerçekleri paylaşmak için bir sürü zahmete katlanan dostlarımıza sizler adına tekrar şükranlarımı sunuyorum, sağ olun, var olun.”
Söyleşiden önce güvenlik politikaları uzmanı Mete Yarar’ın biyografisini anlatan kısa bir sinevizyon gösteriminin ardından söz alan programın moderatörü Cansu Canan Özgen, “Şimdi sizlerin çok yakından tanıdığı, izlediğiniz videoda da bahsedildiği gibi hırçın, inatçı, ne istediğini bilen ve öngörüleri her daim tutan, analizlerine çok güvendiğimiz ve inandığımız çok kıymetli güvenlik uzmanı Mete Yarar ve sizlerle birlikte bir hasbihâl edeceğiz” diyerek sözü Mete Yarar’a bıraktı.
Memleket ehil insanlarla bir yere varabilir
Hem memleketi Samsun’a gelmekten hem de gençlere hitap etmekten duyduğu mutluluğu dile getiren Mete Yarar, “Sayın Rektörümüzü gerçekten çok seviyorum. Çok açık sözlü ve işini doğru yapan ehil insanlardan biri. Zaten bir memleket ehil insanlarla bir yere varabilir. O nedenle buraya sizlerle bir araya gelip dertleşmek ve bu 50 yılda neler yaptıysam sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü hayatımı çok anlatan ve konuşan biri değilim. İlk kez burada hayatımı konuşacağım, onu da belirtmek isterim” diye konuştu.
Güvenlik Uzmanı Yarar, 15 Temmuz’da 15-16 yaşındaki gençlerin hayatlarını feda ederken, El Bab’ta Mehmetçiğin şehadet şerbetini içerken kendilerinin adının ön plana çıkmasının ayıp olacağını ifade ederek, “Ülkemizin kahramanları, cesur çocukları, şu anda görevde olanlar söz konusu iken bizlerin pek bir önemi yok, bizim anlatacağımız tek şey onların kahramanlıkları ve hikâyeleridir” dedi.
Türkiye üzerinde oynanan oyunları görmemiz gerek
Moderatör Özgen de Türkiye’nin üzerinde oynanan oyunları, ülkenin gidişatında çelme takmaya çalışanları görmemiz ve ayırt etmemiz gerektiğine işaret edip Mete Yarar gibi bilgi ve birikimini gençlerle paylaşan kişilere çok ihtiyaçları olduğuna vurgu yaptı.
Mete Yarar da bu çerçevede tarih, felsefe ve biyografileri kapsayan kitaplar okuduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer mücadelenizi doğru yerde verirseniz ve fiziki şartları önemsemediğinizde hayat sizi çok farklı noktalara getirebiliyor. Şimdi ülke olarak geldiğimiz noktayı gördükçe, ilerlediğimize tanık oldukça ülkemle ve sizlerle gurur duyuyorum. Ayrıca siz sevgili gençlere emek harcanması ve hizmet edilmesi de çok anlamlı. Çünkü yatırımı sizlere yaptığımızda çok farklı yerlere gelebiliyoruz.”
Gençliğimiz 15 Temmuz’da değerlerine sahip çıktı
15 Temmuz darbe girişiminden de söz eden Mete Yarar, “y” ve “z” kuşağı olarak negatif değerlendirmelere tabi tutulan gençliğin o gece ülkenin değerlerine sahip çıktığını ve kendileri hakkındaki bu tanımlama ve yaftalamaları boşa çıkardığını söyledi. 15 Temmuz gecesi şehit olan gençlerin şehit olmadan önce “Bizim atalarımız hiçbir konuda diz çökmedi, biz de diz çökmeme kararı aldık.” dediklerini hatırlatan Yarar, “Onlar, biz diz çökersek kazandıklarını sanacaklardı, diz çökmediğimizde ise kaybettiklerini anlayacaklardı diyecek kadar yürekli çocuklardı” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin konjonktürel olarak zor zamanlardan geçtiğine değinen Mete Yarar, kendisini dinleyen gençlere şunları söyledi: “Bir kişinin ne kadar çok şey başarabildiğini bilseniz inanın sizler de vazgeçmezsiniz. O kişi olmaktan çekinmediğiniz de çok şey başarabiliyorsunuz. Bizim hatamız şu: Bir grubun parçası olmak için harcadığımız çabayı birey olmak için harcarsak bunun ne kadar büyük ve anlamlı olduğunu emin olun göreceksiniz. Bir şeyi harekete geçirmek için çok olmanıza gerek yok, birey olmaya, cesur ve sebatkâr olmaya ve inatçı olmaya ihtiyacınız var. Bunun birçok örneğini yaşadım hayatımda. Zaten Cumhuriyetimizin bize sunduğu en önemli fırsatlardan biri bu değil mi? Hepimiz yükselebilme fırsatına sahibiz. Bu ülkede alt tabakadan gelen insanlar yukarılara çıkabiliyor. Köyden çıkıp en üst mertebeye çıkmış yüzlerce örnek vardır. Bu topraklarda yetişmiş bizler Cumhuriyetin rüyasıyız. 1923’ten beri aldığımız yola baktığımızda bu onurlu bir rüya. İşte bunun farkında olduğunuzda ne kadar güçlü olduğumuzu kavrayabileceksiniz.”
Türk olmanın ne kadar önemli olduğuna şahit oldum
Birçok coğrafya ve savaşların olduğu bölgelere gittiğini belirten Yarar, “Bu coğrafyalarda dikkatimi çeken en önemli şeylerden biri neydi biliyor musunuz? Türk olmanın, bu ülkenin vatandaşı olmanın ne kadar önemli olduğuna şahit oldum. Biz dokunulmazdık arkadaşlar. Herkese ateş ederlerdi, bir tek bize ateş etmezlerdi. Dünyanın neresine giderseniz gidin, barış görevi ile giden Türk askerlerine gittikleri hiçbir yerde ateş edilmemiştir. Bosna Hersek’te, Lübnan’da, Somali’de, Afganistan’da bizlere ateş edilmedi. ‘Kara Şahin Düştü’ filmini bilirsiniz; bu filmdeki yaşananlar bire bir gerçektir. Orada çatışma alanından Amerikalıları çıkartanlar bizim Türk askerleri ile Pakistanlılardı. Çünkü onlar gittiklerinde ateş kesildi, kimse onlara ateş etmedi. Bu kadar sevildiğimizi ve takdir edildiğimizi bilin ki gücümüzü de anlayalım” şeklinde konuştu.
Halisdemir 80 milyona bir hak daha verdi
15 Temmuz gecesi şehit düşen Ömer Halisdemir’i tanıdığını ve bu kahraman askerin emekliliğine 3 ay kala hiç tanımadığı 80 milyon için kendi isteklerini bir kenara bırakıp canını seve seve feda ettiğini kaydeden Mete Yarar, “İnsan sevginiz, namusunuz ve şerefiniz üzerine bir nokta bile düşürmeyin. Çünkü o nokta düştüğü andan itibaren kaybedenlerden oluyorsunuz. Bu kadar şeyi elinde varken ve kaybedeceğini biliyorken insanların bu şekilde hizmet etmesi bana çok anlamlı geliyor ve vefa duygusunun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Ömer Halisdemir’in hiç tanımadığı 80 milyona bir hak daha vermesi gibi. İnsan tanıdığı için kendini feda eder, evladınız için öne atlarsınız ama hiç tanımadıklarınız için şehadete gitmek nasıl bir şeydir. İşte bu fedakârlıkları yapanlar hep bir yerlere geliyor. Bunu hayatı kazanmak için yapmıyorlar, hayatı doğru yaşadıkları için kazanıyorlar” dedi.
Soru cevap olarak interaktif bir biçimde devam eden söyleşinin sonunda Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, OMÜ’nün başlattığı plaket yerine fidan sertifikası uygulaması kapsamında ilk fidan sertifikasını Cansu Canan Özgen’e, ikincisini ise Mete Yarar’a takdim etti.
şokhaber.net
FACEBOOK YORUMLAR