İktidar, Dış Politika ve Bütçe!
Saadet Partisi Samsun İl Başkanı Temel Armutçu, son günlerde yaşanan olaylarla ilgili açıklama yaptı.
12 Mart 2020 - 18:53
Armutçu açıklamasında; 27 Şubat'ı 28 Şubat'a bağlayan gece Regaib Kandili idi. O mübârek geceyi ihlâsla ve hûşû içerisinde idrak etmeye hazırlanırken, İdlib'den yüreğimizi dağlayan, ciğerlerimizi kavuran, dudaklarımızı kurutan, gözlerimizden yaşlar akıtan kahreden haberler gelmeye başladı. Hatay Valimizin açıklamaları ile artan şehid sayımız milletimizi büyük bir üzüntüye gark etti.
Kimine göre Rusya'nın, kimine göre Suriye'nin intikal halindeki askerlerimizden 36'sı şehit olmuş, 32'si de yaralanmıştı.
Millet olarak bu üzüntünün acısını yaşarken, Ak Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 29 Şubat günü İstanbul'da Ak Partili eski milletvekilleri ile yapmış olduğu toplantıdaki gülüşü, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın kahkahası "bu acılı günümüzde bu neyin gülüşü, bu neyin kahkahası?" sorusunu sordurdu hepimize.
Rusya ile yapmış olduğumuz Soçi Mutabakatını işletmemiz gerekirken, istikrarlı bir dış politikamız olmadığından dolayı Rusya ile tekrar anlaşabilmek için Cumhurbaşkanımız heyet ile birlikte Rusya'ya gittiler.
(Heyette bulunan bazı kişilerin mesela Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın, Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in Moskova'da ne işleri var diyeniniz oldu mu?) Türkiye ve Rusya heyetlerinin 6 saate yakın yaptıkları görüşme sonrasında Soçi Mutabakatı kısmen korunmuş olsa da gerek Rusya, gerekse Suriye istediğini alan taraf oldular.
Türkiye, M4 Otoyolunun kuzey ve güneyinde 6 km'lik bir alanda Rusya ile ortak devriye yapmayı kabul etti. Rusya ile Suriye'nin terör örgütü kabul ettikleri örgütlerin Suriye topraklarından temizlenmeleri yine bize havale edildi.
15 günde Emevi Camii'nde namaz kılma hayalleri ile girdiğimiz Suriye'den 9 yıldır çıkamadık ve her geçen gün bir önceki günü aratır oldu. Bu aşamada biraz daha akl-i selim hareket etmemiz gerekir.
Saadet Partisi olarak "Müslümanın Müslümanla savaşması asla kabul edilemez" dediğimizde, bizleri neredeyse "VATAN HAİNİ" ilan edenler aynı cümleyi Cumhurbaşkanı söyleyince ayakta alkışlayacak hâle geldiler. Şaşırdık mı? Asla. Çünkü akıllar dumura uğratılmış durumda.
Son 9 yıldır, Suriye konusunda bir türlü MİLLİ, ŞAHSİYETLİ ve İSTİKRARLI bir dış politika tablosu oluşturamayan iktidarın, bundan sonra da oluşturabilir mi, bilmiyoruz.
İnşallah bizleri yanıltırlar.
Hazine ve Maliye Bakanlığının açıklamış olduğu "Nakit Gerçekleşmeleri Tablosunu" incelediğimizde, 2020 yılının ilk iki ayında;
20 milyar 453 milyon lira FAİZ ödendiğini,
81 milyar 375 milyon lira BORÇ alındığını,
Alınan borçla da 33 milyar 966 milyon lira BORÇ ÖDEMESİ yapıldığını görüyoruz.
Ak Parti iktidarının; gerek 9 yıldır Suriye konusunda uyguladığı istikrarsız dış politika sonucunda, gerekse de 18 yıldır uyguladığı neoliberal ekonomik model neticesinde Merkezi Yönetim Bütçemizde değişen bir şeylerin olmayacağını, yani iktidarın ve bütçemizin bildiğiniz gibi olacağını düşünmekteyiz.
Dediğimiz gibi inşallah bizleri yanıltırlar.
Kimine göre Rusya'nın, kimine göre Suriye'nin intikal halindeki askerlerimizden 36'sı şehit olmuş, 32'si de yaralanmıştı.
Millet olarak bu üzüntünün acısını yaşarken, Ak Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 29 Şubat günü İstanbul'da Ak Partili eski milletvekilleri ile yapmış olduğu toplantıdaki gülüşü, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın kahkahası "bu acılı günümüzde bu neyin gülüşü, bu neyin kahkahası?" sorusunu sordurdu hepimize.
Rusya ile yapmış olduğumuz Soçi Mutabakatını işletmemiz gerekirken, istikrarlı bir dış politikamız olmadığından dolayı Rusya ile tekrar anlaşabilmek için Cumhurbaşkanımız heyet ile birlikte Rusya'ya gittiler.
(Heyette bulunan bazı kişilerin mesela Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın, Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in Moskova'da ne işleri var diyeniniz oldu mu?) Türkiye ve Rusya heyetlerinin 6 saate yakın yaptıkları görüşme sonrasında Soçi Mutabakatı kısmen korunmuş olsa da gerek Rusya, gerekse Suriye istediğini alan taraf oldular.
Türkiye, M4 Otoyolunun kuzey ve güneyinde 6 km'lik bir alanda Rusya ile ortak devriye yapmayı kabul etti. Rusya ile Suriye'nin terör örgütü kabul ettikleri örgütlerin Suriye topraklarından temizlenmeleri yine bize havale edildi.
15 günde Emevi Camii'nde namaz kılma hayalleri ile girdiğimiz Suriye'den 9 yıldır çıkamadık ve her geçen gün bir önceki günü aratır oldu. Bu aşamada biraz daha akl-i selim hareket etmemiz gerekir.
Saadet Partisi olarak "Müslümanın Müslümanla savaşması asla kabul edilemez" dediğimizde, bizleri neredeyse "VATAN HAİNİ" ilan edenler aynı cümleyi Cumhurbaşkanı söyleyince ayakta alkışlayacak hâle geldiler. Şaşırdık mı? Asla. Çünkü akıllar dumura uğratılmış durumda.
Son 9 yıldır, Suriye konusunda bir türlü MİLLİ, ŞAHSİYETLİ ve İSTİKRARLI bir dış politika tablosu oluşturamayan iktidarın, bundan sonra da oluşturabilir mi, bilmiyoruz.
İnşallah bizleri yanıltırlar.
Hazine ve Maliye Bakanlığının açıklamış olduğu "Nakit Gerçekleşmeleri Tablosunu" incelediğimizde, 2020 yılının ilk iki ayında;
20 milyar 453 milyon lira FAİZ ödendiğini,
81 milyar 375 milyon lira BORÇ alındığını,
Alınan borçla da 33 milyar 966 milyon lira BORÇ ÖDEMESİ yapıldığını görüyoruz.
Ak Parti iktidarının; gerek 9 yıldır Suriye konusunda uyguladığı istikrarsız dış politika sonucunda, gerekse de 18 yıldır uyguladığı neoliberal ekonomik model neticesinde Merkezi Yönetim Bütçemizde değişen bir şeylerin olmayacağını, yani iktidarın ve bütçemizin bildiğiniz gibi olacağını düşünmekteyiz.
Dediğimiz gibi inşallah bizleri yanıltırlar.
FACEBOOK YORUMLAR