İlk kez adını Siirt-Eruh katliamıyla duyuran PKK hiçbir zaman...
T
03 Mart 2015 - 11:38
T.C. ve PKK
İlk kez adını Siirt-Eruh katliamıyla duyuran PKK hiçbir zaman Kürt halkının haklarını savunmadı ve savunamaz. Güneydoğuda çoluk çocuk demeden öldürdüğü katlettiği insanların hepsi Kürt kökenlidir.
Suriye’nin Beka vadisinde özel eğitim alıp ülkemize sızarak acımasızca askere polise mermi sıkan eli kanlı örgütün liderini Türk ordusundan gelen tehditler üzerine bir gecede sınır dışı eden merhum Esed önce İtalya oradan da Kenya’ya kaçan bebek katili Öcalan, bir gecede Türkiye Cumhuriyetine postalandı. Katili kucağında bulan merhum Bülent Ecevit’in oyu bir anda %25 lere fırladı.
MHP lideri Devlet Bahçeli ve ANAP lideri Mesut Yılmaz’ı yanına alan merhum Ecevit üç ortaklı yeni bir koalisyon hükümeti kurmak zorunda kaldı. Bu arada özel yetkili mahkeme Öcalan’a idamı Yargıtay’ca onaylayınca merhum Ecevit kararı sümen altı etti.
Birde dışarıdan destekleyerek seçtirdiği Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer merhum Ecevit’in kafasına anayasa kitapçığını fırlatarak piyasalar ters döndü, ülke iflasın eşiğine geldi. Ülkeyi kurtarmak için yurt dışından ithal edilen devlet bakanı Kemal Derviş DSP’yi üçe böldü. Bakanlar kurulu hastanede toplanmaya başladı! Ülkenin bu duruma daha fazla dayanamayacağını anlayan MHP lideri Dr. Bahçeli genel seçimlere 18 ay kala genel seçim kararı aldı. TBMM de onaylayınca 3 Kasım 2002 de DSP, MHP, ANAP, DYP, FP TBMM dışında kaldı.
Ak Parti tek başına iktidar oldu ve ilk iş olarak TCK 125-TCK 450/4 maddeleri gereğince verilen idam cezalarını uluslararası hukuka aykırı buldu TCK’dan çıkardı. MİT’i devreye sokarak yurt dışında bulunan PKK’ lılarla görüşme başlattı. PKK eylemlerini artırınca ortaya bir çözüm süreci çıktı. PKK ne isterse verilirken KCK operasyonları başladı. Bunların TBMM’deki uzantılarını sırayla Başbakanlıkta kabul etmeye başlayan zamanın Başbakanı Recep Tayip Erdoğan çözüm süreci son derece başarılı derken meşhur Habur krizi patladı ve çözüm anında buzdolabına konuldu. Bu arada İmralı ve Kandil seferleri başladı. Beklenen an geldi nevruz günü PKK sözcüsü Önder bebek katili Öcalan’ın mesajını okudu. PKK silahları bıraksın silahlı unsurlar yurt dışına çıksın diyordu. Başbakan Erdoğan anında cevap verdi! Ağır silahları taşıyamazsınız yorulursunuz toprağa gömün dedi… PKK şehre inip eli silah tutan çocukları dağa kaçırmaya başladı… Anneler önce Diyarbakır ardından Ankara’da eylem yaptı. Çocuklar dağda anaları sokakta kaldı! Güneydoğuda PKK militanları askeri birliklerin gönderindeki Türk Bayraklarını indirdi. T.C ismi kamu kurumlarından kaldırtırken TRT şeş ve beş kuruldu. Beklenen gün ikinci sefer bebek katili Öcalan bir mesaj daha gönderdi PKK bahar aylarında kongresini toplasın sonrada HEP’le ittifak yapsın. Cezaevindeki yaşlı ve hasta mahkûmlar (tutsaklar) bırakılsın, İmralı’daki mahkûmlar değiştirilsin. Yakında ada komutanı bana ters baktı değiştirilsin diyebilir! Taviz, taviz, taviz nereye kadar… Ne için taviz? İşte onu bilmiyoruz. Kimse de söylemiyor! Allah hakkı üçtür… Sıkı durun! Beklenen gün üçüncü ve son kez gelecek… Belki de ülkenin bölünmesi gündeme gelecek…
Sözün kısası bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete!
İlk kez adını Siirt-Eruh katliamıyla duyuran PKK hiçbir zaman Kürt halkının haklarını savunmadı ve savunamaz. Güneydoğuda çoluk çocuk demeden öldürdüğü katlettiği insanların hepsi Kürt kökenlidir.
Suriye’nin Beka vadisinde özel eğitim alıp ülkemize sızarak acımasızca askere polise mermi sıkan eli kanlı örgütün liderini Türk ordusundan gelen tehditler üzerine bir gecede sınır dışı eden merhum Esed önce İtalya oradan da Kenya’ya kaçan bebek katili Öcalan, bir gecede Türkiye Cumhuriyetine postalandı. Katili kucağında bulan merhum Bülent Ecevit’in oyu bir anda %25 lere fırladı.
MHP lideri Devlet Bahçeli ve ANAP lideri Mesut Yılmaz’ı yanına alan merhum Ecevit üç ortaklı yeni bir koalisyon hükümeti kurmak zorunda kaldı. Bu arada özel yetkili mahkeme Öcalan’a idamı Yargıtay’ca onaylayınca merhum Ecevit kararı sümen altı etti.
Birde dışarıdan destekleyerek seçtirdiği Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer merhum Ecevit’in kafasına anayasa kitapçığını fırlatarak piyasalar ters döndü, ülke iflasın eşiğine geldi. Ülkeyi kurtarmak için yurt dışından ithal edilen devlet bakanı Kemal Derviş DSP’yi üçe böldü. Bakanlar kurulu hastanede toplanmaya başladı! Ülkenin bu duruma daha fazla dayanamayacağını anlayan MHP lideri Dr. Bahçeli genel seçimlere 18 ay kala genel seçim kararı aldı. TBMM de onaylayınca 3 Kasım 2002 de DSP, MHP, ANAP, DYP, FP TBMM dışında kaldı.
Ak Parti tek başına iktidar oldu ve ilk iş olarak TCK 125-TCK 450/4 maddeleri gereğince verilen idam cezalarını uluslararası hukuka aykırı buldu TCK’dan çıkardı. MİT’i devreye sokarak yurt dışında bulunan PKK’ lılarla görüşme başlattı. PKK eylemlerini artırınca ortaya bir çözüm süreci çıktı. PKK ne isterse verilirken KCK operasyonları başladı. Bunların TBMM’deki uzantılarını sırayla Başbakanlıkta kabul etmeye başlayan zamanın Başbakanı Recep Tayip Erdoğan çözüm süreci son derece başarılı derken meşhur Habur krizi patladı ve çözüm anında buzdolabına konuldu. Bu arada İmralı ve Kandil seferleri başladı. Beklenen an geldi nevruz günü PKK sözcüsü Önder bebek katili Öcalan’ın mesajını okudu. PKK silahları bıraksın silahlı unsurlar yurt dışına çıksın diyordu. Başbakan Erdoğan anında cevap verdi! Ağır silahları taşıyamazsınız yorulursunuz toprağa gömün dedi… PKK şehre inip eli silah tutan çocukları dağa kaçırmaya başladı… Anneler önce Diyarbakır ardından Ankara’da eylem yaptı. Çocuklar dağda anaları sokakta kaldı! Güneydoğuda PKK militanları askeri birliklerin gönderindeki Türk Bayraklarını indirdi. T.C ismi kamu kurumlarından kaldırtırken TRT şeş ve beş kuruldu. Beklenen gün ikinci sefer bebek katili Öcalan bir mesaj daha gönderdi PKK bahar aylarında kongresini toplasın sonrada HEP’le ittifak yapsın. Cezaevindeki yaşlı ve hasta mahkûmlar (tutsaklar) bırakılsın, İmralı’daki mahkûmlar değiştirilsin. Yakında ada komutanı bana ters baktı değiştirilsin diyebilir! Taviz, taviz, taviz nereye kadar… Ne için taviz? İşte onu bilmiyoruz. Kimse de söylemiyor! Allah hakkı üçtür… Sıkı durun! Beklenen gün üçüncü ve son kez gelecek… Belki de ülkenin bölünmesi gündeme gelecek…
Sözün kısası bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete!
FACEBOOK YORUMLAR