İnna Lillâhi ve İnnâ İleyhi Raciûn!
Mursî İçin Samsun’da Gıyabi Cenaze Namazı Kılındı! Mısır’ın ilk ve tek meşru, seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, kendisine yapılan sistematik işkence ve ihmaller ardından dün şehi
18 Haziran 2019 - 21:23
Mursî İçin Samsun’da Gıyabi Cenaze Namazı Kılındı!
Mısır’ın ilk ve tek meşru, seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, kendisine yapılan sistematik işkence ve ihmaller ardından dün şehit olmuştur.
Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi, 17 Haziran’daki duruşmada haksız suçlamalara karşı hem kendini hem de davasını savunurken şehit edilmiştir.
Mursi’nin 6 yıllık tavizsiz mücadelesi ve şehadeti bir kez daha göstermiştir ki, Mısır’da direniş ve mücadele devam etmektedir ve etmelidir. Son bir asırdır zalimlere ve emperyalistlere karşı savaşan Mısır halkı, tüm sindirme gayretlerine rağmen şehitler vermeye ve ayakta olduğunu haykırmaya devam etmektedir. Şehit Mursi, Mısır’da Hasan el-Benna’dan itibaren devam eden lider kadrolarının hayatını ve mücadelesini şehadetle taçlandırma geleneğinin son halkası olmuştur.
Kısa süren iktidarı boyunca, sadece Mısır içindeki derin devlet ve hainlerle mücadele değil, uluslararası Siyonist entrikalarla da mücadele etmek zorunda kalan Mursi, iş yapmasına izin verilmeden bir yıl içinde önce sokak gösterileri ile yıpratılmış ardından askeri cuntanın ellerine teslim edilmişti. 3 Temmuz 2013 tarihinde Abdülfettah Sisi askeri darbeyle iktidara el koyduğunda, İsrail ve ABD desteğiyle, ilk günlerden itibaren kanlı bir baskı siyaseti uygulamış, her türlü yasa dışılık görmezden gelinmiştir. Rabia ve Nahda meydanlarında 2 bini aşkın insan katledildiği gibi, alınan kararla, sivilleri katleden kişilerin ve bu ölümlerin soruşturulmasının önü tamamen kapatılmıştır.
Her türlü olumsuz şartlarda ve sıkıntılı süreçte dahi hakkı hak bilip haktan yana olarak yaşamak ve ölmek insan için en şerefli lütuftur.
Biz merhum cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Cenabı Hakkın lütfuna mahzar olduğuna inanıyoruz ve dua ediyoruz.
Siyonizmin bekçiliğini yapan Mısır cuntası, Batıdan ve özellikle Trump yönetiminden aldığı destekle ülke içinde her türlü hukuksuzluğu ve cinayeti işlerken, Mursi’nin şehadeti bu hukuksuz rejimin ve dış destekçilerinin bölgesel projelerinde yeni bir aşamaya geçtiklerinin işaretidir. Hapiste bile olsa meşru bir liderin varlığı, dengelerin her an değişebileceği Ortadoğu’da emperyalistlerin planlarını bozabilecek bir riski barındırmaktaydı. Yaşananlar göstermiştir ki, içeriden çıkma konusunda küçük bir ihtimal olsa bile, cunta ve onun destekçileri Mursi’nin ve onun liderlik ettiği Müslüman kadroların potansiyeli ile yüzleşmekten hala korkmaktadır. Mısır’dan gelen ekonomik ve siyasi göstergeler bu yozlaşmış rejimin ömrünün fazla uzun sürmeyeceğini göstermektedir. Sisi cuntasının ortadan kalkması halinde Mısır’da hapiste bile olsa Batı ve Siyonizm karşıtı bir alternatifin bulunması emperyalistleri huzursuz etmiştir.
Şu an Mısır cuntasının zindanlarındaki on binlerce mazlum için durum daha da kritik bir hal almıştır. İşkence, taciz, öldürme ve daha onlarca hukuksuzluğun engellenmesi için dünyanın sağduyulu kamuoyu harekete geçmelidir.
Mısır’daki siyasi tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır.
Sisi cuntasının uluslararası mahkemelerde yargılanması için çalışma başlatılmalıdır.
Mursi’nin şehadeti, uluslararası bir heyet tarafından incelenmeli ve tüm sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır.
Bir cumhurbaşkanını hayatta iken koruyamayan dünya kamuoyu, en azından ölümü ardından adaleti sağlamaya çalışmalı.
Yaşasın Mısır direnişi! Yıkılsın Cunta yönetimi!
Mısır’ın ilk ve tek meşru, seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, kendisine yapılan sistematik işkence ve ihmaller ardından dün şehit olmuştur.
Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi, 17 Haziran’daki duruşmada haksız suçlamalara karşı hem kendini hem de davasını savunurken şehit edilmiştir.
Mursi’nin 6 yıllık tavizsiz mücadelesi ve şehadeti bir kez daha göstermiştir ki, Mısır’da direniş ve mücadele devam etmektedir ve etmelidir. Son bir asırdır zalimlere ve emperyalistlere karşı savaşan Mısır halkı, tüm sindirme gayretlerine rağmen şehitler vermeye ve ayakta olduğunu haykırmaya devam etmektedir. Şehit Mursi, Mısır’da Hasan el-Benna’dan itibaren devam eden lider kadrolarının hayatını ve mücadelesini şehadetle taçlandırma geleneğinin son halkası olmuştur.
Kısa süren iktidarı boyunca, sadece Mısır içindeki derin devlet ve hainlerle mücadele değil, uluslararası Siyonist entrikalarla da mücadele etmek zorunda kalan Mursi, iş yapmasına izin verilmeden bir yıl içinde önce sokak gösterileri ile yıpratılmış ardından askeri cuntanın ellerine teslim edilmişti. 3 Temmuz 2013 tarihinde Abdülfettah Sisi askeri darbeyle iktidara el koyduğunda, İsrail ve ABD desteğiyle, ilk günlerden itibaren kanlı bir baskı siyaseti uygulamış, her türlü yasa dışılık görmezden gelinmiştir. Rabia ve Nahda meydanlarında 2 bini aşkın insan katledildiği gibi, alınan kararla, sivilleri katleden kişilerin ve bu ölümlerin soruşturulmasının önü tamamen kapatılmıştır.
Her türlü olumsuz şartlarda ve sıkıntılı süreçte dahi hakkı hak bilip haktan yana olarak yaşamak ve ölmek insan için en şerefli lütuftur.
Biz merhum cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Cenabı Hakkın lütfuna mahzar olduğuna inanıyoruz ve dua ediyoruz.
Siyonizmin bekçiliğini yapan Mısır cuntası, Batıdan ve özellikle Trump yönetiminden aldığı destekle ülke içinde her türlü hukuksuzluğu ve cinayeti işlerken, Mursi’nin şehadeti bu hukuksuz rejimin ve dış destekçilerinin bölgesel projelerinde yeni bir aşamaya geçtiklerinin işaretidir. Hapiste bile olsa meşru bir liderin varlığı, dengelerin her an değişebileceği Ortadoğu’da emperyalistlerin planlarını bozabilecek bir riski barındırmaktaydı. Yaşananlar göstermiştir ki, içeriden çıkma konusunda küçük bir ihtimal olsa bile, cunta ve onun destekçileri Mursi’nin ve onun liderlik ettiği Müslüman kadroların potansiyeli ile yüzleşmekten hala korkmaktadır. Mısır’dan gelen ekonomik ve siyasi göstergeler bu yozlaşmış rejimin ömrünün fazla uzun sürmeyeceğini göstermektedir. Sisi cuntasının ortadan kalkması halinde Mısır’da hapiste bile olsa Batı ve Siyonizm karşıtı bir alternatifin bulunması emperyalistleri huzursuz etmiştir.
Şu an Mısır cuntasının zindanlarındaki on binlerce mazlum için durum daha da kritik bir hal almıştır. İşkence, taciz, öldürme ve daha onlarca hukuksuzluğun engellenmesi için dünyanın sağduyulu kamuoyu harekete geçmelidir.
Mısır’daki siyasi tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır.
Sisi cuntasının uluslararası mahkemelerde yargılanması için çalışma başlatılmalıdır.
Mursi’nin şehadeti, uluslararası bir heyet tarafından incelenmeli ve tüm sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır.
Bir cumhurbaşkanını hayatta iken koruyamayan dünya kamuoyu, en azından ölümü ardından adaleti sağlamaya çalışmalı.
Yaşasın Mısır direnişi! Yıkılsın Cunta yönetimi!
FACEBOOK YORUMLAR