İŞ YERİ KAPATILARAK EĞİTİM OLMAZ
ANKARA İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun çıkmasından bu yana iş kazalarının azalmadığını, tersine arttığını dile getiren Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başk
14 Ağustos 2015 - 11:45
ANKARA
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun çıkmasından bu yana iş kazalarının azalmadığını, tersine arttığını dile getiren Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “İş kazalarının önlenebilmesi için iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin daha etkin bir şekilde yürütülmesi gerekir” dedi.
AMAÇ CEZA KESMEK OLMAMALI
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 30 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe girdiğine dikkati çeken Palandöken, “2012 yılında 74.871 olan iş kazası sayısı 2013 yılında 191.389’a çıktı. İş kazanlarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi amacıyla çıkan Kanunun bu amacına hizmet edebilmesi için eğitimlerin daha etkin bir şekilde yapılması gerekir. Aksi halde Kanunun tek fonksiyonu kazalara verilecek cezaları belirlemekten öte geçemez” diye konuştu.
İŞ YERİ KAPATILARAK EĞİTİM OLMAZ
Esnaf ve sanatkârların, işyerlerini kapattırıp eğitime götürmenin mümkün olmadığının altını çizen Palandöken, “Eğitimler, bizzat esnafın işyerinde yapılmalı. Böylelikle hem eksiklikler yerinde tespit edilmiş olur hem de esnaf işyerini kapatıp müşterisini kaybetmeden eğitimini almış olur” şeklinde konuştu.
EN FAZLA İŞ KAZASI 22 – 32 YAŞ ARASINDA
İş kazalarının önlenmesinde eğitimin yanında tecrübenin de çok önemli olduğunu vurgulayan Palandöken, “En fazla iş kazası 22 ile 32 yaş arasındaki gençlerde oluyor. Toplam iş kazalarının yüzde 49’una bu yaş aralığındaki gençler maruz kalıyor. Bu yaşlardan sonra iş kazalarının sayısı giderek azalıyor. Bu da gösteriyor ki meslekte tecrübe edinildikçe iş kazaları da azalıyor. Dolayısıyla eğitimin öncelikle genç çalışanlara verilmesi gerekir. Çoğunluğu esnaf ve sanatkâr işletmesi olan 1 ile 3 kişinin çalıştığı işyerlerinde iş kazası yüzde 2,88 oranında gerçekleşmiştir. 4 – 9 kişinin çalıştığı küçük işletmelerde de bu oran yüzde 5,98. İş kazalarının artışı 20’nin üzerinde çalışanın olduğu işyerlerinde ortaya çıkıyor. Bu nedenle çalışanların eğitimleri bu risk gruplarına göre değerlendirilerek planlanmalı” şeklinde konuştu.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun çıkmasından bu yana iş kazalarının azalmadığını, tersine arttığını dile getiren Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “İş kazalarının önlenebilmesi için iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin daha etkin bir şekilde yürütülmesi gerekir” dedi.
AMAÇ CEZA KESMEK OLMAMALI
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 30 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe girdiğine dikkati çeken Palandöken, “2012 yılında 74.871 olan iş kazası sayısı 2013 yılında 191.389’a çıktı. İş kazanlarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi amacıyla çıkan Kanunun bu amacına hizmet edebilmesi için eğitimlerin daha etkin bir şekilde yapılması gerekir. Aksi halde Kanunun tek fonksiyonu kazalara verilecek cezaları belirlemekten öte geçemez” diye konuştu.
İŞ YERİ KAPATILARAK EĞİTİM OLMAZ
Esnaf ve sanatkârların, işyerlerini kapattırıp eğitime götürmenin mümkün olmadığının altını çizen Palandöken, “Eğitimler, bizzat esnafın işyerinde yapılmalı. Böylelikle hem eksiklikler yerinde tespit edilmiş olur hem de esnaf işyerini kapatıp müşterisini kaybetmeden eğitimini almış olur” şeklinde konuştu.
EN FAZLA İŞ KAZASI 22 – 32 YAŞ ARASINDA
İş kazalarının önlenmesinde eğitimin yanında tecrübenin de çok önemli olduğunu vurgulayan Palandöken, “En fazla iş kazası 22 ile 32 yaş arasındaki gençlerde oluyor. Toplam iş kazalarının yüzde 49’una bu yaş aralığındaki gençler maruz kalıyor. Bu yaşlardan sonra iş kazalarının sayısı giderek azalıyor. Bu da gösteriyor ki meslekte tecrübe edinildikçe iş kazaları da azalıyor. Dolayısıyla eğitimin öncelikle genç çalışanlara verilmesi gerekir. Çoğunluğu esnaf ve sanatkâr işletmesi olan 1 ile 3 kişinin çalıştığı işyerlerinde iş kazası yüzde 2,88 oranında gerçekleşmiştir. 4 – 9 kişinin çalıştığı küçük işletmelerde de bu oran yüzde 5,98. İş kazalarının artışı 20’nin üzerinde çalışanın olduğu işyerlerinde ortaya çıkıyor. Bu nedenle çalışanların eğitimleri bu risk gruplarına göre değerlendirilerek planlanmalı” şeklinde konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR